Kolombiya’da halk, cumhurbaşkanını seçmek için yarın sandık başına gidiyor
Bogota

Seçim yarışı, ilk turda yüzde 40,32 ile birinci olan Tarihsel Pakt koalisyonu adayı Gustavo Petro ile yüzde 28,17 ile ikinci olan Yolsuzlukla Mücadele İdarecileri Ligi adayı Rodolfo Hernandez arasında geçecek.

Başkentin eski Bogota Belediye Başkanı ve Senatör Petro, üçüncü kez aday olduğu seçimleri kazanması halinde Kolombiya tarihinde ilk kez solun iktidara gelmesini sağlayacak.

Ülkenin en büyük 5. kenti Bucaramanga’nın eski belediye başkanı, inşaat mühendisi ve multimilyoner Hernandez, kamuda yolsuzluğa bulaşmış kişilerin görevden uzaklaştırılması ve popülist söylemleriyle ön plana çıkıyor.

Analistler, anketlerde adayların birbirine oldukça yakın görünmesi nedeniyle sonucu kararsızların tayin edeceği görüşünde birleşiyor.

Derin bir kutuplaşma, eşitsizlik, yoksulluk, uyuşturucu ticareti, yasa dışı silahlı grupların varlığı, kırsal alanlarda şiddetin artması ve şehirdeki güvensizliğin zirve yaptığı ülkede adaylar, halka büyük değişim vadediyor.

Adaylar ne vadediyor?

Solcu aday 62 yaşındaki Petro, seçim kampanyası sürecinde yaptığı açıklamada, kazanmaları halinde ekonomik acil durum ilan edeceklerini belirtti.

Mevcut Cumhurbaşkanı Ivan Duque yönetiminde Venezuela ile bozulan ilişkilere değinen Petro, bu ülke ile diplomatik ve ticari sorunların hızlıca çözüleceği sözünü verdi.

Petro, emeklilik fonlarının yeniden düzenleneceğini, zenginlerden alınan verginin artırılarak ihtiyaç sahipleri için sosyal programlara dönüştürüleceğini ifade etti.

Ülkede enerji dönüşümünü başlatmak istediklerini her fırsatta dile getiren Petro, tüm petrol şirketleriyle yapılan anlaşmaları gözden geçireceklerini söyledi.

Yolsuzlukla mücadele sözü

77 yaşındaki Hernandez, sistem karşıtı söylemleriyle öne çıktığı seçim kampanyasında, politikacıların neden olduğu masrafları azaltma sözü verdi.

Kolombiya’nın bazı ülkelerdeki elçilik binalarını masraflı olduğu gerekçesiyle kapatacağını vurgulayan Hernandez, Venezuela ile ilişkilerin yeniden rayına oturtulması için gerekeni yapacaklarını kaydetti.

Anketler başa baş gösteriyor

Invamer araştırma şirketine göre Hernandez yüzde 48,2, Petro yüzde 47,2, Büyük Medya İttifakı’nın yaptığı ankete göre Petro yüzde 48,1, Hernandez ise yüzde 46,8 desteğe sahip.

Guarumo ve EcoAnalitica araştırma şirketinin anketinde Hernandez yüzde 48,2, Petro yüzde 46,5, Yanhass anketinde Hernandez yüzde 45, Petro yüzde 35, La Silla Vacia anketinde Hernandez yüzde 46,5, Petro yüzde 47,2 oy oranına sahip görünüyor.

Ulusal Danışma Merkezi isimli şirketin araştırmasında ise Hernandez’e destek yüzde 41, Petro’ya yüzde 39 olarak ölçüldü.

Pontificia Bolivariana Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesinde tarih profesörü olan Mauricio Molina, AA muhabirine, hangi aday kazanırsa kazansın ülkede büyük bir değişimin olacağını söyledi.

Solcu aday Petro’nun kazanması durumunda sosyal, politik ve ekonomik reformlara ağırlık vereceğini belirten Molina,”Uluslararası alandaki ilişkiler, iklim değişikliğiyle mücadele, uyuşturucunun önlenmesi ve Kolombiya’nın küresel çabalara dahil edilmesine yönelik girişimler olacaktır.” ifadesini kullandı.

“Muhalefetin zorluklarıyla yüzleşmek zorunda kalacak”

Molina, Petro’nun sol kesimlerin taleplerine yanıt vermek için ciddi zorluklar yaşayacağını anımsatarak, “Ülkenin çok yüksek bir bütçe açığı var, sosyal ve barış politikalarının uygulanmasında Petro, muhalefetin zorluklarıyla yüzleşmek zorunda kalacak.” dedi.

Hernandez’in muhtemel zaferine değinen Molina, mevcut siyasi ve ekonomik düzenin sürdürülmesi durumunda geniş çaplı sokak protestolarının kaçınılmaz olduğunu belirtti.

Molina, Hernandez’in yolsuzluk karşıtı söyleminin, Kolombiya’nın yapısal sorunlarını anlamaktan uzak olduğuna dikkati çekerek, “Pazar günü, ülkenin iki farklı vizyon modeli karşı karşıya gelecek.” şeklinde konuştu.

“Daha fazla kamu hastanesi inşa edilmeli”

Pontificia Bolivariana Üniversitesinden sosyal iletişimci ve tarih araştırmacısı Reinaldo Spitaletta da Petro’nun kazanması durumunda, ülkede iş istikrarı, sendikal hakların savunulması, emeklilik sistemi gibi kilit noktalarda iyileşme olabileceğini söyledi.

Halk sağlığı konusunda Petro’nun programının net olmadığını yorumlayan Spitaletta, “Devlet bazı araçlar vermeli, daha fazla kamu hastanesi inşa edilmelidir. Ülkede şu anda çok kötü durumda olan halk sağlığının iyileştirilmesi için net bir program görünmüyor.” ifadesini kullandı.

Spitaletta, Hernandez’in kazanması olasılığında ülkede mevcut siyasi sistemin devam edeceğini belirterek, “Hernandez’de çok fazla demagoji var ve göze çarpan şey, mevkidaşı Duque ile aynı sistemi sürdürmektir. İşçiler ve kadın hakları için cesaret verici bir şey görmüyorum. Büyük çapta sosyal patlamalar, protestolar ve grevler geri dönebilir.” dedi.

Fransa’da genel seçimin ikinci turu pazar günü yapılacak
Paris

Basının İçişleri Bakanlığının verilerine dayandırdığı bilgilere göre, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un liderliğinde kurulan Ensemble ittifakının 417 milletvekili adayı, aşırı solcu Jean-Luc Melenchon’un girişimiyle kurulan Nupes ittifakın 380 adayı, Ulusal Birlik’in (RN) 208 adayı ve Cumhuriyetçiler partisinin (LR) 71 adayı seçimin ikinci turunda yarışacak.

276 seçim bölgesinde Ensemble ve Nupes adaylarını ikinci turda karşı karşıya geldiği seçimde, bu iki ittifak arasında Meclis’te salt çoğunluğu sağlayabilmek için kıyasıya rekabet yaşanıyor.

Fransa’da genel seçimin ilk turunda bir adayın salt çoğunluğu sağlayamadığı sandalyeler için ikinci tur yapılıyor. İlk turda yüzde 12,5 ve üzeri oy alan adaylar, ikinci tura kalıyor. Bu turda en fazla oyu alan aday milletvekili seçiliyor.

Buna göre, ilk turda Nupes’ten 4, Ensemble’den 1 milletvekili adayı ilk turda seçilerek, Ulusal Meclis’e girmeye hak kazandı.

Genel seçimdeki ittifaklar

Geleneksel sağ ve sol partilerin etkisini kaybettiği bir dönemden geçen ülkede, bu yılki genel seçimde iki ittifak öne çıkıyor.

Fransa Boyun Eğmeyen Partili (LFİ) Melenchon’un girişimiyle, “tarihi adım” olarak nitelendirilen LFİ, Yeşiller Partisi (EEVL), Sosyalist Partisi (PS) ve Komünist Partisi’ni (PCF) kapsayan “Sosyal ve Ekolojik Yeni Halk Birliği” (Nupes) ittifakı kuruldu.

Nupes ittifakı, Meclis’te salt çoğunluğu (289 sandalye) alarak, Melenchon’un başbakan olarak atanmasını hedefliyor.

Macron ve mevcut hükümet kanadının ise bu ihtimale sıcak bakmadığı görülüyor.

Nupes’in programında, asgari ücretin 1500 avroya yükseltilmesi, oy kullanma yaşının 16’ya düşürülmesi, 2030’a kadar karbon gazı salınımının yüzde 65 azaltılması hedefleri bulunuyor.

Macron’un partisi Cumhuriyet Yürüyüşü (LREM) etrafında da Horizons (Ufuklar) ve Demokrasi Hareketi (MoDem) partilerinden oluşan Ensemble adı verilen bir konfederasyon oluşturuldu.

Macron’un siyaseti için önemli seçim

İkinci kez cumhurbaşkanı seçilen Macron’un vaatlerini yerine getirebilmesi için, genel seçimde Meclis’te salt çoğunluğu sağlayabilmesi ve hükümeti kurabilmesi büyük önem taşıyor. Ensemble ittifakı, Macron’un bu hedefe ulaşabilmesi açısından önem taşıyor.

Bazı uzmanlar, genel seçimi, iki turlu cumhurbaşkanı seçiminin üçüncü turu olarak da değerlendiriyor.

Macron, Meclis’te salt çoğunluğu elde edemeyebilir

Macron’un liderliğindeki ittifakın milletvekili seçiminde çoğunluğu sağlayıp sağlayamayacağı tartışılırken, seçimin ilk turundan sonra verilen sandık çıkış anketleri yanı sıra son günlerdeki kamuoyu yoklamalarına göre Ensemble ittifakı Meclis’te çoğunluğu kazanamayabilir.

İfop-Fiducial şirketlerinin 14-15 Haziran’da yaptığı seçim anketlerine göre, genel seçimde Ensemble ittifakı, Meclis’te 265 ila 300 milletvekili elde edecek.

Nupes’ün 180 ila 210 sandalye, “merkez sağdaki LR, Bağımsızlar, Demokratlar Birliği (UDI) ve merkez partisi Les Centristes’in toplam 40 ila 65 sandalye alması öngörülüyor.

Le Pen’in de aday olduğu ve ikinci tura yüksek bir oy oranıyla kaldığı genel seçimlerde, Le Pen’in partisi RN’nin 20 ila 40 milletvekili çıkaracağı tahmininde bulunuyor.

Seçimin tartışmalı ilk tur sonuçları

Meclis çoğunluğunun 289 milletvekili ile sağlandığı ülkede, İçişleri Bakanlığı verilerine göre, ilk turda Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un etrafında toplanan Ensemble ittifakı oyların yaklaşık yüzde 25,75’ini (5 milyon 857 bin 561) almıştı.

Melenchon’un girişimiyle Boyun Eğmeyen Fransa (LFİ), Yeşiller Partisi (EEVL), Sosyalist Partisi (PS) ve Komünist Partisi’ni (PCF) kapsayan “Sosyal ve Ekolojik Yeni Halk Birliği” (Nupes) ittifakının yüzde 25,66 (5 milyon 836 bin 202 oy) ile Ensemble’yi yakından takip ediyor. Ensemble ile Nupes arasında yaklaşık 20 bin oy farkı bulunuyordu.

Aşırı sağcı RN’nin oy oranı yüzde 18,68’i bulurken, Merkez sağdaki LR yüzde 10,42’de kalmıştı.

Sandığa gitmeyenlerin oranı yüzde 52,49 ile milletvekili genel seçiminin ilk turunda 5. Cumhuriyet döneminde sandığa gitmeyen seçmen bakımından en yüksek oran olarak kayda geçmişti.

Özellikle 18-34 yaş genç kesimin sandığı ilk turda çoğunlukla boykot ettiği seçimin ikinci turunda, bu seçmenin sandığa gitmesi Nupes ittifakına katkı sağlayabileceği şeklinde değerlendiriliyor.

Nupes milletvekili adaylarından birçok isim İçişleri Bakanlığının yayımladığı seçim sonuçlarında bazı Nupes adaylarının oylarının ittifak bünyesinde sayılmadığını ileri sürmüşdü. Bazı medya kuruluşları haberlerinde Nupes ve Ensemble aldığı oy oranını, İçişleri Bakanlığından farklı paylaşıyor.

Genel seçimde başarısız olan bakanlar istifa edecek

Fransa Başbakanı Elisabeth Borne’un yanı sıra kabinede milletvekili adayı olan 14 bakan genel seçimin ikinci turuna kaldı.

Milletvekili seçilemeyen başbakan da dahil bakanların kabineden istifa edecekleri daha öncesinde belirtilmişti.

Seçime ilk turda veda eden adaylar arasında aşırı sağcı Eric Zemmour, eski Başbakan Manuel Valls ile eski Eğitim Bakanı Jean-Michel Blanquer de yer almıştı.

Muhalif bir başbakan atanacak mı?

Yarı başkanlık sistemiyle yönetilen Fransa’da cumhurbaşkanı, istediği ismi başbakan seçebiliyor.

Ancak Ensemble ittifakının Meclis’te salt çoğunluğu sağlayamaması ve muhalefetin çoğunluğa sahip olması durumunda, Cumhurbaşkanı Macron’un muhalefetin temsilcisini başbakan olarak atamaya karar vermesi halinde “kohabitasyon” olarak anılan “birlikte yaşama” dönemi başlamış olacak.

5. Cumhuriyet tarihinde 3 kez Meclis’te partisi salt çoğunluğu sağlayamayan eski Fransa cumhurbaşkanları, Meclis’in hükümete güvenoyunu vermesi için muhalefetten bir ismi başbakan olarak atamıştı.

“Kohabitasyon”un önüne geçmek için 2000’de referandumla anayasada değişikliğe gidildi ve cumhurbaşkanlığı görev süresi 7 yıldan 5’e indirilerek milletvekillerininkiyle eşitlendi.

Seçimin ilk tur sonuçlarını, Nupes cephesi kohabitasyon hedeflerine yaklaştıkları şeklinde yorumlarken, Ensemble cephesi ise “kurumsal kriz” olasılığı argümanıyla vatandaşlardan Macron’a Meclis’te muteber çoğunluk sağlamaları çağrısında bulunuyor.