Donanmanın ‘kalbinde’ milli dönüşüm
Ankara

Alınan bilgiye göre, AR-GE ve ürün geliştirme çalışmalarıyla son dönemde birçok platform ve sistemi güvenlik güçlerinin kullanımına sunan Türk savunma sanayisi, bunlarda kullanılan yazılım tabanlı çözümleri de millileştiriyor.

Bünyesinde geliştirilen yüksek teknoloji ve yazılımların yanı sıra savunma, güvenlik ve bilişim sektörlerinde teknoloji üreten ve iş ekosistemindeki firmaların çözüm ile ürünlerini de bir araya getiren HAVELSAN, bu çabada önemli bir yer tutuyor.

Yazılım yoğun sistemler konusunda faaliyet gösteren HAVELSAN, “komuta kontrol ve savunma teknolojileri” alanında bugüne kadar aralarında “Gemi Veri Dağıtım Sistemi”nin de bulunduğu birçok çözüm geliştirdi.

Yerli ve yabancı gemilerde görevde

Savaş gemileri, güvenli seyrüsefer yapmak ve diğer operasyonel görevlerini kesintisiz yerine getirebilmek için farklı sensör ve sistemlerden gelen verilerin alınmasına ve ilgili birimlere dağıtılmasına ihtiyaç duyuyor.

HAVELSAN Gemi Veri Dağıtım Sistemi de geminin güvenli seyir ve tüm harekat görevlerini kesintisiz yerine getirebilmesi için ihtiyaç duyulan platform verilerini toplayarak, emniyet ve etkinlikle tüm alt sistemlere veriyi hızlı ve doğru şekilde dağıtan bir çözüm olarak geliştirildi. Sistem, sahip olduğu özellikler ve üstlendiği görev dolayısıyla geminin “kalbi” olarak görev yapıyor.

Büyük, orta ve küçük ölçekli askeri gemiler için özel olarak tasarlanan geminin “kalbi”, sahip olduğu eşsiz özellikleri ve güvenilir yapısı ile seyir ve harekatın en temel unsuru olarak birçok yerli ve yabancı geminin veri dağıtım sistemi olarak görev yapıyor.

36 platformun “kalbi”

Son olarak Türk Deniz Kuvvetlerinin faal platformu TCG Kılıç hücumbotunda HAVELSAN Gemi Veri Dağıtım Sistemi (GVDS-K) kurulum ve montajı yapıldı, tüm testlerden başarıyla geçerek eksiksiz olarak teslim edildi.

Türk Deniz Kuvvetlerinin 46 platformu için tercih edilen ve 36 platform için teslimatı yapılan sistem, çok düşük arıza ve yüksek faaliyet oranıyla görevini sürdürüyor.

İsrail, ABD Başkanı Biden’a lazer savunma sistemini sunmayı planlıyor
Kudüs

Walla News sitesinin İsrail ordu yetkililerine dayandırdığı haberde, İsrail’in ABD Başkanı Biden’a lazer savunma sistemini sunarak, finansmanı için maddi destek istemeyi planladığı aktarıldı.

Lazer savunma sisteminin Biden’a İsrail’in güneyindeki bir askeri kampta tanıtılacağı ifade edilen haberde, İsrail ve ABD Savunma Bakanlıklarının konuya ilişkin görüşmeler yürüttüğü kaydedildi.

Haberde, lazer savunma sisteminin geliştirilmesi için ortak arayışındaki İsrail’in, sistemi Biden’a sunarak “ortaklığı güçlendirilmeyi” amaçladığı vurgulandı.

Ne olmuştu?

İsrail Savunma Bakanı Benny Gantz, 14 Nisan’da yaptığı açıklamada İsrail’in lazer savunma sisteminin “dünyada bir ilk buluş” niteliği taşıdığını, en kısa sürede sistemi “kullanıma hazır hale getirmek için çalışacaklarını” duyurmuştu.

İsrail hükümeti basın ofisinden yapılan açıklamada, gerçekleştirilen testlerde yüksek hızdaki havan topu, füze, anti-tank füzesi ve insansız hava aracı gibi hedeflerin güçlü lazer ışınlarıyla engellendiği bildirilmişti.

ABD Başkanı Joe Biden’ın 13-16 Temmuz’da Suudi Arabistan, İsrail ve Filistin’i kapsayan bir Orta Doğu turuna çıkacağı açıklanmıştı. Bu, Biden’ın göreve geldiği 2021 yılından bu yana bölgeye yapacağı ilk ziyaret olacak.

Ukrayna: Savaşta ölen Rus askeri sayısı 32 bin 500 oldu
Kiev

Genelkurmay Başkanlığından yapılan açıklamada, 24 Şubat-14 Haziran tarihlerinde Rus ordusunun savaştaki kayıplarına ilişkin verilerin güncellendiği belirtildi.

Ukrayna topraklarında 32 bin 500 Rus askerinin öldürüldüğü belirtilen açıklamada, bunun yanı sıra 233 uçak, 179 helikopter, 1434 tank, 3 bin 503 zırhlı araç, 721 top, 229 roketatar sistemi ve 97 hava savunma sisteminin imha edildiği bilgisi paylaşıldı.

Açıklamada, Rus ordusunun, 2 bin 473 araç ve yakıt aracı, 58 özel araç, 13 gemi ve hafif sürat teknesi ve 588 insansız hava aracını da kaybettiği aktarıldı.

Rusya Savunma Bakanlığından 25 Mart’ta yapılan açıklamada, Ukrayna’da 1351 Rus askerinin öldüğü duyurulmuştu.

“Yeşil bina”ları belgelendiren “Ulusal Yeşil Sertifika Sistemi” hayata geçiyor
Ankara

Binalar ve yerleşmelerin doğal kaynakları ve enerjiyi verimli kullanarak çevreye olumsuz etkilerini azaltmak için değerlendirme ve sertifikalandırma sistemlerinin oluşturulması ile bu konudaki uzmanlara ve eğitici kuruluşlara ilişkin usul ve esasları belirleyen “Binalar ile Yerleşmeler için Yeşil Sertifika Yönetmeliği” yürürlüğe girdi.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca hazırlanan ve Resmi Gazete’nin bugünkü sayısında yayımlanan yönetmelikle, yeşil binaların belgelendirilebilmesi amacıyla ilk defa yerli bir uygulama olarak hazırlanan Ulusal Yeşil Sertifika Sistemi “YeS-TR” hayata geçirildi.

“Yeşil bina”nın; yer seçimi, tasarım, inşaat, işletme, bakım, tadilat, yıkım, atık ve atık suların bertarafını kapsayan, yaşam döngüsü boyunca sürdürülebilir, enerji verimli, doğayla uyumlu, düşük emisyonlu ve çevreye olumsuz etkileri asgari düzeye indirilmiş, çevre dostu şeklinde tanımlandığı yönetmeliğe göre, Ulusal Yeşil Sertifika Sisteminin değerlendirme kuruluşu Türkiye Çevre Ajansı olacak.

Yeşil sertifika almak isteyen bina veya yerleşme sahibi bakanlıkça yetkilendirilen yeşil sertifika uzmanlarından ve değerlendirme kuruluşundan hizmet alacak.

Yeşil sertifika uzmanı, sertifika alınmak istenen bina veya yerleşmeye ait bilgileri YeS-TR sistemine kaydedecek.

Türkiye Çevre Ajansı, sisteme kaydedilen bilgiler üzerinden ve gerekli durumlarda yerinde etüt etmek suretiyle değerlendirerek işlem tesis edecek.

Yeşil binalar ile yeşil yerleşmeler gibi konularda faaliyet gösteren kamu veya özel hukuk hükümlerine tabi kamu tüzel kişiliğini haiz kurum ve kuruluşlar, üniversiteler ile sivil toplum kuruluşları, yönetmelikte belirtilen koşulları sağlamaları halinde eğitici kuruluş olarak faaliyet gösterebilecek.

Yeşil sertifika uzmanları, eğitici kuruluşlar tarafından düzenlenecek sertifika eğitim programına katılarak uygulanacak yazılı sınavda başarılı olmaları ve bakanlıkça YeS-TR’de yetkilendirilmeleri halinde faaliyet yürütebilecek.

Türkiye Çevre Ajansı, başvuruya konu bina veya yerleşmeye ilişkin olarak değerlendirme kılavuzunda belirtilen kriterleri değerlendirebilecek nitelik ve sayıda yeşil sertifika değerlendirme uzmanını bünyesinde bulunduracak veya dış kaynaklı temin edecek.

Ajans, sertifika başvurularını inceleyecek ve binalar ile yerleşmelerin sürdürülebilir çevresel, sosyal ve ekonomik performanslarını kılavuzlara göre değerlendirecek ve kriterleri sağlayan bina ve yerleşmelere ilgili sertifikayı düzenleyecek.

Yeşil sertifika uzmanlık yetkisi on yıl geçerli

Yeşil sertifika eğitimlerine, değerlendirme kılavuzlarında belirtilen meslekleri haiz kişiler katılabilecek. Yeşil sertifika uzmanlık yetkisinin geçerlilik süresi on yıl olacak. Bu sürenin bitiminde eğitime katılmaksızın tekrar sınava girilerek uzmanlık yetkisi yenilenebilecek.

Bakanlığın merkez ve taşra teşkilatında çalışan ve değerlendirme kılavuzlarında belirtilen yeşil sertifika uzmanı mesleklerini haiz personelden, yeşil sertifika ile ilgili faaliyetler kapsamında en az üç yıl görev yapmış olanlar ile bu birimlerde yönetici olarak en az iki yıl çalışmış olanlar yeşil sertifika uzmanı olmaya hak kazanacak.

Yeşil sertifika uzmanları, değerlendirme kuruluşu ekibinde görev yapmaları halinde, yeşil sertifika değerlendirme uzmanı unvanını alacak ve değerlendirme kuruluşu tarafından YeS-TR’ye tanımlanacak. Uzmanlar, buraya kaydedilen bilgi ve belgeleri değerlendirerek binanın veya yerleşmenin yeşil bina veya yeşil yerleşme olma koşullarını yerine getirip getirmediğine dair analizi ve puanlamayı yapacak.

Daha önce bakanlıkça eğitici kuruluş olarak görevlendirilen tüzel kişiler ile gerekli eğitimleri alarak yeşil sertifika uzmanlığı alanların hakları saklı olacak.

Öte yandan, 23 Aralık 2017’de Resmi Gazete’de yayımlanan “Binalar ile Yerleşmeler İçin Yeşil Sertifika Yönetmeliği” yürürlükten kaldırıldı.

Marmara Park AVM’de IMAX sinema sistemi rezaleti

Vizyona giren, görüntü ve ses kalitesi güçlendirilmiş yeni filmleri, yüksek bilet fiyatlarıyla vatandaşa IMAX teknolojisiyle sunan sinema salonları, yeterli teknik personeli istihdam etmemesi sebebiyle sinemaseverlere hüsran yaşatıyor.

Marmara Park AVM’de yüksek teknoloji IMAX sistemiyle film seyretmeye gidenler, cumartesi sabah seansında cihazın arıza yapması üzerine filmi yarıda bırakarak salonu terk etti. Film meraklarına, yüksek çözünürlüklü, görüntü kalitesi ve güçlü ses efekti vaadiyle normal tarifenin çok üzerinde fiyatla biletleri satılan IMAX filmler, bazı AVM’lerdeki işletmecilerin yeterli teknik desteği sağlayamaması sebebiyle sinemaseverlerin keyfini yarıda bırakıyor.

Hafta sonu Marmara Park AVM’deki Cinemaximum salonlarında IMAX film çalıştırıcıları arıza yaptı. Onlarca sinemasever, filmin en heyecanlı yerinde salonu terk etti. Türkiye’de ileri teknoloji ile film seyreden elit kesimi mağdur eden işletmeciler, bu teknolojiyi ön plana çıkararak bilet satışı yapıyorlar.
Öte yandan sinemaseverler, sinema işletmelerinin birkaç firmanın kontrolünden çıkartılarak, daha rekabetçi hale getirilmesini istedi.

İrfan Altıkardeş