Bahçelievler’de 16 yaşındaki kız çamaşır silkelerken camdan düştü

Olay, dün akşam saat 22.00 sıralarında Bahçelievler Kocasinan Merkez Mahallesi Garip Sokak’ta yaşandı. İddiaya göre 16 yaşındaki Ayşenur E., 6’ncı kattaki evlerinin camından çamaşır silkelerken dengesini kaybederek apartmanın bahçesine düştü. Sesi duyan komşular dışarı çıktıklarında genç kızın yerde yattığını gördü. O sırada evde olan kızın ablası da feryat ederek aşağı indi. Sesleri duyan komşular sağlık ve polis ekiplerine haber verdi. Olay yerine gelen polis ekipleri çevre güvenliğini sağlarken, sağlık ekipleri de yerde yatan kızı ambulansla hastaneye kaldırdı. Genç kızın durumun ağır olduğu ve tedavisinin kaldırıldığı hastanede devam ettiği öğrenildi.

“Çamaşır silkelerken diyorlar”

Olayın olduğu sokakta yaşayan Mahmut Yılmaz, “İki kişi bahçeye girdi. Biz tam olayı fark edemedik, dönüşte de ambulans ve itfaiyenin geldiğini görünce çocuğun düştüğünü gördük. Ama bahçeye falan baktık, kanama falan yok. İnşallah da bir şey olmamıştır. Çok üzücü, komşumuz da zaten. Ambulans aldı götürdü çocuğu. Sonuçta 16 yaşında kız çocuğu, gerçekten çok üzücü oldu. Komşularına sordum çamaşır silkelerken diyorlar” dedi.

Furkan Tan – Veysel Ensar Gökçegözog
 

Görme engelli 65 yaşındaki kadın 88 yaşındaki annesine bakıyor
Trabzon

Trabzon’un Vakfıkebir ilçesi Kemaliye Mahallesi’nde görme engelli 65 yaşındaki Seher Şener ile 88 yaşındaki annesi Ayşe İnce, birbirlerine destek olarak hayata tutunmaya çalışıyor.

Çocukluk çağından itibaren halk arasında “tavuk karası” ya da “gece körlüğü” olarak da bilinen retinitis pigmentosa rahatsızlığı yaşayan Seher Şener, 40’lı yaşlarından itibaren görme yetisini kaybetti.

Eşinin 13 yıl önce vefatının ardından yalnız kalan Şener, annesi Ayşe İnce ile yaşamaya başladı. Şener, görememesine rağmen evdeki tüm işleri yapıyor, hem kendisinin hem de annesinin ihtiyaçlarını karşılıyor.

Kardeşleri başka şehirlerde yaşayan, çocuğu da olmayan Şener, ilçedeki bazı yakınlarından ve komşularından zaman zaman destek görüyor.

“Rüzgar gibi geldi, geçti”

Ayşe İnce, AA muhabirine, kayıtlara göre 88 yaşında göründüğünü, nüfusa geç yazıldığı için tam yaşını bilemediğini ancak daha büyük olduğunu söyledi.

Eşinin vefat ettiğini, 5 çocuğunun da başka şehirlerde olduğunu belirten İnce, Tonya ilçesine bağlı Hoşarlı Mahallesi’ndeki evinden ayrılarak kızı ile yaşamaya başladığını anlattı.

Yaşlılık dolayısıyla birçok sağlık sorunuyla mücadele eden İnce, hayatının köyde bağ bahçe işlerinde çalışmakla geçtiğini, çevresinde “kuru taş üzerine yuva yapan kadın” olarak anıldığını ifade etti.

İnce, 15 yaşında evlendiğini, 2’si eşinin önceki evliliğinden olan 7 çocuğunu zorluklarla büyüttüğünü dile getirerek, “Çok çalıştım, rızkım da bol, verdim de fakire fukaraya, yedim de. Yetimleri baktım, Zonguldak’ım yoktu, Almanya’m yoktu. O şekilde çalıştık, çabaladık. Gece ay ışığı vurdu mu ben bahçeye inerdim, beller, kazardım. Ömrüm bu zamana geldi. Şükür, otururken namazımı kılıyorum, kaşığımı tutuyorum.” dedi.

Genç yaşta bir oğlunu toprağa vererek evlat acısı da yaşayan İnce, ihtiyarlığın çok ağır yük olduğunu vurgulayarak, “Nasıl oldu, nasıl gitti, bunlar bir hikaye. Rüzgar gibi geldi, geçti. Kocamak ağır bir yük, tutamıyorsun, atamıyorsun, o seviyedeyim işte.” diye konuştu.

İnce, gençliğin çok iyi olduğunu belirterek, şöyle devam etti:

“Nerede bulacağız artık, kaçtı, gitti. Babamın evini ben çevirirdim, en büyük evladı bendim. Kimin nesi yok, ona el atardım. Allah da beni rızıklandırdı, kurban olurum onun güzel ismine. 6 dönüm yer çalışırdım, evin üstü, serender mısır dolar da taşardı. İnsan ömrü yalan, gel, git. Mübarekler derlerdi, ‘Geldik bir kapıdan, çıktık öbür kapıdan.’ Bu kadardır ömür, biz bunu çok sanıyoruz ama yok.”

Bugünkü haline şükrettiğini, evin içinde dolaşabildiğini ancak başka bir şey yapamadığını, eve, kızına göz kulak olmaya çalıştığını ifade eden İnce, “Gerisini kendisi yapıyor, güzel işler yapıyor. Ziyaretimize gelenler oluyor, komşularımız, yakınlarımız geliyor.” dedi.

İnce, bir şeye ihtiyaçları olduğunda, pencereden sapına ip bağladığı kovayı sarkıtarak esnaftan istediğini, onların da kendilerine yardımcı olduğunu, istedikleri şeyi alarak içine koyduklarını aktardı.

“Allah bugünümüzü aratmasın”

Seher Şener de çocukluktan itibaren yaşadığı görme sorununun ilerlediğini, 8 yıldır yüzde 90’a kadar yükseldiğini söyledi.

Eşi vefat edince köyde yalnız yaşayan annesiyle oturmaya karar verdiklerini anlatan Şener, annesi için Akçaabat ilçesinden Vakfıkebir’e taşındığını belirtti.

Eşinden kalan emekli aylığı ile geçinen Şener, evin işlerini gücünün yettiğince kendisinin yaptığını ancak sokağa tek başına çıkamadığını, günlerinin evde geçtiğini ifade etti.

Komşularının ve akrabalarının iyi insanlar olduğunu, onlardan yardım gördüklerini dile getiren Şener, “Çok şükür, elimden geldiği kadar anneme bakıyorum, bakacağım da anamdır. Allah bugünümüzü aratmasın.” diye konuştu.

YPG/PKK, Rakka’da silahlı kadrosuna katmak için 1 kız çocuğunu kaçırdı
İdlib

AA muhabirinin Rakka’daki yerel kaynaklardan aldığı bilgilere göre, Suriye’de SDG adını kullanan YPG/PKK’lı teröristler, işgal ettikleri Rakka il merkezinde Helen Ahmed İsmail’i kaçırdı.

Terör örgütü genellikle kaçırdığı veya alıkoyduğu gençleri ve çocukları silahlı eğitim için terör kamplarına götürüyor.

YPG/PKK’lı teröristler, kaçırdığı çocukların aileleriyle iletişim kurmalarına da izin vermiyor.

YPG/PKK’nın, çocukları “savaşçı” olarak kullanması raporlara yansımıştı

Terör örgütü YPG/PKK’nın çocukları savaştırması, ABD Dışişleri Bakanlığının 26 Haziran 2020’de yayımladığı “2020 İnsan Kaçakçılığı Raporu”nda da yer almıştı.

Raporda, “YPG, Suriye’nin kuzeybatısındaki sığınma kamplarından 12 yaşındaki kız ve erkek çocuklarını bile zorla silah altına almaya ve kullanmaya devam etti.” ifadesine yer verilmişti.

BM İnsan Hakları Konseyi, 16 Ocak 2020’de yayımladığı raporda, YPG/PKK’lı teröristlerin, Suriye’de çocukları savaşçı olarak kullandığına dair yeni bulguları paylaşmıştı.

BM Genel Sekreteri’nin “silahlı çatışmalarda çocuklar” konusundaki özel temsilcisi Virginia Gamba, 29 Haziran 2019’da, BM Cenevre Ofisi’nde bir araya geldiği YPG/PKK elebaşlarından “Mazlum Abdi” kod adlı Ferhat Abdi Şahin ile “örgütün bünyesindeki çocuk savaşçıları bırakması için” eylem planına resmi törenle imza atmıştı.

Sonrasında bu durumun son bulduğuna ilişkin BM veya diğer uluslararası kurumlarca herhangi bir rapor yayımlanmadı.