Finlandiya: Finlandiya, İsveç ve Türkiye arasındaki NATO görüşmeleri yarın devam edecek
Stockholm

Finlandiya Cumhurbaşkanlığının Twitter hesabından yapılan açıklamada, Finlandiya, İsveç ve Türkiye arasında resmi düzeydeki görüşmelerin yarın Brüksel’de devam edeceği belirtildi.

İsveç resmi haber ajansı TT’ye konuşan bir NATO temsilcisi de NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg’in daveti üzerine, Brüksel’deki karargahta üst düzey NATO yetkilileriyle, Türkiye, Finlandiya ve İsveç’in üst düzey temsilcilerinin yarın bir araya geleceğini söyledi.

Madrid’deki NATO Zirvesi’nin ana konusu Finlandiya ve İsveç olacak
Madrid

Madrid’de partisinin (Sosyalist İşçi Partisi) bir etkinliğinde konuşan Albares, “Finlandiya ve İsveç’in NATO’ya olası katılımı Madrid zirvesinin ana konusu olacak.” dedi.

Albares, zirvenin, “NATO ve Avrupa’nın güvenliği için dönüm noktası olan bir dönemde gerçekleşeceğini” belirterek, Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinden kaynaklanan çok zorlu bir dönemden ve meydan okumalardan geçildiğini ifade etti.

İspanya Dışişleri Bakanı, 40 ülkenin devlet veya hükümet başkanlarının Madrid’de olacağını, büyük bir lojistik zorluğun olduğu böyle bir zirveyi her ülkenin organize edemeyeceğini kaydetti.

İletişim Başkanlığından Brüksel’de ‘Ukrayna Krizi ve NATO’nun Geleceği’ paneli
Brüksel

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun‘un videolu mesajıyla başlayan panele, Türkiye’nin Avrupa Birliği (AB) Daimi Temsilcisi Büyükelçi Mehmet Kemal Bozay, Brüksel Büyükelçisi Hasan Ulusoy ve Brüksel Başkonsolosu Umut Deniz’in yanı sıra çok sayıda Türk ve yabancı davetli katıldı.

Basın Kulübünde Türk-Alman Üniversitesinden Doç. Dr. Enes Bayraklı’nın moderatörlüğünde gerçekleştirilen panelde söz alan Avrupa Muhafazakarlar ve Reformcular Birliği Başkanı Richard Milsom, kendini Türkiye’nin yakın dostu olarak tanımladı ve Türkiye’nin siyasi, askeri ve ekonomik hedeflerinin pek çoğunu desteklediğini vurguladı.

Milsom, Rusya’nın Ukrayna’da başlattığı savaş nedeniyle, NATO’nun yeniden gündeme geldiğini, ABD’nin uzun yıllardır Avrupa ülkelerine yaptığı “savunma harcamalarını artırma” uyarılarının bu dönemde ciddiye alınmaya başlandığını söyledi.

NATO‘nun Ukrayna krizi karşısında birlik sergilediğini ancak İsveç ve Finlandiya’nın üyeliklerine karşı duruş gösterilmesinin NATO içindeki uyumla ilgili soru işaretleri oluşturduğunu savunan Milsom, Türkiye’nin iki ülke ile herkesi tatmin eden bir anlaşmaya varacağından emin olduğunu dile getirdi.

Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümünden Prof. Dr. Giray Sadık ise Türkiye’nin her zaman Avrupa’nın güvenliği ve NATO için kilit önemde olduğunu ve güncel tehditlerin hibrit nitelikte olması nedeniyle NATO müttefiklerinin her zamankinden daha çok birleşmesini gerektirdiğini ifade etti.

NATO içindeki ya da ittifaka yeni dahil olmak isteyen ülkelerin birbirlerine karşı yaptırımları içeren söylemler kullanmasının yanlış olduğunu belirten Sadık, İsveç ve Finlandiya’nın bu anlayıştan sıyrılmasının yapıcı diyalog için bir başlangıç teşkil edebileceğini söyledi.

Brüksel Özgür Üniversitesinden (VUB) Dr. Koert Debeuf de Avrupa’nın aslında Türkiye’nin hassasiyetlerini anlamadığını, meseleyi “Türkiye’nin NATO’nun genişlemesine sorun çıkarması” şeklinde okuduğunu belirterek, Türkiye’nin PKK ve FETÖ terörü nedeniyle gördüğü büyük zararın daha iyi iletişim ve diyalogla anlaşılması gerektiğini aktardı.

Medipol Üniversitesinden Doç. Dr. Hüseyin Alptekin de NATO üyeliğinin her ülkeye tanınan evrensel bir hak olarak anlaşılmaması gerektiği ve NATO’nun belli şartlar karşılığında üyelerine ayrıcalıklar sunan bir ittifak olduğunun altını çizerek, bunlardan en önemlisinin üyelerin güvenlik endişeleri ve değerlendirmelerine uyumlu davranma olduğunu anlattı.

İsveç’in başkenti Stockholm’de terör örgütü PKK’nın propagandasının yapılmasına dair görsellerin, bahsini ettiği duruma aykırı olduğunu vurgulayan Alptekin, Türkiye’nin, bu tür eylemlerden duyduğu rahatsızlığın İsveç nezdinde anlaşılması ve ona göre adım atılmasından mutluluk duyulacağını söyledi.

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı heyetinin temasları

İletişim Başkanlığı heyeti, Brüksel ziyareti kapsamında Belçika’nın bölgesel ve federal parlamentolarında görev yapan Türk siyasetçilerle de bir araya geldi.

Heyet, aynı zamanda ülkenin önde gelen düşünce kuruluşlarından Avrupa Politikalar Merkezi yetkilileri Ricardo Borges de Castro ve Amanda Paul ile görüştü.

Ardından heyet, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkan Yardımcısı Çağatay Özdemir ve Brüksel Büyükelçisi Hasan Ulusoy’un katılımıyla basınla buluşma etkinliğine katıldı.

NATO ülkelerinin savunma bakanları Ukrayna’ya yardımı görüşmek için toplandı
Brüksel

Brüksel’deki NATO karargahında yapılan NATO Savunma Bakanları Toplantısı’na NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg başkanlık ediyor.

Türkiye’yi toplantıda Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar temsil ediyor.

Toplantıda Ukrayna’nın ihtiyacı olan askeri yardımların neler olduğu, hangi ülkenin ne tür yardımda bulunacağı, yardımların nasıl gönderileceği gibi konuların ele alınması bekleniyor.

Ayrıca NATO’nun caydırıcılık ve savunmasının güçlendirilmesi için özellikle doğu kanadında neler yapılabileceği görüşülecek.

Bakanlar 28-30 Haziran’da yapılacak Madrid Zirvesi’nin hazırlıklarını da değerlendirecek.

Stoltenberg, toplantıdan önce ABD Savunma Bakanı Llyod Austin ile yaptığı açıklamada, NATO’nun Ukrayna’ya uzun vadeli desteğinin süreceğini, ABD’nin dün açıkladığı 1 milyar dolarlık ilave yardımı memnuniyetle karşıladığını söyledi.

Madrid Zirvesi’nde Ukrayna için kapsamlı bir askeri yardım paketi üzerinde uzlaşma beklediğini vurgulayan Stoltenberg, zirveye Asya-Pasifik ortakları Japonya, Güney Kore, Avustralya ve Yeni Zelanda’nın yanı sıra NATO’ya üyelik başvurusu yapan İsveç ve Finlandiya’nın liderlerinin katılacağını aktardı.

ABD Savunma Bakanı Austin ise bugünkü toplantının Madrid Zirvesi’ne iyi bir temel hazırlayacağını söyledi.

NATO’nun güçlendirilmesi, ana değerleri ve birliğine vurgu yapan Austin, İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya katılım başvurularını memnuniyetle karşıladığını belirtti.

Austin, iki ülkenin güçlü demokrasiler olduğunu, NATO ile aynı çizgideki değerlere sahip olduklarını ve İttifak’a katılım arzularını desteklediklerini ifade etti.

Austin ayrıca görev süresi dolan ancak bir yıl daha uzatılan Stoltenberg’e “zorlu bir dönemde” NATO Genel Sekreteri olarak kalmayı kabul ettiği için teşekkür etti.

ABD: Finlandiya ve İsveç’in NATO üyeliği konusunda Türkiye ile meselelerin çözüleceğine inanıyo
Washington

ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) Sözcülüğü görevinden ayrılıp Beyaz Saray’a geçtikten sonra Kirby ilk kez basın mensuplarının karşısına çıktı.

Başkan Joe Biden’ın bugün Ukrayna’ya yönelik açıkladığı 1 milyar dolarlık savunma yardımını ve 250 milyon dolarlık insani yardımı değerlendiren Kirby gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliğine ilişkin bugünkü değerlendirmelerinin sorulması üzerine Kirby, “Bu meselelerin çözüleceği ve Finlandiya ile İsveç’in NATO’ya katılacağı konusunda iyimseriz.” ifadesini kullandı.

Kirby, Finlandiya ve İsveç’in üyeliği konusunda bir zaman veremeyeceğini ancak bu konuda çalıştıklarını belirterek “Her iki ülkenin de Türkiye ile bu konuları çözmek için doğrudan çalıştığını biliyoruz. Şu noktada, yorumu da bu egemen ülkelere bırakmak en iyisi.” dedi.

Milli Savunma Bakanı Akar, NATO Genel Sekreteri Stoltenberg ile görüştü
Ankara

Bakan Akar, NATO Savunma Bakanları Toplantısı dolayısıyla geldiği NATO Karargahı’ndaki temaslarına devam ediyor.

Bu kapsamda Akar, NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg ile de bir araya geldi. Görüşmede, NATO gündemindeki konuların ele alındığı öğrenildi.

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Rusya-Ukrayna bağlamındaki gelişmelerin ele alındığı çalışma yemeğine de katıldı.

İZLENİM – Finlandiya’dan NATO üyeliği için Türkiye’ye diyalog mesajı var, çözüm için somut
Ankara

Finlandiya, NATO’ya üyelik için başvuru sürecinde İttifak üyelerinin tamamının uzlaşması için çaba sarf edip Türkiye’ye “diyaloğun devam etmesi” mesajları verse de İsveç ve Finlandiya’da terör örgütü PKK/YPG/PYD ve FETÖ’ye verilen destek nedeniyle Türkiye’nin ortaya koyduğu endişeleri kendi adına gidermek için henüz somut adım atmadı.

Finlandiya Dışişleri Bakanlığının ülkenin dış ve güvenlik politikası hakkında Helsinki’ye düzenlediği medya ziyaretine katılan AA muhabiri, Finlandiya’nın NATO’ya üyelik kararını nasıl aldığına, Türkiye’nin İsveç ve Finlandiya’nın başvurularına karşı gelmesinin ülkede nasıl yankı bulduğuna ve sürecinin nasıl ilerlediğine ilişkin gelişmeleri ve izlenimlerini derledi.

Finlandiya tarafsızlık politikasını ne oldu da bir kenara bıraktı?

Eski Sovyetler Birliği ile İkinci Dünya Savaşı sırasında iki kez savaşan Finlandiya’nın hafızasında özellikle, Sovyetler’in Kasım 1939’daki saldırısıyla başlayıp Mart 1940’ta Finlandiya’nın mağlubiyetiyle biten Kış Savaşı’nın izleri var.

Finlandiya, İkinci Dünya Savaşı’nı izleyen dönemde yeniden benzer savaşlarla boğuşmamak için Doğu ve Batı Blokları arasında tarafsızlık politikasını benimsedi.

Sovyetler Birliği’nden çekindiği için Batı dünyasıyla da ilişkilerini hep sınırlı tutan ülke, Soğuk Savaş’ın ardından Batı’yla ilişkilerini geliştirmeye hız verip Birleşmiş Milletlere (BM), Nordik Konseyi’ne, Avrupa Konseyi ve Avrupa Birliği’ne (AB) üye olsa da askeri tarafsızlık politikasını devam ettirdi.

Finlandiya NATO’ya üye olmadı, İttifak ile Barış için Ortaklık Programı çerçevesinde iş birliği yürütmeyi tercih etti.

Ülkenin yıllardır sürdürdüğü ve “Finlandiyalaşma” olarak uluslararası ilişkiler terimi haline gelen tarafsızlık politikasını terk etmeye iten gelişme ise Rusya’nın Ukrayna’ya 24 Şubat’ta başlattığı savaş oldu. Finlandiya Dışişleri Bakanı Pekka Haavisto, bu durumu “Büyük komşumuzun (Rusya) her şeyden önce Avrupa’nın güvenlik mimarisine saygı duymadığını gördük.” diye anlattı.

Ülkede şubat ayına kadar NATO’ya katılmayı destekleyenlerin oranı yüzde 20’leri geçmezken bu oran, yüzde 75’e çıktı.

Finlandiya için en önemli şey NATO’nun 5. maddesi

Rusya’nın Ukrayna’ya başlattığı savaş Finlandiya’yı NATO için harekete geçirse de aslında ülke doğrudan saldırıların hedefinde değil. Ancak “kapsamlı güvenlik” kavramı ile hareket eden ülke için en önemli savunma stratejisi, “hazırlıklı olmak.” Finlandiya, olası saldırılara karşı savunma kapasitesiyle hazır olduğu mesajını veriyor, savunmaya ayırdığı bütçeyi artırdığını, hava filosunu ilk partisini 2025’te teslim alacağı 64 yeni F-35 savaş uçağıyla güçlendirdiğini vurguluyor.

Ülke, belli periyodlarla düzenlediği tatbikatlarla Soğuk Savaş’tan bu yana askeri hazırlığını diri tutuyor. Finlandiya’da askerlik, 18 yaşın üzerindeki erkekler için zorunlu, kadınlar ise gönüllü askerlik yapıyor. Ülkede 2017’de 532 kadın gönüllü askerlik yaparken, geçen yıl 883 kadın askerlik hizmeti verdi.

Finlandiya kendi savunma kapasitesine güvense ve AB’nin Ukrayna’ya verdiği desteği takdir etse de bundan sonra güvenlik politikasını NATO çatısı altında sürdürmek istiyor.

Dışişleri Bakanı Haavisto, AB’nin, NATO’nun sahip olduğu askeri eğitim ve altyapıdan yoksun olduğunu belirterek “NATO, Avrupa düzeyinde tüm güvenlik konularında iş birliğine sahip olan tek kuruluştur.” görüşünü savunuyor.

Finlandiya, NATO’ya üye herhangi bir ülkeye saldırı olduğu takdirde, bu saldırıyı tüm NATO üyesi ülkelere yapılmış sayan NATO’nun 5. maddesinin getireceği güvenlik garantilerini istiyor.

Finlandiya Savunma Bakanı Antti Kaikkonen’a göre, Finlandiya’nın olası “NATO üyeliğinde en çok ilgilendiği” ve ülke için “en önemli şey”, NATO’nun 5. maddesi.

Finlandiya İsveç’le “el ele” aynı gün Brüksel’in kapısını çaldı

Ukrayna’daki savaşın yarattığı endişe ülkede yıllardır NATO üyeliğine karşı çıkanların da fikrini değiştirdi, 200 parlamenterden 188’inin NATO üyeliği lehinde oy vermesi üzerine Finlandiya, İsveç’le 18 Mayıs’ta Brüksel’in kapısını çaldı, NATO’ya resmen üyelik başvurusunda bulundu. Finlandiya ve İsveç, NATO’ya aynı gün başvurdu ancak NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg’e bu “eş zamanlı” dilekçelerini “ayrı ayrı” sundu.

Stoltenberg’in masasında iki ayrı dilekçe olsa da Finlandiya, süreci İsveç’le birlikte yürütmekten yana. Finlandiya Savunma Bakanı Kaikkonen, İsveç’in kendilerinin “en yakın savunma iş birliği ortağı” olduğunu belirterek iki ülkenin talebini NATO’ya üyelik yolunda “El ele yürümek iyi.” diye tanımlıyor.

Dışişleri Bakanı Haavisto da Finlandiya’nın süreci İsveç olmadan sürdürmek istemediğini şöyle anlatıyor:

“Finlandiya, İsveç olmadan tek başına devam eder mi? Elbette başvurularımız ayrı ama İsveç’le tarihsel olarak çok derin savunma iş birliğimiz var. Çok sayıda ikili savunma sözleşmemiz var, hava sahasını kontrol ediyoruz ve donanma düzeyinde birlikte çalışıyoruz. Bence bu bölgeden her iki ülkenin de aynı anda üye olması NATO için faydalı olacaktır. Bu bölgenin güvenlik süreçlerine bakacak olursak her iki ülkenin de aynı anda gelmesinden NATO’nun en büyük faydayı sağlayacağını düşünüyorum.”

Türkiye: Teröre destek vermek, müttefiklik ruhuyla bağdaşmaz

Türkiye, Finlandiya ve İsveç’in NATO’ya üyelik başvurularına bu ülkelerde terör örgütü PKK/YPG/PYD ve FETÖ’ye verilen destek nedeniyle karşı çıkıyor; Türk vatandaşlarını ve Türkiye’nin güvenliğini tehdit eden terör örgütlerinin faaliyetlerinin engellenmesini, bu konuda somut ve kalıcı adımlar atıldığını görmek istiyor.

Hem Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ilgili ülkelerden muhataplarıyla yaptığı görüşmelerde, hem de Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın her iki ülkeden 25 Mayıs’ta Ankara’ya gelen heyetlere Türkiye’nin duruşunu dile getirdi.

Türkiye, bir müttefik açısından tehdit oluşturan terör örgütlerini görmezden gelen bir anlayışa NATO’da yer olmadığının altını çiziyor, milli güvenliğine ve halkına yönelik bu açık terör tehdidine karşı verdiği meşru ve kararlı mücadeleye destek bekliyor.

Heyetler Ankara’da görüştü ve ülkelerine dönüp “Türkiye’nin terör örgütü PKK/YPG/PYD ve FETÖ güdümündeki şahıs ve sözde kuruluşlarla temaslardan” rahatsız olduğunu iletti ancak Finlandiya ve İsveç’ten terörle mücadelede tam bir uyum içinde çalışacaklarına dair henüz somut bir adım gelmedi. Bu nedenle görüşmelerin ardından ne bir yol haritası açıklandı ne de yeni bir görüşme tarihi belirlendi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, heyetlerin ziyaretini “Görüşmeler maalesef beklenen düzeyde olmadı. Bunlar dürüst değiller, samimi değiller.” sözleriyle anlattı.

Diyalog çağrısı olsa da Türkiye’nin endişelerini gidermeye yönelik somut adım yok

Finlandiya’dan “Türkiye ile diyaloğa açığız, sorunların çözülebileceğine inanıyoruz.” açıklamaları gelse de Türkiye’nin endişelerini gidermeye yönelik henüz somut bir adım atılmadı. Ülke, üyelik başvurusu için bir yandan ABD, diğer yandan NATO nezdinde destek arıyor. Umudunu bu ayın sonunda Madrid’de düzenlenecek NATO Zirvesi’ne bağlamış durumda.

Savunma Bakanı Kaikkonen, Zirve’den önce Türkiye’nin terörle mücadele talebine dair konunun çözüme kavuşturulmasını umduğunu söyledi, “Çözüm bulmaya hazırız.” dedi.

Dışişleri Bakanı Haavisto da Ankara’daki görüşmenin tek seferlik olmaması gerektiğini belirterek “Türkiye ile bu diyaloğu sürdürmeye hazırız.” mesajını verdi.

Son diyalog mesajı, en üst düzeyden, Finlandiya Cumhurbaşkanı Sauli Niinistö’den geldi. Niinistö, Cumhurbaşkanlığı sitesinde yer alan açıklamasında, Ankara’da 2015’te düzenlenen terör saldırısının ardından eşi ile resmi ziyarette bulunduğu sırada olay yerine Cumhurbaşkanı Erdoğan’la karanfil koyarken çekilen fotoğrafına da yer verdi ve “Türkiye’nin terör konusundaki endişesi ciddiye alınmalıdır. Sıradan vatandaşlar olan çok sayıda Türk, terör saldırılarında hayatını kaybetti.” ifadelerini kullandı.

Finlandiya, PKK’nın terör örgütü olduğunu ve AB’nin de terör örgütleri listesinde bulunduğunu dile getiriyor ancak Türkiye’nin milli güvenliği için bu örgütün Suriye ve Irak’taki uzantılarına yönelik mücadelesine destek olacağına dair açık mesajlar vermiyor, somut adımlar atmıyor.

Türkiye, terör örgütleriyle temasın ve onlara desteğin kesilmesi ile Türkiye’ye yönelik ambargo ve yaptırımların kaldırılması gibi talep ve hassasiyetlerinin yerine getirilmesi yönündeki duruşunda kararlı. Ancak Finlandiya bir yandan “Türkiye’nin endişelerini gidermeye çalışıyoruz.” mesajı verirken diğer yandan “Kendi mevzuatlarımıza ve mevzuat süreçlerimize de saygı göstermeliyiz.” diyerek somut çözüm önerileri sunmuyor.

Finlandiya’nın Türkiye’nin beklentilerine verdiği yanıtı Ankara’nın hangi açılardan kabul etmediği sorusu ise Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun’un sözlerinde yanıt buluyor: “Türk halkı artık lafa değil icraata bakıyor.”

NATO: Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dile getirdiği endişeleri ciddiye almak zorundayız
Brüksel

Stoltenberg, Hollanda’nın Lahey kentinde Hollanda Başbakanı Mark Rutte ile Danimarka Başbakanı Mette Frederiksen’in ev sahipliğinde 29-30 Haziran’da düzenlenecek Madrid zirvesine hazırlık niteliğinde çalışma yemeğine katıldı.

Yemekte Romanya Başbakanı Klaus Iohannis, Belçika Başbakanı Alexander de Croo, Polonya Başbakanı Mateusz Morawiecki, Portekiz Başbakanı Antonio Costa ve Letonya Başbakanı Krisjanis Karins de yer aldı.

Ardından 7 NATO ülkesinin başbakanı ile Stoltenberg, ortak basın toplantısı düzenledi.

Stoltenberg yemekte, daha sağlam, savaşa daha da yüksek hazırlık ve ileri mevcudiyet ihtiyacını, daha fazla savunma yatırımı ve NATO’nun ortak finansmanını güçlendirmek için daha fazla yatırım yapma gereğini görüştüklerini aktardı.

Yeni tamamladığı Finlandiya ve İsveç ziyaretlerinin olumlu geçtiğini belirten Stoltenberg, iki ülkenin Türkiye’nin PKK terörüyle mücadelesi de dahil olmak üzere dile getirdiği endişeleri gidermek için yapılan çalışmaları memnuniyetle karşıladığını söyledi.

“Cumhurbaşkanı (Recep Tayyip) Erdoğan’ın dile getirdiği endişeleri ciddiye almak zorundayız çünkü Türkiye gerçekten ciddi terör tehditleriyle karşı karşıya.” diyen Stoltenberg, Türkiye gibi önemli bir müttefik endişeye sahipse oturup konuşularak çözüm bulunacağını kaydetti.

“Ukrayna daha fazla ağır silaha sahip olmalı”

Stoltenberg, “Ukrayna daha fazla ağır silaha sahip olmalı. Aslında NATO müttefikleri ve ortakları uzun zamandır ağır silahlar sağladı ve bunu artırıyor.” ifadesini kullandı.

NATO Genel Sekreteri, bugün NATO’nun Brüksel’deki karargahında Ukrayna’ya destek için kurulan iletişim grubunun toplanacağını, sağlanacak silahlar ve askeri ekipman konusunda görüşeceğini söyledi.

Stoltenberg, Madrid’deki zirvede NATO liderlerine hitap etmek üzere Ukrayna Başbakanı Volodimir Zelenskiy’i ağırlamayı dört gözle beklediğini kaydetti.

Liderlerden mesajlar

Hollanda Başbakanı Rutte de ay sonunda Madrid’de düzenlenecek NATO zirvesi öncesi ve sonrasında çözüm bulmak için çalışılacağını ifade ederek Türkiye’nin endişelerinin ortadan kaldırılarak İsveç ve Finlandiya’nın nihayetinde NATO’ya üye olacağına inandığını aktardı.

Belçika Başbakanı de Croo, ülkesinin 2030 itibarıyla savunma harcamalarını iki katına çıkaracağını belirterek Hollanda ile ülkesi arasındaki savunma entegrasyonunu örnek gösterdi ve Avrupa’da savunmada birlik mesajı verdi.

Polonya Başbakanı Morawiecki de Avrupa Birliği’nin (AB) Rusya’ya karşı yaptırımlarına değinerek şimdiye kadar yapılan varlıkların dondurulmasının yeterli olmadığını, varlıkların ele geçirilmesi gerektiğini belirtti ve gelecek AB Liderler Zirvesi’nde bunu savunacağını ifade etti.

Letonya Başbakanı Karins de Rusya’nın Ukrayna’da başlattığı savaşın müttefikleri birbirine daha da yaklaştırdığının, NATO’nun doğu kanadının güçlendirildiğinin, dayanışma içinde olunduğunun altını çizdi.

Portekiz Başbakanı Costa da NATO’nun doğusundan batısına 7 ülkenin bir araya gelmesinin birliğin göstergesi olduğunu, NATO ve AB arasında daha yakın iş birliği için çalışacaklarını dile getirdi.

NATO Liderler Zirvesi öncesi Kalın ve Sullivan, Almanya’da bir araya geldi

Almanya’nın başkenti Berlin’de Türkiye, Almanya, ABD, İngiltere ve Fransa temsilcileri yuvarlak masa toplantısı gerçekleştirdi. Toplantıda Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Almanya Federal Şansölyelik Dış ve Güvenlik Politikası Danışmanı Jens Plötner, ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan, İngiltere Ulusal Güvenlik Danışmanı Stephen Lovegrove ve Fransa Dışişleri Bakanlığı Politika ve Güvenlik İşleri Genel Müdürü Philippe Errera yer aldı.

Toplantıda, 29-30 Haziran’da İspanya’nın başkenti Madrid’de gerçekleşecek olan NATO Liderler Zirvesi ve Stratejik Konsepti, İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya üyeliğine dair başvuru süreçleri, Ukrayna-Rusya Savaşı’ndaki gelişmeler, Karadeniz’den tahıl sevkiyatı, Ege ve Akdeniz meselelerinin yanı sıra Suriye, Afganistan ve İran gibi bölgesel konular değerlendirildi.

Toplantının ardından Türkiye tarafından yapılan açıklamada, toplantıda, Ukrayna savaşının küresel etkilerinin devam ettiği bir dönemde ittifakın dayanışma içerisinde olmasının önemine ve teröre karşı ayrım yapmaksızın net bir tutum sergilenmesi gerektiğine vurgu yapılırken, dünya gıda güvenliği açısından Karadeniz tahıl sevkiyatı sürecinin önemine ve Türkiye’nin bu konudaki girişimlerine dikkat çekildiği belirtildi.

Toplantıda, İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyelik başvuruları bağlamında, terör örgütleri konusunda somut adımlar atılmadan ilerleme kaydedilemeyeceği belirtildiği aktarılan açıklamada, Ege ve Akdeniz konularında Türkiye’nin meşru haklarından taviz vermeyeceğinin altı çizildiği ifade edildi.

Açıklamada ayrıca, bölgesel ve küresel krizlerde Türkiye’nin diplomatik çözüm üretme çabalarını kararlılıkla sürdüreceğine vurgu yapıldı.

NATO: Türkiye’nin meşru endişelerini ciddiye alıyoruz
Brüksel

Finlandiya’yı ziyaret eden NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, Cumhurbaşkanı Sauli Niinistö ile ortak basın toplantısı düzenledi.

“Türkiye’nin terör örgütü PKK ile ilgili endişeleri de dahil olmak üzere tüm müttefiklerin güvenlik endişelerini ele almalıyız.” diyen Stoltenberg, kendisinin ve ekibinin İsveç, Finlandiya ve Türkiye’den yetkililerle sürekli temas içinde olduğunu belirtti.

İspanya’nın başkenti Madrid’de 29-30 Haziran’da düzenlenecek NATO Zirvesi’nde söz konusu ülkelerin katılımı için bir anlaşmaya varılıp varılmayacağıyla ilgili soru üzerine Stoltenberg, Türkiye’nin endişelerine bir an önce yanıt verilerek sorunun çözülmesi için çalışıldığını, ancak zirvenin bu konuda bir süre bitimi niteliğini taşımayacağını dile getirdi.

Stoltenberg, “Bunlar meşru endişeler. Terörizm ve silah ihracatıyla ilgili endişeler. Hiçbir NATO müttefikinin Türkiye kadar terörist saldırılardan zarar görmediğini anlamamız ve hatırlamamız gerekiyor.” dedi.

Türkiye’nin terör örgütü DEAŞ’la mücadelede önemli rol oynadığını vurgulayan Stoltenberg, “Türkiye Ukrayna’ya destek ve mahsur kalan buğdayın ihraç edilmesi konusunda kilit rol oynuyor. Dolayısıyla böyle hayati bir müttefik terörizmle ilgili endişelerini paylaştığında bunu ciddiye almalıyız. Ve yaptığımız da tam olarak bu. Finlandiya ve İsveç’in bu konuları masaya yatırmaya hazır olduklarına yönelik açık mesajını memnuniyetle karşılıyorum.” diye konuştu.

Görüşmeler sürecek

Niinistö de Türkiye ile müzakerelerde herhangi bir gelişme olup olmadığıyla ilgili soru üzerine “İlerleme, diyalog kanallarımızın açık olması, görüşmelere devam etmemiz olarak düşünülebilir.” dedi.

Finlandiya Cumhurbaşkanı, “ülkesinin, Türkiye’nin endişeleriyle ilgili diğer NATO ülkelerinden farklı bir tutumu olmadığını, neden özellikle bu konuda hedef gösterildiklerini anlamakta zorlandığını” kaydetti.