Bahçesine toplanan arılarla başladığı üretimi 30 yıldır sürdürüyor
Nevsehir

Kapadokya’da peribacalarıyla kaplı Güvercinlik Vadisi’ndeki onlarca kovanda arıcılıkla uğraşan 55 yaşındaki Ahmet Ciğerci, yaklaşık 30 yıldır Orta Anadolu’daki meslektaşlarına arı tedarik ediyor.

Ciğerci, Nevşehir’in Uçhisar beldesinde ağaç ve çiçeklerle bezeli vadide Kafkas melezi ırkı arı üretiyor.

Otuz yıl önce askerden geldikten sonra, oğul veren ve bahçelerinde toplanan koloniyle arıcılığa başlayan Ciğerci, yıllar içinde edindiği tecrübeyi, bu mesleğe meraklı üreticilerle de paylaşıyor.

Ciğerci, AA muhabirine, ilk ve tek mesleğinin arıcılık olduğunu, uzun yıllardır gönül verdiği bu işle geçimini sağladığını söyledi.

Arılarla vakit geçirmenin kendisini mutlu etmeye yettiğini dile getiren Ciğerci, “Bu işi sevmen lazım. Nasıl insan arabasını, evini sever, ben de bunları seviyorum. Buraya gelip akşama kadar otururum. Başka iş için para verseler gitmem, akşama kadar bunların yanında otururum. 55 yaşındayım, ilk mesleğim arıcılık oldu, yıllardır sürdürüyorum.” dedi.

Bölgenin iklim koşullarına en iyi uyum sağlayan arı ırkının Kafkas melezi olduğunu, Artvin’den getirttiği kraliçe arıları tercih ettiğini anlatan Ciğerci, Nevşehir yöresi ve çevre illerdeki üreticilerin arı ihtiyacını karşılamaya çalıştığını söyledi.

“Çıtalar bal dolu olsa da almıyorum çünkü arının güçlü kalması lazım”

Bu arı ırkının yörenin kış şartları için de elverişli olduğunu, soğuğa karşı dayanıklılığı dolayısıyla tercih edildiğini vurgulayan Ciğerci, şunları kaydetti:

“Arılar oğul veriyor, onları alıp bir kovana koyuyoruz. Evlenince nasıl evlat ayrılıp, başka evde oturuyorsa bu da aynı öyle, aile olunca başka bir kovana koyup yeni bir koloni oluşturuyoruz. Böylelikle arılar ve kovanlar çoğalıyor. Ürettiğim arıları, etraf köylere ve çevre illerden gelenlere veriyorum. 30 yıldır arı üretiyorum. Her geçen sene tecrübe edinerek işin inceliğini öğrendim. Herhangi bir hastalık oluşmadan arı üretimini sürdürüyorum. Burada çiçek çeşidi fazla. Yağmur çok olunca verim de güzel oldu. Sıcak havalarda kovanları yüksek kesimlere taşıyorum. Ağustosta kovandaki askerlerin güçlü olması lazım ki kışa iyi hazırlansınlar. Kovanların üst katındaki az sayıda peteği kendimiz için alıyorum ama diğer çıtalar bal dolu olsa da almıyorum çünkü arının balla beslenerek güçlü kalması lazım.”

Geçen yıl 130’dan fazla kovana sahip olduğunu, baharda yaptığı satışların ardından kalan 50 kovanla arı üretimi sürdürdüğünü belirten Ciğerci, bir kovan arının, gücüne göre 600 ila 1500 liradan alıcı bulduğunu ifade etti.

Ev kadınları camı sanata dönüştürüyor
Nevsehir

Belediyenin, Kadın ve Aile Hizmetleri Müdürlüğü bünyesindeki Kadın Çalışmaları Eğitim Merkezinde (KAÇEM) açılan kursa katılan 49 kadın, hem sanat öğrenerek boş vakitlerini değerlendiriyor hem de çöpe gidecek cam malzemelerin geri dönüşümünü sağlıyor.

Usta öğretici Döne Aytekin’den cam işlemenin ayrıntılarını öğrenen kadınlar, 1200 derece ısıyla camdan takı, nazar boncuğu, balık, kuş figürleri gibi çeşitli objeler üretiyor.

Aytekin, AA muhabirine, ücretsiz kursa ilginin yoğun olmasından dolayı haftanın her günü farklı gruplara eğitim verildiğini söyledi.

Öğrenim aşamasında kolay işlenebilir cam çubukların kullanıldığını, sonraki aşamada ise atık cam şişeleri özel fırında eriterek farklı aksesuarlara dönüştürdüklerini anlatan Aytekin, eğitimin ardından da dileyen kursiyerlerin aynı atölyede üretim yapma imkanına sahip olduklarını kaydetti.

Kapadokya’ya özgü ürünler üretilmesi hedefleniyor

Aytekin, cam işleme sanatına ilginin öngördüklerinden yoğun olduğunu dile getirerek, şöyle konuştu:

“7’şer kişilik ekipler halinde haftada bir gün kurslarımıza katılan kursiyerlerimizi sabahçı ve öğlenci şeklinde gruplara ayırdık. Kırık cam tabakları, cam içecek şişelerini 1200 derece ısıda eritiyoruz ve tablolara, boncuklara dönüştürebiliyoruz. Böylelikle geri dönüşüm sağlanıyor ve doğaya da olumlu katkı sunmuş oluyoruz. Kurs sonrasında da atölye imkanlarından faydalanarak yaptıkları malzemeleri ve tasarladıkları takıları hediyelik eşya dükkanlarına verebilirler. Böylelikle ekonomiye ve aile bütçesine de katkı sağlamış olurlar. Sıcak hava balonu figürlü hediyelik eşyalar farklı malzemelerle üretilmiş ama camdan hiç yapılmamış. İlerleyen süreçte cam üfleme sanatıyla Kapadokya’nın simgelerinden balon ve at figürleri üreterek turizm alanına da katkı sunmak istiyoruz.”

“Uzun süredir bu sanatla tanışmak istiyordum”

Kursiyerlerden Seda Atasoy, insanların hobi edinerek bu tür kurslar sayesinde üretime katkı sunabileceklerini belirterek, “Çok uzun süredir bu sanatla tanışmak istiyordum. Kursun açıldığını duyunca heyecanla vakit kaybetmeden kaydoldum. Bu tür kursların artmasını diliyorum. Burada öğrendiklerimle yapacağım cam aksesuarları yakınlarıma hediye etmek istiyorum.” dedi.

Ayla Korkmaz da emekli olduktan sonra evde boş oturmak yerine vaktini verimli değerlendirmek amacıyla bu eğitime katıldığını söyledi.

Özellikle gençlere el sanatlarına yönelmeyi öneren Korkmaz, “Ellerinde telefon sürekli internette oldukları için el sanatlarını onların hayatlarına sunmamız lazım. Kadınlarımız, önlerindeki perdeye kaldırıp dışarıda ne olduğunu görsünler. Eğitim alıp aile bütçelerine katkıda bulunsunlar. Hanımlar gün gezmelerine vakit ayırabiliyorsa eğitim çalışmalarına da katılıp kendilerini geliştirebilirler. Eğitim süreci bittikten sonra bu atölyede kendimi geliştirmeye devam etmeyi planlıyorum.” ifadelerini kullandı.