Fakültedekileri öğrenci olduğuna inandıramayan “hoca” eğitimini birincilikle tamamladı
Edirne

Aslan yeteneğine de güvenerek 2018 yılında önce YKS’ye girdi ardından aldığı puanla Trakya Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi özel yetenek sınavına giren ve emekli ve 1 çocuk babası Aslan, gayretiyle bölümü 4 yılda birincilikle tamamladı.

Mezuniyet töreninde büyük sevinç yaşayan Aslan, sadece arkadaşları ve okul yönetiminin değil, törene katılanların da takdirini topladı.

Aslan yeni hedefini yüksek lisans olarak belirledi.

“Akademik hayatım dolu dolu geçti”

Aslan, AA muhabirine, başarısının mutluluğunu yaşadığını söyledi.

Yaşı itibarıyla farklı gözle bakılsa da okumaktan ve çalışmaktan hiçbir zaman vazgeçmediğini anlatan Aslan, üniversiteyi de bitirerek birikimlerini sanata dönüştürdüğünü vurguladı.

Sanata ilgisinin üniversite başarısına büyük katkısı olduğunu aktaran Aslan, “Daha öncede resim çizmeye ilgim vardı. Bazı yarışmalarda dereceler almıştım. Sonra hayatıma akademik olarak yön vermeye karar verdim. Üniversitede 4 yıllık bir süreçten sonra okulumu bitirdim. Çok güzel geçti, akademik hayatım dolu dolu geçti. Yeni arkadaşlar edindim. 5. mevsim adeta.” dedi.

“Bir türlü ‘hoca’ olmadığımı ispatlayamadım”

Aslan, yaş itibarıyla diğer öğrencilerden farklı olduğu için üniversitede kendisini herkesin kendisini öğretim üyesi sandığını, öğrenci olduğuna bir türlü insanları inandıramadığını anlattı.

“Öğrenci kimliğimi göstersem de bana inanmıyorlardı” diyen Aslan, şöyle konuştu:

“Beni her gören, ‘Hocam merhaba’ yada ‘Hocam bir şey sorabilir miyim?’ diyordu. Ben talebe olduğumu bir türlü anlatamadım. Yemekhaneye girdiğimde bile ben öğrenci olduğumu söylememe rağmen ‘hocam’ demekten vazgeçmediler. Bir türlü ‘hoca’ olmadığımı ispatlayamadım Herhalde öğrenci olduğumu bugün birincilik kürsüsüne çıktığımda ispatladım.”

“Birinci olmam çok önemli değil aslında”

Üniversiteyi birincilikle bitirmesinin çok önemli olmadığını vurgulayan Aslan, severek ve isteyerek yapılan her işte başarının geleceğini söyledi.

Aslında üniversite başarısının çok çalışmak ve azimle ilgili bir şey olduğunu ifade eden Aslan, konuşmasına şöyle devam etti:

“Bir işi, bir hayatı seviyorsanız, başarı da bununla orantılı oluyor. Ben güzel sanatları çok seviyorum. ‘Sanatsız bir millet var olamaz’ ideolojisi bende çok ağır basıyordu. Disiplinli bir şekilde çok çalışarak birinci oldum ama diğer arkadaşlarımda bence güzel sanatları seçmekle bana göre birinci oldular. Şimdi ki hedefim yüksek lisans.”

Aslan, tüm öğrencilere hangi yaşta olursa olsunlar mutlaka üniversite okumalarını, o hayatı görmeleri gerektiğini sözlerine ekledi.

Oğlunun ‘keşke öğretmen olsaydın’ sözüyle 54 yaşında 2. kez üniversite bitirdi
Edirne

Trakya Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünden 54 yaşında mezun olan Afet Ergü, azmiyle eğitimin yaşının olmadığını gösterdi.

İzmirli iki çocuk annesi Afet Ergü, İstanbul Üniversitesi Medya ve İletişim Bölümünü okuduktan sonra öğretmenlik hayalinin peşinden giderek 4 yıl önce girdiği üniversite sınavında Trakya Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünü kazandı. Dört yılda fakültedeki bölümünü ve formasyon eğitimini başarıyla tamamlayan Ergü, öğretmenlik hakkını elde etti.

Mezuniyet töreninde bölümden arkadaşları ile kepini havaya atarak sevinç yaşayan Ergü, atanma kriterlerine haiz olduğunda okul ve dershanelerde çalışarak ya da özel ders vererek öğretmenlik mesleğini sürdürmeyi istiyor.

“Beni hep öğretmene benzetirlerdi”

Ergü, AA muhabirine, yıllardır öğretmen olabilmenin hayalini kurduğunu ve 4 yıl önce hayalini gerçekleştirmek amacıyla İzmir’den Trakya Üniversitesine geldiğini belirtti.

Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünü 4 yılda tamamladığını dile getiren Ergü, çevresindekilerin kendisini sürekli öğretmene benzetmesinin ve oğlunun “keşke öğretmen olsaydın” sözünün, bu hayalini tetikleyen en önemli unsur olduğunu anlattı.

Ergü, geç de olsa hayalini gerçekleştirmiş olmanın mutluluğunu yaşadığını aktararak, şunları kaydetti:

“Aslında öğretmenlik çok büyük idealimdi, hayalimdi. 30 yıl önce ilkokulda okuyan oğlumun sınıfına girince arkadaşları beni öğretmen sanmış. Oğlum ağlayarak yanıma geldi ve ‘keşke şimdi sen öğretmen olsaydın, ben arkadaşlarıma annem öğretmen değil demeyecektim’ demişti. O gün çok üzülmüştüm. Oğluma o gün söz verdim. Yıllar sonra verdiğim sözü tuttum. Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünü bitirdim ve formasyon aldım. Evrene güzel bir mesaj göndermişiz. Çok mutluyum.”

Gençlere hayallerinden hiçbir zaman vazgeçmemesi tavsiyesinde bulunan Ergü, “Ben başta çocuklarıma örnek olmak üzere bu yola çıktım. Beni örnek alarak, beni model alarak en başta çocuklarım üniversitede okudu. Hiçbir zaman hedeflerinizden vazgeçmeyin. Gençler azimle çalışmaya devam etsin.” diye konuştu.

Kadavradan nakille hayata tutunan hasta bağışçılara minnettar
Konya

Bir şirkette bekçilik yapan 37 yaşındaki Gökçelik, çalıştığı sırada aşırı terleme ve ateş şikayetiyle 10 ay önce başvurduğu hastanede yüksek enfeksiyona bağlı tedavi görmeye başladı.

Bu sırada böbrek rahatsızlığı ortaya çıkan ve diyaliz tedavisi alan Gökçelik, kadavradan uygun böbrek bulunduğu haberini aldı.

Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Hastanesinde gerçekleştirilen nakille sağlığına kavuşan Gökçelik, herkese organ bağışı konusunda duyarlı olma çağrısında bulundu.

“Allah’a şükür iyiyim, kurtuldum”

Gökçelik, AA muhabirine, rahatsızlığının ortaya çıkmasının ardından 3 ay içerisinde nakil için uygun böbrek bulunduğu haberinin geldiğini söyleyerek, “İstanbul’dan böbrek geldi. Ben de Ereğli’den geldim. Kadavradan nakli 26 Mayıs’ta oldum. Yüzde 100 uyumlu oldu. Allah’a şükür iyiyim, kurtuldum.” dedi.

Ailesinin de sevinçle kendisini beklediğini aktaran Gökçelik, “Organı bağışlayan aileden Allah razı olsun. Kardeşimize Allah rahmet eylesin, Allah ailesine sabırlar versin. Ben kim olduğunu bilmiyorum. Allah’ın nur cemalini görsün. Allah Peygamber Efendimize komşu eylesin.” ifadesini kullandı.

“Altıda 6 uyumlu gelen bir böbrekti”

Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Nefroloji ve Organ Nakli Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kültigin Türkmen, üniversitede organ nakillerinin 2001’de başladığını, Organ Nakli Ünitesinin 2012’de kurulduğunu kaydetti.

Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle 2020-2021’de nakil yapmadıklarını anlatan Türkmen, şunları kaydetti:

“Kovid’in gerilemesiyle organ nakillerini tekrar aktif hale getirdik. Merkezimizde şubattan itibaren 4 canlı, 3 kadavra olmak üzere nakillerimizi yaptık. Bekleme listesinde 400’e yakın hastamız var. Avrupa’da nakillerin yüzde 80’i kadavradan yüzde 20’si canlıdan yapılıyor. Türkiye’de ise yüzde 80 canlıdan, yüzde 20 kadavradan nakil yapılıyor. Kadavradan nakil aslında istediğimiz öncelik. Kadavra bağışının artırılması gerekiyor. Toprak olacak bir beden, nakil bekleyen hastalara umut olabilir.”

Nakil yapılan Gökçelik’in genel sağlık durumunun iyi olduğunu belirten Türkmen, “Bekleme listesinde olan bir hastamızdı. Ancak ikiz kardeşinden alabilecek düzeyde, altıda altı uyumu olan bir böbrek çıktı. Tabii bu belki milyonda bir olasılık. Hastamız için büyük bir şans.” diye konuştu.

Buluşuyla tıp dünyasında çığır açtı: Stanford Üniversitesi tam burs verdi

İlkokul ve ortaokulu İhlas Koleji’nde okuyan ve 8. sınıftan mezun olduktan sonra Cağaloğlu Anadolu Lisesine giden Emirhan Kurtuluş, dünya çapında büyük bir başarıya imza attı.

Şu anda Cağaloğlu Anadolu Lisesi 12’nci sınıf öğrencisi olan Emirhan Kurtuluş, yaklaşık 3 yıl süren çalışmasıyla MR görüntülerini alıp işleyerek 3 boyutlu sisteme aktaran ve beyin cerrahlarını hastayı nasıl ameliyat etmesi gerektiği konusunda yönlendiren bir yapay zeka sistemi geliştirdi.

Ayrıca artırılmış gerçeklik gözlüğüyle cerrahların hasarlı beyni görmesini ve ameliyat öncesi prova yapabilmelerini de sağlayan Kurtuluş, çalışmasıyla ABD’de düzenlenen Regeneron International Science and Engineering Fair’de biyomedikal mühendisliği alanında dünya birincisi oldu.

Stanford Üniversitesi’nde tam bursla okuma hakkı da kazanan Kurtuluş, aralık ayında gerçekleşecek olan Nobel ödül törenine de davet edildi. Kurtuluş, bugün İhlas Koleji’nde çalışmasını anlattı.

“Bu projeye 3 bin 500 saatin üzerinde emek verdim”

Eğitim sürecinden bahseden Emirhan Kurtuluş, “Ben ortaokulun sonuna kadar İhlas Koleji’nde okudum. Yaptığım proje temelde bir yapay zeka sistemiyle alakalı, bir hastanın verilerini alıp, bu MR görüntüleri oluyor genelde. MR görüntülerini alıp hastaya minimum hasarı verecek beyin ameliyatını planlayıp doktora sunmak üzerine. Hastanın verileri aldıktan sonra benim sistemim doktora diyor ki, hastayı benim söylediğim şekilde ameliyat edersen hasta bu ameliyat masasından minimum hasarla kalkar. Bu proje 10’uncu sınıfın ortalarına doğru aklıma geldi. Ben ortaokulun sonuna kadar doktor olmak istiyordum. Daha sonra mühendislikle tanışınca hayatta gerçek yapmak istediğim şeyin bu olduğunu fark ettim. Ardından bu iki bilgimi değerlendirmek istedim. Bu ikisini birleştirerek kendime dedim ki literatürde çok fazla yapay zekayla ilgili çalışma var. Ama bunlar özellikle ameliyat planlama gibi çok aşamalı şeylerin sadece bir parçasında doktora yardımcı oluyorlar. Niye ben bir sistem geliştirmiyeyim ve bu her şeyi tek seferde çözmesin diye düşündüm. 10’uncu sınıfın ortalarına doğru bu projeye başladım. Yaklaşık 2 buçuk, 3 yıl bu proje ile uğraştım. Totalde bu projeye 3 bin 500 saatin üzerinde emek verdim. Ailem bütün süreçte çok büyük destekçim ama ailem içerisinde en büyük destekçim dedemdi. Kendisi küçüklüğümden beri benim bilimle uğraşmamı istemiş ve motive etmiş biridir. Küçükken çizgi filimden çok belgesel izlemeyi seven bir çocuktum. En çok istediğim üniversite Stanford Üniversitesi’ydi oradan kabul aldım. Lisans eğitimimi ve ondan sonrasını orada tamamlamayı planlıyorum. Daha sonra ise ülkeme dönüp kendi vatanıma hizmet etmeyi planlıyorum” dedi.

Sümeyye İnal – Emre Baba
 

Sel sularına kapılarak otomobilin altına sıkışan motorlu kurye yaşam savaşı veriyor
Ankara

Mamak Misket Mahallesi’nde seyir halindeyken sağanak nedeniyle caddenin sularla kaplanması üzerine motosikletten düşen 36 yaşındaki motorlu kurye Samet Ç, bir süre sürüklenerek park halindeki bir otomobilin altına girdi. Aracın tekerine sıkışan ve sel suları içinde kalan kuryenin yardımına, çevrede bulunan vatandaşlar koştu.

Kuryenin boğulmaması için yoğun mücadele veren vatandaşlar, Samet Ç’yi kurtararak olay yerine ambulans çağırdı. Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesine kaldırılan kuryenin, genel cerrahi yoğun bakım biriminde tedavisinin sürdüğü ve durumunun ciddiyetini koruduğu öğrenildi.

Ankara’da sağanak sonrası bir motosiklet sürücüsü arabanın tekerine sıkıştı https://t.co/OzxGLgEKI0 pic.twitter.com/GvjKTiIrf4

— ANADOLU AJANSI (@anadoluajansi) June 11, 2022

“Pencereden video çekerken kuryeyi gördüm”

Samet Ç’nin sel sularından kurtulmasına yardım eden vatandaşlar, yaşananları AA muhabirine anlattı.

Şiddetli yağışı çektiği sırada motorlu kuryeyi gördüğünü dile getiren Salih Güven, “Pencerede yağışı videoya çekiyordum. Tam bu esnada motorlu kuryenin düştüğünü ve ardından sele kapıldığını gördüm. Hemen evden fırladım. Yolda bir minibüs vardı önce üzerine çıkıp oradan da arabanın üstüne atladım. Kurye kendinden geçmişti, orada gelenlerin yardımıyla kurtarmaya çalıştık.” dedi.

“Mahalleliyle arabayı itekleyerek genci çıkardık”

Bayram Korkusuz ise o anları şu ifadelerle anlattı:

“Kurye arabanın altında sıkıştığında motoru kayarak selde sürüklenmeye devam etti. Hemen komşularla yanına koştuk. Yeğenim arabanın üstüne çıkıp kurtarmaya çalıştı ama arabanın altında sıkışmıştı. Sonra iki taraftan dolanıp arabayı iteklemeye, ardından bir başka arabayla çekmeye çalıştık. O esnada sel suları biraz şiddetini azalttı. Suyun içine girerek arabayı mahalleliyle itekledik ve genci çıkarttık. Ardından da ambulansla hastaneye yolladık.”

Korkusuz, geçen yıllarda da yağışlarda benzer sıkıntılarla karşılaştıklarını belirterek bu problemin çözülmesini istediklerini söyledi.

Öte yandan motorlu kurye Samet Ç’nin sel sularına kapılarak otomobilin altına sıkıştığı ve vatandaşların genci kurtarmaya çalıştığı anlara ilişkin yeni görüntüler ortaya çıktı.