DSÖ: Maymun çiçeği salgınının merkez üssü Avrupa
Cenevre

Basın toplantısında konuşan Kluge, Avrupa’daki maymun çiçeği salgınında son durumu değerlendirdi.

Kluge, virüsün kıta genelinde 25 ülkede yayıldığını belirterek şimdiye kadar doğrulanan 1600’den fazla vakadan yüzde 85’inin Avrupa’da bulunduğunu, bu kıtanın virüsün merkez üssü olmayı sürdürdüğünü kaydetti.

Virüsün yayılmasının artık risk taşımaya başladığının altını çizen Kluge, DSÖ Acil Durum Komitesinin bu konuyu masaya yatırmak üzere 23 Haziran’da toplanacağı bilgisini paylaştı.

Kluge “Virüsün dolaşımı devam ettikçe taşıdığı risk de o kadar büyük olacak ve endemik olmayan ülkelerde güçlü bir zemin edinecektir.” açıklamasında bulundu.

DSÖ üyesi ülkelere maymun çiçeği salgınını kontrol etmek için acil tedbir alma çağrısında bulunan Kluge, “Maymun çiçeği yıllar boyunca Batı ve Orta Afrika’da endemik haldeydi ve dünya bu virüsü dikkate almadı. Şimdi virüsün Avrupa ve diğer kıtalarda yayılıyor olması, bölgesel sorunların ne kadar çabuk dünyayı sarabileceği gerçeğini bize gösteriyor.” ifadesini kullandı.

DSÖ’den dün yapılan açıklamada, maymun çiçeğinin endemik olmadığı 39 ülkede toplam 1600’ün üzerinde vakanın doğrulandığı açıklanmıştı.

Kanada ve Danimarka Kuzey Kutbu’ndaki bir ada için anlaşmaya vardı
Toronto

Kanada Kuzey İşleri Bakanı Dan Vandal, iki ülke arasında yaklaşık 50 yıldır süren uluslararası sorunun, varılan anlaşmayla sona erdiğini duyurdu.

Kanada hükümeti, Kuzey Kutbu’ndaki Hans Adası üzerinde varılan anlaşmayı onaylayan bir konsey emri yayımladı.

Vandal, “Uzun süredir görüşmeler sürüyordu. Önemli olan anlaşmanın yapılmış olması.” dedi.

Bakan Vandal anlaşmanın, bugün ilerleyen saatlerde düzenlenecek bir törenle imzalanacağını ve törene kendisinin de katılacağını söyledi.

Grönland’ın kuzey batısındaki yüzölçümü 1,3 kilometrekare olan büyük bir kaya parçasından ibaret ada, iki ülkenin de karasularına girdiği için onlarca yıl süren diplomatik anlaşmazlıkların konusu oldu.

Hans Adası, Kanada ve Grönland arasındaki buzlu sulardan 180 metre dikey olarak yükseliyor. Her iki ülkenin de adadan tam olarak 18 kilometre uzakta olması uluslararası hukuka göre ada üzerinde hak iddia etmelerine izin veriyor.

Hans Adası üzerindeki anlaşmazlık, Kanada ve Danimarka’nın Nares Boğazı su yolu üzerinden bir sınır kurmaya çalıştığı 1973 yılına kadar uzanıyor.

Kanada 1984’te adaya bir bayrak dikti ve bir şişe Kanada viskisi bıraktı. İlerleyen saatlerde, Danimarka’nın Grönland İşleri Bakanı, adayı helikopterle ziyaret ederek bir Danimarka bayrağı dikti. Ayrıca bayrak direğinin altına bir Danimarka içkisi ve “Danimarka Adasına hoş geldiniz” yazan bir not bıraktı.

Danimarka Arktik Okyanusu devriye gemisi, 1988’de adaya bayrak direği dikerek üzerinde Danimarka bayrağı olan bir höyük inşa etti.

Kuzey Ellesmere Adası’nın haritasını çıkaran Kanadalı jeologlar, 2001’de Hans Adası’na çıktılar.

Kanada Savunma Bakanı Bill Graham, 2005’te sembolik bir hareketle Hans Adası’nda yürüyüşe çıktı. Bakan Graham adaya ayak basmadan bir hafta önce, Kanada Kuvvetleri, Kanada bayrağı ve plaketi yerleştirdi. Bu gelişmeyi protesto eden Danimarka, Kanada büyükelçisini geri çağırdı.

Aynı yıl her iki ülke de “bayrak savaşını durdurma zamanının geldiğini” söyleyerek adayla ilgili müzakereleri yeniden başlatmayı kabul etti.

Uzmanlar anlaşmayı, Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısına karşı birleşik bir cephe göstermek adına sembolik bir hareket olarak nitelendiriyor.

Anlaşma Kanada’nın ilk kez Danimarka ile bir kara sınırını paylaştığı anlamına da geliyor.