Kekemeliği yenip edebiyat öğretmeni oldu, 3 üniversitede eğitimini sürdürüyor
Adana

Kekemeliği nedeniyle ailesinin “okuyamaz” diyerek okuldan alıp fabrikaya çırak olarak gönderdiği Zeki Karaburç, azmiyle hem konuşma güçlüğünü yenip Türk Dili ve Edebiyatı öğretmeni oldu hem de 3 üniversitede eğitim alıyor.

<br class=”k-br” />

Karaburç ailesi, Osmaniye’de yaşadıkları dönemde lise 1. sınıfa giden çocuklarını kekemeliği nedeniyle eğitim hayatında başarılı olamayacağı düşüncesiyle okuldan aldı. Aile, meslek sahibi olması için Karaburç’u o dönemki ismiyle İskenderun Demir Çelik Fabrikasının haddehanesine çırak olarak gönderdi.

Karaburç, bir yandan çıraklık yaparken bir yandan da dışarıdan lise eğitimini tamamlamayı başardı. Yaklaşık 3 yıl çalıştığı demir çelik fabrikasında kalfa olan Karaburç, üniversite sınavına hazırlandı. 1999 yılında Gaziantep Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nü kazanan Karaburç, 4 yıl süren eğitiminin ardından Adana’da özel bir dershanede öğretmen olarak görev yapmaya başladı.

Karaburç, hem meslek hayatını hem de günlük yaşamını olumsuz etkileyen kekemeliği de gördüğü tedaviyle 2007 yılında yendi.

Daha sonra sınavlara hazırlanan Karaburç, 2009 yılında Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) kadrosuna Türk Dili ve Edebiyatı öğretmeni olarak atandı.

Hem eğitim veriyor hem eğitim alıyor

Eğitim aşkı devam eden Zeki Karaburç, öğretmenliği sürdürdüğü sırada açıktan ve uzaktan öğretimle çeşitli lisans bölümleri okumaya başladı.

Karaburç, 2018 yılında Anadolu Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi Sosyoloji Bölümü’nü, bir yıl sonra da aynı üniversitenin uzaktan öğretim alanında çevrim içi tezsiz yüksek lisans programını tamamladı.

Anadolu Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi Halkla İlişkiler ve Reklamcılık Bölümü’nden de 2021’de mezun olan Zeki Karaburç, eğitimini İstanbul Üniversitesi Açık ve Uzaktan Eğitim Fakültesi Gazetecilik Lisans Programı ile Anadolu Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi Sosyal Hizmet Bölümü ve Atatürk Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi Tarih Lisans Programı’nda sürdürüyor.

Karaburç, MEB Yurt Dışında Görevlendirilecek Öğretmenleri Seçme Sınavı’na girerek mesleğini yurt dışında sürdürmeyi hedefliyor.

Bu yıl “Veda eden isim” adlı bir de kitap çıkaran 42 yaşındaki Karaburç, geçtiği zorlu yolların ardından öğretmenlik mesleğine kavuşarak hem öğrencilere ders vermeyi hem de öğrenme aşkı sayesinde 3 üniversitede ders almayı sürdürüyor.

“Nefes alışımda sorun olduğunu 27 yaşında öğrendim”

Karaburç, AA muhabirine, ilk ve ortaokulda kekemelik sorunu yaşadığı için ailesinin kendisini lisede okuldan alıp fabrikaya çırak olarak verdiğini ancak iki ağabeyinin öğretmen olmasından da etkilenerek açıktan lise okuyup üniversite sınavına hazırlandığını söyledi.

Fabrikada kalfa olduğunda ustabaşının kendisinden mesleğini sürdürmesini istediğini ancak eğitim aşkının ağır bastığını anlatan Karaburç, “Edebiyat bölümünü istedim, üniversiteye gittim. Dilimde halen arıza vardı, kekemelik devam ediyordu. Niye kekemeyim, çözümü ne bilmiyordum. Kimse bize akıl vermiyordu, 4 yıllık üniversite hayatım bu nedenle iyi geçmedi. Toplumda kendimi çok fazla ifade edemiyordum.” dedi.

Karaburç, 2004’ten itibaren bir dershanede öğretmenlik yapmaya başladığını belirterek, “Derste bir sorun yoktu ama akıcılık zayıftı. Bir yerde hata yapma riski var her zaman. Kafamda hep hata yapma korkusu var. Belli bir hızım yok, rahatlık yok. Mutsuzdum, durumuma üzülüyordum. Ailemin desteğiyle 2007’de İstanbul’a tedavi için gittim. Orada nefes egzersizleri yapıldı, nefes alışımda sorun olduğunu 27 yaşında öğrendim. Tedavi olup kekemeliği yendim. Artık kelimeler ağzımdan daha rahat çıkmaya başladı.” diye konuştu.

“Olmayacak denilen bir şeyi başardım”

Karaburç, 2009’daki atamayla MEB’de Türk Dili ve Edebiyatı öğretmeni olarak göreve başladığını, kekemelik sorununu da çözdüğünü dile getirerek şunları kaydetti:

“Artık kekemeliği kafamda bitirdim, bu işi artık çözdüm. Hiçbir arıza yok. Şu an mutluyum çünkü yeni bir hikaye başlıyor. Ben bu zamanda okumaya karşı özlemim olduğu için bu arada üniversiteler okumaya başladım. En sonunda bir de yüksek lisans ama bunlar bana yetmiyor. Öğreniyorum, edebiyatçı olduğum için yazma yeteneğim artıyor. En son kitap çıkardım. Kitapta şiir, edebiyat, tarih, anı, yaşanmış olaylar, masal var. Geçmişe baktığımda kekeme bir gencin kekemelikle birlikte yaşaması, onu belli bir yıldan sonra yenmesi, yendikten sonra o süreçte öğretmen olması… Üstelik ben bir de edebiyatçıyım. Öyle bir süreci yaşadıktan sonra benim mesleğimde en iyi olmam lazımdı. Eksiklerim vardı ama ben gün geçtikçe o eksiklikleri giderdim. Şu an benim beynimde bir devrim var çünkü ben bir şey yaptım, başardım. ‘Olmayacak’ denilen bir şeyi başardım. Bana kekemeliğimin geçmeyeceğini söylediler ama her olumsuzluk bende olumlu bir değişim sağladı. Ben de her geçen gün daha iyi oluyorum. Şimdi artık derste cümlelerle dans vakti.”

Buca Atatürk Spor Lisesinde ‘madalyalı sporcular’ yetişiyor
İzmir

Öğrencilerin erken yaşta spora yönlendirilmesi, yetenekli öğrencilerin keşfedilmesi ve uluslararası alanda Türkiye’yi temsil edecek sporcu yetiştirmeye yönelik çalışmalar yürütülen okul, bütün spor alanlarında öğrenci alıyor.

Ortaokul notu ortalaması ve yetenek sınavı sonuçlarına göre öğrenci kabul eden lisede, çeşitli branşlarda dereceye giren sporcular eğitim görüyor.

İlk 2 yıl, tüm liselerdeki genel dersleri alan öğrencilere, 11 ve 12. sınıflarda antrenman, temel spor, spor yönetim organizasyonu, spor psikolojisi, takım ve bireysel sporlar konularında eğitimler veriliyor.

Buca Atatürk Spor Lisesinde, eğitimine devam eden 420 öğrencinin 350’si lisansı sporcu olarak ulusal ve uluslararası organizasyonlara katılıyor. Öğrenciler, karateden güreşe, atletizmden yüzmeye, halterden boksa kadar amatör branşlarda aktif yer alıyor.

Türkiye’yi uluslararası organizasyonlarda temsil etmenin gururunu yaşayan okuldaki öğrenciler, bu yıl şimdiye kadar katıldıkları kick boks, tekvando, atletizm, yüzme, güreş gibi branşlardaki yarışmalarda 172 madalya kazandı.

Öğrenciler hedeflerini anlattı

Öğrencilerden 16 yaşındaki Elif Ceren Şanlı, AA muhabirine, 9 yaşından itibaren kick boks sporuyla uğraştığını ifade ederek, bu süreçte bir süre önce yıldızlar branşında Türkiye şampiyonluğu yaşadığını anlattı.

Ordu’daki organizasyonda gençler branşında Türkiye şampiyonu, geçen ay İstanbul’da gerçekleştirilen 7. Uluslararası Kick Boks Dünya Kupası’nda ise üçüncü olduğunu aktaran Elif Ceren Şanlı, şunları kaydetti:

“Çok pasif, öz güvensiz bir kız çocuğuydum. Sonra maçlara çıkmaya başladım. Hırs yapınca devam ettim, bu şekilde kendime hırs edindim ve devam ettim. Sonra zaten gerisi geldi. Ailem, arkadaşlarım, okulumu gururlandırdıkça devam edeceğim. Bundan sonraki turnuvam bu ay Kocaeli’de yapılacak. Orada da inşallah Türkiye şampiyonu olursam, Dünya Şampiyonası’nda ülkemi ve bayrağımı temsil edeceğim. Oradan da dereceyle, şampiyonlukla dönmek şu an en büyük hedefim. Daha sonra da büyüklerde maçlara çıkıp artık dünyaya adımı duyurmak istiyorum.”

10. sınıf öğrencisi Kaan Yelaldı ise 9 yıldır tekvandoyla ilgilendiğini ve Türkiye şampiyonlukları elde ettiğini söyledi.

Muğla’da düzenlenen Gençler Türkiye Tekvando Şampiyonası’nda birinciliği elde ederek Senegal’de düzenlenecek Dünya Şampiyonası’na katılmaya hak kazandığını vurgulayan Yelaldı, “İnşallah dünya şampiyonu olmak istiyorum. Sonrasında ise olimpiyatlar… Liseden sonra üniversiteye gitmeyi hedefliyorum. Beden eğitimi öğretmeni ve aynı zamanda da antrenör olmak istiyorum. Çok hareketli olduğum için ailem beni tekvandoya yönlendirmiş. İyi ki de öyle olmuş, bu sporu çok seviyorum. Okulda da bu anlamda en güzel şekilde çalışmalar yapıyoruz.” diye konuştu.

Okul müdürü Vasfi Çetin, Buca Atatürk Spor Lisesinin, yetenekli öğrencilerin kendilerini geliştirebilmesi, kariyer elde etmesi ve sporun heyecanını doyasıya yaşamaları için adeta pusula görevi gördüğünü dile getirdi.

Öğrencilerinin bugüne kadar birçok branşta önemli dereceler elde ettiğini vurgulayan Çetin, “Okulumuzda 420 öğrencimiz var, bunların 350’si lisanslı. Bu öğrencilerimiz son dönemde yarışmalara katıldı. Özellikle birçok alanda Türkiye şampiyonluğu elde ettiler. Buraya gelen her öğrencimiz, kulüp ve okulla iş birliği içerisinde antrenörlerinin idman takvimi çerçevesinde hazırlıklarını yapıyor.” ifadelerini kullandı.