Yazılım eğitimi alan 900 bin genç, Türkiye’nin dijital dönüşümüne katkı sağlayacak
Şanlıurfa

Taşkın, Düzenleme Komitesi Başkanı olduğu “Urfa 4.0 Zirvesi” kapsamında geldiği Şanlıurfa’da AA muhabirine, 2 yıl önce Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından duyurulan “1 Milyon Yazılımcı İstihdamı Projesi”nde gelinen son duruma ilişkin açıklamada bulundu.

Hazine ve Maliye Bakanlığı himayesinde yürütülen projenin Milli Eğitim, Çalışma ve Sosyal Güvenlik, Gençlik ve Spor, Sanayi ve Teknoloji bakanlıklarıyla yürütüldüğünü aktaran Taşkın, Türkiye’nin dijital dönüşümüne gençlerin enerjisi ve sinerjisiyle katkı sunmak istediklerini dile getirdi.

Taşkın, her kurum ve kuruluşun bilgi güvenliğini sağlamak için siber güvenlik uzmanlarına ihtiyacının kaçınılmaz hale geldiğini ifade etti.

Bilgi teknolojilerinde özellikle kodlama yapan kişilerin bulunmasında zorlanıldığını vurgulayan Taşkın, yazılım geliştirme, veri yönetimi, altyapı yönetimi, siber güvenlik, bilgi teknolojileri yönetişimi ve dijital teknoloji uzmanlığı alanında eğitimler verdiklerini anlattı.

“İstihdam talebine göre eğitim veriliyor”

Türkiye’de şu anda 150 bine yakın yazılımcı bulunduğunu ancak ihtiyacın çok daha fazla olduğunu belirten Taşkın, şöyle devam etti:

“1 milyon yazılımcı projemize şu ana kadar 900 bin gencimiz kayıt yaptırdı ve eğitim alıyor. Bu çok değerli bir proje, hedefimiz 1 milyon gençtir. 2 yıl önce Cumhurbaşkanı’mız Recep Tayyip Erdoğan’ın anonsu ile projemizi başlatmıştık. Gençlerimiz hangi meslek grubunda olursa olsun yazılım öğrenmeye başladı. 6 ana dalda 26 kategoride eğitim alıyorlar. Bu programları oluştururken 40 sivil toplum kuruluşu ile bir araya geldik, ihtiyaçları belirledik. 100’den fazla büyük şirket ile oturup hangi alanlarda ihtiyaçları olduğunu konuştuk. Şirketlerimizden gelen taleplere göre eğitim programını oluşturduk. Oluşturduğumuz kariyer alanları şu an Türkiye’de ihtiyaç duyulan branşlardır.

Gençlerimiz hiç endişe etmesin. Farklı alanlarda mesleği olabilir ya da hiçbir işi, lise, üniversite eğitimi olmayabilir, bu fark etmez, yeter ki istekli olup öğrenmeye açık olsunlar. 900 bin gençten 350 bini eğitimlerini tamamlayarak CV’lerini oluşturdu. Devlet aslında şu anda özel şirketlerdeki kariyer CV’si gibi gencine bir kariyer hizmeti sunuyor, bu da bir ilk. Çünkü bizim platformumuzda artık işverenlerimiz de var. İşverenler ile protokoller imzaladık.”

Taşkın, verdikleri eğitimlerden faydalanan 200 bini aşkın kişinin de istihdam aşamasına geldiğine dikkati çekti.

“Gençler uzaktan istihdam edilecek”

Cebrail Taşkın, özellikle salgın sürecinde birçok sektörün yazılımcıya ve uzaktan çalışma programlarının yönetimini sağlayacak uzmanlara ihtiyaç duyduğunun çok net bir şekilde anlaşıldığını dile getirdi.

Proje kapsamında ilk defa Şanlıurfa’dan 80 gencin uzaktan istihdam edilmesinin planlandığını, proje kapsamında 3 bin 500 gencin kentte eğitim aldığını aktaran Taşkın “Bu arkadaşlarımızın Şanlıurfa’da evlerinde yaşayarak İstanbul ve Ankara şirketlerinde işe yerleştirilmesini sağlayacağız. Bu sayede kent ekonomisine de katkı sunmuş olacağız.” diye konuştu.

Taşkın, çevrim içi gerçekleştirilen eğitimlerin ortalama 3 ay sürdüğünü, gençlerin projeye ilişkin detayları “1milyonistihdam.hmb.gov.tr” adresinden öğrenebileceğini kaydetti.

Gençler avantajlı buluyor

Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi Akıllı Şehircilik ve İnovasyon Şube Müdürü Osman Ali Polat da projeyle ilgili iş birliği yaptıklarını, yazılım ve robotik kodlama konularında bir yılda yaklaşık 4 bin gence çeşitli kurslarda eğitim vererek teknolojik altyapı oluşturduklarını vurguladı.

Kursiyerlerden Ramazan Aydın ise 2 aydır belediye bünyesinde robotik kodlama eğitimi aldığını belirterek, “Bir milyon istihdamın parçası olduğumuz için çok gururlu ve mutluyuz. İyi işler başaracağımıza eminim. Öğrendiklerimizin çok daha ilerisine gideceğimizi düşünüyoruz. Bunun için Bakanlığımıza çok teşekkür ediyoruz.” dedi.

Şehriban Özpınar, geleceğin mesleğini öğrendiğine işaret ederek, “Bize verilen eğitimi daha ileri seviyelere ulaştırmak ve kendi projelerimi oluşturmak istiyorum. Bir avantaj olduğunu düşünüyorum. Heyecanlıyım, inşallah bu bölümde seçilenlerden biri olurum.” ifadesini kullandı.

Sabri Yılmaz da istihdam garantili eğitime katıldığı için mutlu olduğunu dile getirdi.

Demir çelik sektörü kapasitesini 50 milyon tona çıkarabilir

Dünya ekonomisindeki sorunlar ve ülkelerin korumacı politikalarının Türk demir çelik sektörünü olumsuz etkilemesine karşın geleceğin parlak olduğunu belirten Yıldız Demir Çelik Genel Müdür Yardımcısı Özdemir, “Türk çelik sektörü oyuncularının çoğu, kapasite artışı veya yeni yatırım çalışmaları içinde. Biz de ikinci galvaniz hattımız, sıcak haddehane ve çelikhane yatırımlarımıza devam ediyoruz. Sektörümüzün bilgi, tecrübe derinliği ve çevik yapısıyla büyüyeceğini, 40 milyon ton olan üretimin 10 yılda 50 milyon tona yükseleceğini düşünüyorum” dedi.

Demir çelik sektörünün önemli oyuncuları, Steel Orbis Piyasa Sohbetleri toplantısında buluştu. Yıldız Demir Çelik’in platin sponsor olduğu ve 400’ü aşkın sektör temsilcisinin katıldığı etkinliğin açılış konuşmasını yapan Yıldız Demir Çelik Genel Müdür Yardımcısı Erhan Özdemir, Kovid-19 sonrası yaşanan döneme ‘belirsizliğin’ damga vurduğunu söyledi. Dünya merkez bankalarının emisyon genişlemesi, tedarik zincirindeki problemler ve ertelenen talebin ortaya çıkmasının tüm dünya için yüksek enflasyon sorunu doğurduğunu söyleyen Özdemir, “Çelik sektörü de özellikle 2021 yılında bundan nasibini aldı. Para bolluğu ve tüketim merkezli ekonomik düzen ciddi bir talep oluşturdu. Salgın dönemindeki sıkıntıları atlatamayan bazı tesislerin geç devreye girmesi de arz kısıtı oluşturdu. Tedarik zincirindeki kırılganlıklar, lojistik maliyetleri gibi nedenler de çelik fiyatlarının hızla yükselmesine yol açtı” dedi.

Ancak merkez bankalarının varlık alımları yavaşlatması ve peşinden faiz artışları yaşandığını, hemen ardından başlayan Rusya-Ukrayna savaşının tedirginliği artırdığını belirten Özdemir, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Tüm bu gelişmeleri üst üste koyunca tüketicilerde tedirginlik başladık. Savaş zaten yüksek olan enerji fiyatlarındaki artışı hızlandırdı ve tüketimde daralma gündeme geldi. Bu süreçte özellikle Batılı ülkeler stagflasyon riskini konuşmaya başladı. Düşen tüketim, otomotiv sektörünün tedarik zincirindeki kırılganlıkların devam etmesi ve toparlanamaması, Çin ekonomisinin sıfır Kovid politikası ve gayrimenkul sektöründeki problemler nedeniyle çok yavaşlaması gibi birçok nedenle çelik fiyatlarında gerileme yaşandı.”

“Vietnam karşımıza rakip olarak çıkabilir”
Bu süreçte Türkiye’nin de özel sorunlar yaşadığını belirten Özdemir, “Bunların başında ABD’nin uyguladığı section 232, AB’nin uyguladığı Safeguard önlemleri geliyor. Geçen ay Vietnam da diğer ülkeler kotasına dahil edildi. Bu tabi ki Türk çelik sektörü için sıkıntı oluşturacaj bir durum. Sektörde önümüzdeki dönem AB’ye yapılacak galvaniz ihracatında çok ciddi Vietnam-Türkiye rekabeti yaşanacağı konuşuluyor” dedi.

Hem dünya ekonomisindeki sorunlar hem de ülkelerin korumacı politikalarının Türk demir çelik sektörünü olumsuz etkilemesine karşın geleceğin parlak olduğunu belirten Özdemir, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Türk çelik sektörü oyuncularının hemen hepsinde kapasite artışı veya yeni yatırım çabaları söz konusu. Biz de Yıldız Demir Çelik olarak gerek kapasite artışı, gerekse yeni yatırımlara hazırlanıyoruz. İkinci galvaniz hattımız, sıcak haddehane ve çelikhane yatırım çalışmalarımız devam ediyor. Türk çelik sektörünün bilgi ve tecrübe derinliği ve çevik yapısıyla büyüyeceğini, 40 milyon ton olan üretimin önümüzdeki 10 yıl içinde 50 milyon tona yükseleceğini düşünüyorum.”

“Korumacı politikalar bizler için yeni yatırım fırsatları oluşturabilir”
Toplantıda kapsamında düzenlenen panelde konuşan Yıldız Demir Çelik Pazarlama ve Satış Direktörü Emre Eker de şunları söyledi: “Risk ve belirsizlik yönetiminin önem kazandığı, geleneksel iş yapış şekillerinin artık yetmediği bir dönemdeyiz. Bu sadece çelik ticareti için değil, tüm emtialar için geçerli. Bundan sonra tüm sektör paydaşlarının atacağı adımlarda ülkelerin korumacı yaklaşımlarını dikkate alması gerekiyor. Bu konu hem hammadde alımında hem de nihai mamul satışında engel gibi gözükse de farklı yatırım fırsatları oluşturabilir. Lojistik, ürün gamı ve hizmet noktasında farklılık oluşturmak yeni dönemin olmazsa olmaz olacak. Ayrıca yeşil dönüşüm, emisyon ticaret sistemi, sınırda karbon düzenleme mekanizması gibi çevresel faktörleri de gelecek stratejilerimizin parçası haline getirmemiz gerekiyor. Böyle dönemlerde yeni ve farklı iş birliği fırsatlarına açık olmakta fayda olacaktır.”

Denizi kirleten gemiye 4 milyon 315 bin 898 TL para cezası kesildi

İzmit Körfezi’ni kirleten Liberya bandıralı gemi, ekipleri harekete geçirdi. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi ekipleri tarafından İzmit Körfezi’nin korunmasına yönelik yürütülen çalışmalar çerçevesinde, rutin denetimler sırasında motor yağ varillerinin iskeleye vurup patlamasından dolayı iskelede ve denizde kirlilik oluştuğunu fark etti. Hemen harekete geçen ekipler, önlem alarak denizi ve iskeleyi temizledi. Kirliliğe sebep olan Archagelos Mıcheal isimli Liberya bandıralı gemiye ise Çevre Koruma Dairesi Başkanlığı ekipleri tarafından 4 milyon 315 bin 898 TL para cezası kesildi.

Cihan Atik