Hindistan’daki sellerde yaşamını yitirenlerin sayısı 62’ye yükseldi
Gauhati

Yetkililer, Asya’nın en büyük nehirlerinden biri olan Brahmaputra Nehri’nin taşmasına neden olan haftalardır süren şiddetli yağışlarda ölen 8 kişiyle ölü sayısının 62’ye çıktığını belirtti.

Assam Eyaleti Afet Yönetim Otoritesi (ASDMA), eyaletin 35 bölgesinden 32’sinin sular altında kaldığını bildirdi.

Öte yandan, eyaletin başkenti Gauhati’nin 500 kilometre doğusunda 9 kişiyi taşıyan bir tekne alabora oldu, 4 kişi kayboldu.

Polis yetkilileri, arama çalışmalarının sürdüğünü ancak güçlü akıntıların çalışmalara engel olduğunu söyledi.

Assam’da selden etkilenen yaklaşık 3 bin bölgeden 108 bin 104 kişi yardım kamplarına sığındı.

Hindistan Başbakanı Narendra Modi, sosyal medya hesabından, Assam Eyaleti Başbakanı Himanta Biswa Sarma ile görüştüğünü belirterek “Selden etkilenen Assam halkının güvenliği ve esenliği için dua ediyorum.” açıklaması yapmıştı.

Hindistan’daki sellerde can kaybı 32’ye yükseldi
Ankara

Çin Küresel Televizyon Ağının (CGTN) haberine göre, Assam Eyaleti Afet Yönetim Otoritesi (ASDMA), eyalette 28 ilçede devam eden sel nedeniyle 13 kişinin hayatını kaybettiğini, 1,8 milyondan fazla kişinin de selden etkilendiğini bildirdi.

Meghalaya Eyaleti Afet Yönetim Otoritesi (SDMAM) yetkilileri de eyalette 2 günde 19 kişinin yaşamını yitirdiğini duyurdu.

Assam’da selden etkilenen yaklaşık 3 bin bölgeden 108 bin 104 kişi yardım kamplarına sığındı.

Hindistan Başbakanı Narendra Modi, sosyal medya hesabından, Assam Eyaleti Başbakanı Himanta Biswa Sarma ile görüştüğünü belirterek, “Selden etkilenen Assam halkının güvenliği ve esenliği için dua ediyorum.” açıklaması yapmıştı.

Hindistan’da askeri reform planı protestolarında 1 ölü, 13 yaralı
Ankara

BBC’de yer alan habere göre, plandan rahatsız olan çok sayıda protestocu Bihar, Telangana, Uttar Pradesh ve Batı Bengal dahil pek çok eyalette sokaklara döküldü.

Ülkenin güneyindeki Telangana eyaletinin Secunderabad kentinde polis ve protestocular arasında çıkan çatışmada bir protestocu öldü, 13 kişi yaralandı.

Bihar ve Telangana’da otobüsleri ve tren vagonlarını yakan protestocular bazı yerlerde polisi aşırı güç kullanmakla suçladı.

Protestocular, hükümetin geçici askeri planının, sabit maaşları ve emekli maaşlarını garanti eden kalıcı askeri işleri elde etme şanslarını azaltacağını savunuyor.

Agnipath planı, ordunun yapısını zayıflatabileceği ve ulusal güvenlik için ciddi sonuçlara neden olabileceğini söyleyen bazı askeri uzmanlar tarafından eleştiriler aldı.

Emekli Tümgeneral Sheonan Singh, reform hakkında yaptığı açıklamada, “Güvenlik güçlerinin verimliliğini etkileyebilecek aptalca bir adım.” ifadesini kullandı.

Öte yandan bazı uzmanlar, söz konusu planın Hindistan güçlerini modernize etmeye yardımcı olabileceğini ve orduya fayda sağlayacağını savundu.

Federal hükümet ise protestocuları yatıştırmak amacıyla 23 yaşına kadar olan adayların program kapsamında ilk yıl içinde başvurabileceğini duyurdu.

Protestolara yol açan “Agnipath” planı

Hint hükümeti, 14 Haziran’da, Hindistan Ordusu, Hint Donanması ve Hindistan Hava Kuvvetlerine kısa vadeli sözleşmeli olarak asker alımı için “büyük savunma politikası reformu” olarak nitelendirdiği “Agnipath” planını açıklamıştı.

Ülkede protestolara yol açan plan kapsamında, askerler 6 ayı eğitim olmak üzere toplam 4 yıl görev yapacak. Her yıl 45 bin ila 50 bin asker alınması planlanan programda sadece askerlerin yüzde 25’i görevine devam edebilecek.

17,5 ile 21 yaş arasındaki gençleri hedefleyen plan kapsamında askerlere aylık 384 dolar başlangıç ​​maaşı ödenecek.

Askerlerin 4 yıllık görev süresinin ardından ne yapacağı ise ülkede endişeye yol açıyor.

ABD, Hint yetkililerin Hz. Muhammed’e hakaret içeren açıklamalarını kınadı
Washington DC

Günlük basın toplantısında sorulara yanıt veren Price, Hindistan’daki iktidar partisi BJP yetkililerinin Hz. Muhammed’e hakaret etmesine yönelik açıklamalarına ilişkin “İki BJP yetkilisi tarafından yapılan saldırgan yorumları kınıyoruz ve partinin bu yorumları alenen kınadığını görmekten memnunuz. Hindistan Hükümeti ile din veya inanç özgürlüğü de dahil olmak üzere insan haklarıyla ilgili konularda üst düzeylerde düzenli olarak görüşüyoruz ve Hindistan’ı insan haklarına saygıyı göstermeye teşvik ediyoruz.” dedi.

Price, ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken’ın geçen yıl Yeni Delhi’deyken, insan onuru, insana saygı, fırsat eşitliği ve din veya inanç özgürlüğünün temel ilkeler ve demokrasinin temel değerleri olduğunu açıkça dile getirdiğini söyledi.

Hindistan’da iktidardaki BJP Sözcüsü Nupur Sharma, BJP Yeni Delhi Medya Başkanı Naveen Kumar Jindal ve partinin gençlik politikalarından sorumlu isimlerden Harshit Srivastava, İslam dinine ve Hazreti Muhammed’e yönelik hakaret içeren ifadeler kullanmıştı.

İktidar partisi, söz konusu gerilim nedeniyle eleştirilerin odağı olurken, İslam dinine ve Hazreti Muhammed’e yönelik hakaret içeren ifadeler kullandığı gerekçesiyle Sharma’nın görevine son verildiği ve Yeni Delhi Medya Başkanı Naveen Kumar Jindal’ın da partiden ihraç edildiği bildirilmişti.

BJP’nin gençlik politikalarından sorumlu isimlerinden Srivastava da Twitter paylaşımı nedeniyle Uttar Pradeş eyaletinde gözaltına alınmıştı.

-Türkiye ve Yunanistan’ı birlikte çalışmaya teşvik etti

AA muhabirinin, “Yunanistan Türkiye’nin ana kara kıyılarına birkaç mil ötedeki adalarını silahlandırıyor. Sizin bu konudaki pozisyonunuz nedir? Bunu destekliyor musunuz?” sorusuna Price, ülkelerin birbirinin egemenliğine saygı göstermesi gerektiğini dile getirdi.

Price, “NATO müttefiklerimiz Yunanistan ve Türkiye’yi bölgede barış ve güvenliği korumak ve farklılıklarını diplomatik olarak çözmek için birlikte çalışmaya teşvik etmeye devam ediyoruz. Müttefiklerimizi gerilimi daha da artırabilecek söylemlerden kaçınmaya çağırıyoruz. Yunanistan ve Türkiye elbette güçlü ortaklar. Onlar ABD için önemli NATO müttefikleridir ve her ikisini de gerilimi düşürmeye teşvik etmeye devam edeceğiz.” diye konuştu.

Pakistan, BM’den Keşmirlilerin hakları için güvenilir adımlar atmasını istedi
İslamabad

Radio Pakistan‘daki habere göre, Haşimi, BM İnsan Hakları Konseyi’nin 50. Oturumu’nda açıklamalarda bulundu.

Haşimi, BM İnsan Hakları Konseyi’nin Hindistan’ın Cammu Keşmir‘de artan insan hakları ihlallerini devamlı gözlemlemesinden ve raporlamasından memnuniyet duyduğunu belirtti.

Bununla birlikte Keşmir halkının temel haklarının desteklenmesi için BM’den güvenilir adımlar atmasını isteyen Haşimi, Hindistan’ın, tartışmalı bölgeyi yasa dışı sömürgeleştirmesi ve bölgede hak ihlallerinde bulunması sebebiyle sorumlu tutulmasını talep etti.

Keşmir sorunu

İngiltere, 1947’de sömürge olarak yönettiği Hindistan’dan çekilirken o dönemde prenslik olan Keşmir, bağımsızlıklarını yeni kazanan Hindistan ya da Pakistan ile birleşme konusunda tercihle karşı karşıya kaldı.

Nüfusunun yüzde 90’ı Müslüman olan Keşmir halkı, 1947’de Pakistan’a katılmaktan yana tavır alsa da dönemin prensi, Hindistan ile birleşmeye karar verdi.

Karara, Müslüman Keşmir halkı karşı çıktı. Pakistan ve Hindistan’ın bölgeye asker göndermesiyle taraflar, 1947’de ilk kez savaştı. İki ülke arasında yine aynı nedenle 1965 ve 1999’da savaş çıktı.

Savaşların ardından sağlanan geçici ateşkes sonucunda Cammu Keşmir’in yüzde 45’i Hindistan’ın, yüzde 35’i Pakistan’ın kontrolünde kaldı. Bölgenin doğusundaki yüzde 20’lik bir kısım ise sınırdaş Çin’in hakimiyetine verildi.

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK), 1948’den itibaren aldığı kararlarla Keşmir’in askerden arındırılmasını ve geleceğinin halk oylamasıyla belirlenmesini öngörüyor.

Hindistan yönetimi, halk oylamasına karşı tutum benimserken Pakistan, BMGK kararlarının uygulanmasını istiyor.

Hindistan’da hukukçulara göre, Müslümanların evlerinin yıkılması yasa dışı
Ankara

Al Jazeera’nin haberine göre, 6 eski yargıç ve 6 avukattan oluşan bir grup hukukçu, Müslümanların evinin yıkılmasına ilişkin yüksek mahkemeye mektup yazdı.

Mektupta, hukukçular, eyalet yönetiminin aktivist Muhammed Javed’in evini yıkmasının yasalara aykırı olduğunu vurgulayarak bu eylemi kınadı.

Hukukçular, yüksek mahkemeyi Uttar Pradeş’teki “kötüleşen kanun ve düzeni korumak” için harekete geçmeye çağırdı.

Mektupta, hukukçular, “yıkımların net şekilde yargısız infaz ve yasalara aykırı” olduğunu ifade etti.

Eyalet yetkilileri ise Javed’in evinin bir kısmının kaçak olduğunu ve konuyla ilgili duruşmalara katılmadığını öne sürüyor.

Al Jazeera’ye konuşan Javed’in kızı Afreen Fatima ise evin kaçak olduğu iddiasını yalanlarken, “Yaklaşık 20 yıldır konut vergilerimizi ödüyorduk ve hiçbir yetkiliden evimizin yasa dışı olduğuna dair bir kez bile herhangi bir bildirim almadık. Yasa dışı bir evse neden vergilerimizi alıyorlardı?” ifadelerini kullandı.

Javed’in avukatı KK Roy da evin Javed’e değil karısına ait olduğuna işaret ederek, “Tüm Hindistan Müslüman Kişisel Hukuku Mülkiyet Yasası’na göre eş, karısının mülkünde pay sahibi olamaz. Javed’in yasaya göre mülk üzerinde hiçbir hakkı olmadığı için onun adına yapılan bildirim yasa dışıdır. Bildirime itiraz ettik ve en az 1,3 milyon dolarlık tazminat talebinde bulunduk.” dedi.

Hindistan’da Hazreti Muhammed’e hakaret

Hindistan’da son günlerde Hindu milliyetçiliği ideolojisine dayanan iktidardaki Hindistan Halk Partisinin ( BJP) önde gelen isimlerinin, İslam dini ve Hazreti Muhammed’e yönelik ifadeleri tansiyonu yükseltti.

İktidar partisi yaşanan gerilim nedeniyle eleştirilerin odağı olurken, İslam dini ve Hazreti Muhammed’e yönelik hakaret içeren ifadeler kullandığı gerekçesiyle BJP Sözcüsü Nupur Sharma’nın 5 Haziran’da görevine son verilmiş ve Yeni Delhi Medya Başkanı Naveen Kumar Jindal da partiden ihraç edilmişti.

Sharma, gelen tepkiler üzerine Twitter’dan yaptığı paylaşımda, “Kimsenin duygularını incitmek istemedim. Eğer sözlerimle insanları kırdıysam sözlerimi geri alırım.” ifadesini kullanmıştı.

Jindal ise BJP’nin verdiği kararın önemini vurgulayarak kendini partiye adayan bir kişi olduğunu söylemişti.

BJP’nin gençlik politikalarından sorumlu isimlerden Harshit Srivastava, 7 Haziran’da İslam dinine ve Hazreti Muhammed’e yönelik hakaret içeren ifadeleri dolayısıyla Uttar Pradeş eyaletinde gözaltına alınmıştı.

Sharma’ya 9 Haziran’da “insanları çeşitli bölücü çizgiler temelinde kışkırtmak” suçlamasıyla dava açılmıştı.

BJP’li yetkililerin, İslam dini ve Hazreti Muhammed’e yönelik hakaret içeren ifadeleri tüm dünyadaki Müslümanların tepkisini çekmişti.

Birçok ülkede protesto gösteri düzenlenirken çeşitli kurum ve kuruluşlar ile bunların yöneticileri söz konusu ifadeleri kınamıştı.

Polislerin, 11 Haziran’da Carkand eyaletinde düzenlenen protestolarda havaya ateş açması sonucu 2 kişi hayatını kaybetmişti.

Sosyal medyada paylaşılan görüntülerde ise polisin Uttar Pradeş’te Müslüman gençlere uyguladığı şiddet gözler önüne serilmişti.

Rusya, Hindistan’ın en büyük ikinci petrol tedarikçisi oldu
Ankara

The Times of India’da yer alan habere göre, Hindistan, mayısta bütün petrol ithalatının yüzde 16’sından fazlasına tekabül eden yaklaşık 25 milyon varil Rus petrolü satın aldı.

Ülkenin satın aldığı Rus menşeli ham petrolün, 2021 ve 2022’nin ilk çeyreğinde deniz yoluyla taşınan toplam ithalatındaki oranı yüzde 1’in altındayken, nisanda ilk kez yüzde 5’e ulaştı.

Irak geçen ay Hindistan’ın en büyük tedarikçisi olma konumunu korurken, Suudi Arabistan, Rusya’nın gerisine düşerek üçüncü sıraya yerleşti.

Rusya’dan ucuz ham petrol

Dünyanın en büyük üçüncü petrol ithal eden ülkesi Hindistan, Rusya ile Ukrayna arasındaki savaşın başlamasından bu yana Rusya’dan ham petrol alımını savunuyor.

Petrol Bakanlığı geçen ay Rusya’dan alınan enerjinin Hindistan’ın toplam tüketimine kıyasla cüzi miktarda kaldığını açıklamıştı.

Ukrayna savaşı nedeniyle çeşitli yaptırımlara maruz kalan Rus ham petrolüne olan ilgi azaldı.

Hindistan küresel enerji fiyatlarının yükseldiği bir dönemde enerji ihtiyacını karşılamak için ucuz Rus petrolünden yararlanma yoluna gidiyor.

Ülke, varil başına 30 dolara yaklaşan indirimle Rus petrolü satın alıyor.