İzmir’deki orman yangını yaklaşık 15 saat sonra kontrol altına alındı

Yangın, dün saat 16.45 sıralarında Karaburun ilçesi Bozköy civarında devriye görevi yürüten İnsansız Hava Aracı (İHA) tarafından tespit edildi. Bölgedeki İHA, yangına ait görüntüyü yangın yönetim noktasına aktardı. Bölge tespitinin ardından İzmir Orman Bölge Müdürlüğüne bağlı ekipler, hemen bölgeye sevk edildi. Arazinin sarp ve kayalık olmasından dolayı yangını kontrol etmekte güçlük çeken mevcut ekiplere destek amaçlı 17 arozöz, 8 yer ekibi, 3 dozer, 4 helikopter ve 3 uçak gönderildi.

42 hektar ormanlık alan zarar gördü

Havanın kararmasıyla birlikte helikopterler ve uçaklar bölgeden ayrılırken, gece boyunca yer ekiplerinin müdahaleler devam etti. Bugün ise havanın aydınlanması ile birlikte havadan müdahale kuvvetlerinin de katılmasıyla yaklaşık 15 saat sonra yangın kontrol altına alındı. Yangında 42 hektar orman ve makilik alanın zarar gördüğü öğrenildi.

Kananda ve Danimarka arasındaki yaklaşık 50 yıllık ada anlaşmazlığı sona erdi

Kanada ve Danimarka, arasındaki yaklaşık 50 yıldır süren anlaşmazlığın sona erdiği aktarıldı. Kuzey Kutbu’ndaki Hans Adası üzerinde 1973’ten bu yana süren anlaşmazlığın adanın iki ülke arasında bölüşülmesi ile sona ereceği açıklandı.

Her iki ülkede hak iddia ediyor

Danimarka’ya bağlı Grönland ile Kanada arasındaki Nares Boğazı’nın Kennedy Kanalı’nda yer alan küçük bir ada olan Hans, iki ülke arasında on yıllardır samimi bir sürtüşmenin kaynağı olmuştu. Hans Adası, Kanada ile Grönland arasındaki sularda 180 metre yükseklikte dikey olarak yükseliyor. Her iki ülke de adadan tam olarak 18 kilometre uzakta, bu da uluslararası hukuka göre kaya üzerinde hak iddia etmelerine izin veriyor.

Viski Savaşı

İki ülke arasındaki ada anlaşmazlığı, 1984’te Kanada ve Danimarka’nın adaya kendi bayraklarını dikmesi ve bayrak direklerinin dibine kendi ülkelerine has olan içki şişelerini bırakması sonrası basın tarafından “Viski Savaşı” olarak adlandırılmıştı. O yıllardan itibaren iki ülkeden yetkililer sıkça adayı ziyaret ederek, bayrak dikme savaşına devam etmişti.

1988’de Danimarka’ya ait devriye gemisi ise, adaya gelerek bayrak direği dikerek üzerinde Danimarka bayrağı olan bir höyük inşa etmiş, 2001 yılında Kuzey Ellesmere Adası’nın haritasını çıkaran Kanadalı jeologlar adaya helikopterle inmişlerdi. 2005 yılında Kanada Savunma Bakanı Bill Graham sembolik bir hareketle Hans Adası’nda yürüyüşe çıkmış, Graham adaya ayak basmadan bir hafta önce ise, Kanada Kuvvetleri, adaya Kanada bayrağı ve plaketi yerleştirmişti. Bu gelişmeyi protesto eden Danimarka, Kanada Büyükelçisini geri çağırmıştı.

Kanada ve Danimarka, 2005’te ada üzerindeki anlaşmazlığı yeninde müzakere etmeye başlamıştı
Aynı yıl Kanada ve Danimarka tarafından yapılan açıklamalarda, “bayrak savaşını durdurma zamanının geldiği” ifade edilmiş ve ada üzerindeki anlaşmazlığı gidermek üzere müzakerelere yeniden başlatılmasına karar verilmişti. İki ülke ayrıca, bir anlaşmaya varamamalı durumunda çözüm için Hollanda’nın Lahey kentindeki Uluslararası Adalet Divanı’na gitme konusunda uzlaşmıştı.

“Barışçıl bir yolla sınır anlaşmazlıklarını çözmenin mümkün olduğuna dair açık bir sinyal”

Danimarka Dışişleri Bakanı Jeppe Kofod söz konusu ada anlaşması hakkında, “Bütün tarafların kazandığı pragmatik ve barışçıl bir yolla sınır anlaşmazlıklarını çözmenin mümkün olduğuna dair açık bir sinyal gönderiyor” ifadelerini kullanarak, bunun “dünyadaki savaşlara ve huzursuzluklara” önemli bir sinyal gönderdiğini aktardı.

İmzaların yarın atılması planlanıyor

Kanada Kuzey İşleri Bakanı Dan Vandal ise yaptığı açıklamada, Hans Adası ile ilgili Danimarka ile anlaşmaya varıldığını doğrulayarak, “Uzun süredir görüşmeler sürüyor. Önemli olan anlaşmanın yapılmış olması ve yarın imzayı atacağız” dedi.

Vandal ayrıca, “Bugün dünyadaki durum göz önüne alındığında bunun çok olumlu olduğunu düşünüyorum” ifadelerini kullandı.

Kanada ve Danimarka ilk kez kara sınırı paylaşacak

Anlaşmanın, iki ülkenin iç prosedürleri tamamlandıktan sonra yürürlüğe girmesi beklenirken, Kanada ve Danimarka ilk kez bir kara sınırını paylaşmış olacak.

Kananda ve Danimarka arasındaki yaklaşık 50 yıllık ada anlaşması sona erdi

Kanada ve Danimarka, arasındaki yaklaşık 50 yıldır süren anlaşmazlığın sona erdiği aktarıldı. Kuzey Kutbu’ndaki Hans Adası üzerinde 1973’ten bu yana süren anlaşmazlığın adanın iki ülke arasında bölüşülmesi ile sona ereceği açıklandı.

Her iki ülkede hak iddia ediyor

Danimarka’ya bağlı Grönland ile Kanada arasındaki Nares Boğazı’nın Kennedy Kanalı’nda yer alan küçük bir ada olan Hans, iki ülke arasında on yıllardır samimi bir sürtüşmenin kaynağı olmuştu. Hans Adası, Kanada ile Grönland arasındaki sularda 180 metre yükseklikte dikey olarak yükseliyor. Her iki ülke de adadan tam olarak 18 kilometre uzakta, bu da uluslararası hukuka göre kaya üzerinde hak iddia etmelerine izin veriyor.

Viski Savaşı

İki ülke arasındaki ada anlaşmazlığı, 1984’te Kanada ve Danimarka’nın adaya kendi bayraklarını dikmesi ve bayrak direklerinin dibine kendi ülkelerine has olan içki şişelerini bırakması sonrası basın tarafından “Viski Savaşı” olarak adlandırılmıştı. O yıllardan itibaren iki ülkeden yetkililer sıkça adayı ziyaret ederek, bayrak dikme savaşına devam etmişti.

1988’de Danimarka’ya ait devriye gemisi ise, adaya gelerek bayrak direği dikerek üzerinde Danimarka bayrağı olan bir höyük inşa etmiş, 2001 yılında Kuzey Ellesmere Adası’nın haritasını çıkaran Kanadalı jeologlar adaya helikopterle inmişlerdi. 2005 yılında Kanada Savunma Bakanı Bill Graham sembolik bir hareketle Hans Adası’nda yürüyüşe çıkmış, Graham adaya ayak basmadan bir hafta önce ise, Kanada Kuvvetleri, adaya Kanada bayrağı ve plaketi yerleştirmişti. Bu gelişmeyi protesto eden Danimarka, Kanada Büyükelçisini geri çağırmıştı.

Kanada ve Danimarka, 2005’te ada üzerindeki anlaşmazlığı yeninde müzakere etmeye başlamıştı
Aynı yıl Kanada ve Danimarka tarafından yapılan açıklamalarda, “bayrak savaşını durdurma zamanının geldiği” ifade edilmiş ve ada üzerindeki anlaşmazlığı gidermek üzere müzakerelere yeniden başlatılmasına karar verilmişti. İki ülke ayrıca, bir anlaşmaya varamamalı durumunda çözüm için Hollanda’nın Lahey kentindeki Uluslararası Adalet Divanı’na gitme konusunda uzlaşmıştı.

“Barışçıl bir yolla sınır anlaşmazlıklarını çözmenin mümkün olduğuna dair açık bir sinyal”

Danimarka Dışişleri Bakanı Jeppe Kofod söz konusu ada anlaşması hakkında, “Bütün tarafların kazandığı pragmatik ve barışçıl bir yolla sınır anlaşmazlıklarını çözmenin mümkün olduğuna dair açık bir sinyal gönderiyor” ifadelerini kullanarak, bunun “dünyadaki savaşlara ve huzursuzluklara” önemli bir sinyal gönderdiğini aktardı.

İmzaların yarın atılması planlanıyor

Kanada Kuzey İşleri Bakanı Dan Vandal ise yaptığı açıklamada, Hans Adası ile ilgili Danimarka ile anlaşmaya varıldığını doğrulayarak, “Uzun süredir görüşmeler sürüyor. Önemli olan anlaşmanın yapılmış olması ve yarın imzayı atacağız” dedi.

Vandal ayrıca, “Bugün dünyadaki durum göz önüne alındığında bunun çok olumlu olduğunu düşünüyorum” ifadelerini kullandı.

Kanada ve Danimarka ilk kez kara sınırı paylaşacak

Anlaşmanın, iki ülkenin iç prosedürleri tamamlandıktan sonra yürürlüğe girmesi beklenirken, Kanada ve Danimarka ilk kez bir kara sınırını paylaşmış olacak.

“Robotik cerrahilerin yaklaşık yüzde 80’i ürolojik alanlarda kullanılıyor”

Medicana Ataşehir Hastanesi Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Cemil Uygur, prostat hastalıklarına ilişkin bilgiler verdi. Prostat kanserinin erken dönemde herhangi bir belirti vermediğini vurgulan Prof. Dr. Cemil Uygur, “Türkiye’de her 12 erkekten biri prostat kanserine yakalanıyor. 40 yaş üstündeki erkekler, daha sık idrara çıkanlar, idrar debisi azalanlar, sertleşme sorunu çekenler, idrar veya semende kan görenler prostat kanseri riski altındadır” dedi.

40 yaş itibariyle prostat kanseri riski artığı için yılda bir kez üroloji kontrolü yaptırmanın önemli olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Uygur, “Prostattaki büyüme 40’lı yaşlardan sonra dikkat çekiyor ve şikâyetler bu dönemde artıyor. Hangi nedenle olursa olsun üroloji polikliniğine başvuran 40 yaşın üzerindeki kişilerin muayenesinde ilk olarak, hastanın prostat kanseri olup olmadığı araştırılıyor. Çünkü kendine has belirtisi bulunmayan prostat kanseri yalnızca ileri evrede, idrar yolunda sıkışmaya neden olabiliyor” diye konuştu.

Kansere yönelik taramaların elle muayene ile prostat kontrolü ve kanda PSA incelemesinden oluştuğunu kaydeden Prof. Dr. Uygur, “Eğer bu incelemelerin sonucunda bir risk olduğu düşünülürse, prostat biyopsisi alınarak araştırma tamamlanıyor. Kanser ihtimali ortadan kalktıktan sonra hastanın idrarla ilgili şikâyetlerinin ne sıklıkta ve şiddette olduğu değerlendiriliyor” ifadelerini kullandı.

Robotik cerrahinin en çok prostat kanseri ameliyatında kullanıldığını belirten Prof. Dr. Uygur, “Bu yöntem böbrek ameliyatlarında da kullanılmaktadır. Genel tıp cerrahisinin en büyük ameliyatı olan idrar torbası kanseri ile prostat bezinin alınması, lenf bezlerinin temizlenmesi ve bağırsaktan yeni mesane yapılması robotik cerrahinin ulaşacağı en üst noktalarındandır. Testis kanserinde kemoterapi sonrası karın içerisinde kalan lenf bezlerinin temizlenmesi büyük önem taşır. Robotik cerrahi ile bu operasyonlar gerçekleştirebilmektedir. Robotik cerrahinin cerrahi anlamda çok büyük katkısı oluyor. Tüm dünyada robotik cerrahilerin yaklaşık yüzde 80’i ürolojik alanlarda kullanılıyor” dedi.

“Hastalar altı saat sonra ayağa kalkıyorlar”

Robotik cerrahinin sadece kanser ameliyatlarında kullanıldığı bilgisinin doğru olmadığını söyleyen Prof. Dr. Uygur, “Böbreğin çıkışındaki darlıkların düzeltilmesi, plastik cerrahi ve jinekolojik ameliyatlarda kullanılıyor. Ameliyatlar karın içine gaz doldurularak yapıldığı için yeni doğan ile bir ve iki yaşındaki çocuklarda bu robotu kullanmak uygun olmayabilir. Karın hacmi gelişen çocuklar dahil her yaş grubunda kullanılabilir. Robotik ameliyatlarda kesi kullanmıyoruz. Robotun dört kolunu ameliyat yapacağımız mekana yerleştirerek kamera ile görüntüyü izliyoruz. Hastalarımız ameliyattan altı saat sonra ayağa kalkabiliyor. Ameliyattan bir gün sonra hastalarımızın çoğu evine gidecek durumda oluyorlar. İş hayatına bir hafta sonra dönebiliyorlar” diye konuştu.