Fransa’da Macron’un ittifakı mecliste salt çoğunluğu sağlayamıyor
Paris

Ipsos-Sopra Steria şirketlerinin yerel saatle 20.00’de verdiği sandık çıkışı anketleri, ikinci turda Ensemble ittifakının, 577 sandalyeli Ulusal Mecliste çoğunluğu kazanamayacağını gösteriyor.

Sandık çıkışı anketlerine göre, Ensemble, Ulusal Meclise 224 milletvekilli sokabiliyor. Seçimlerin sonucunda çoğunluk olan 289 milletvekili ve fazlasını alan parti (veya ittifak), hükümeti kurabilecek.

Öte yandan, aşırı solcu Jean-Luc Melenchon’un girişimiyle LFİ, Yeşiller Partisi (EEVL), Sosyalist Partisi (PS) ve Komünist Partiyi (PCF) kapsayan “Sosyal ve Ekolojik Yeni Halk Birliği” (Nupes) ittifakının meclise taşıyacağı milletvekili sayısı 149 görünüyor.

Aşırı sağcı Ulusal Birlik (RN) mecliste temsil edecek milletvekili sayısı 89 olurken, merkez sağdaki Cumhuriyetçiler Partisi (LR), Bağımsızlar ve Demokratlar Birliği (UDI) dahil çeşitli sağ partileri toplam 78 milletvekili çıkarabiliyor.

Ifop-Fiducial şirketlerinin yerel saat ile 20.30’daki sandık çıkış anketlerine göre de Ensemble ittifakının mecliste elde edebileceği sandalye sayısı 210 ila 240 görünürken, Nupes’ın, 170 ila 195 sandalye elde etmesi öngörülüyor.

Bu ankete göre, RN tek başına 80 ila 95 milletvekili çıkarabilirken LR ve müttefik partilerinin toplam milletvekili sayısı 55 ila 65’ta kalıyor.

Genel seçimde başarısız olan bakanlar istifa edecek

Seçimin ikinci turuna kalan Fransa Başbakanı Elisabeth Borne’un yanı sıra kabinede milletvekili adayı olan 14 bakandan milletvekili seçilemeyenlerin kabineden istifa edecekleri daha önce belirtilmişti.

Fransa’nın deniz aşırı topraklarından Guadeloupe Valiliğinin açıkladığı sonuçlara göre, Guadeloupe’un 2. seçim bölgesinde milletvekili adayı olan Deniz İşlerinden Sorumlu Devlet Bakanı Justine Benin, sol rakibine karşı yarışı kaybetti.

Basının aktardığı kesin olmayan sonuçlara göre, milletvekili adayı Sağlık Bakanı Brigitte Bourguignon ve Ekolojik Geçiş ve Bölgesel Uyum Bakanı Amelie de Montchalin seçimden mağlup ayrılırken, halihazırda Başbakan Elisabeth Borne, İçişleri Bakanı Gerald Darmanin, Çalışma Bakanı Olivier Dussopt, Dayanışma, Özerklik ve Engelli Bireyler Bakanı Damien Abad, Tarım Bakanı Marc Fesneau, Dış Ticaretten Sorumlu Bakan Franck Riester ve Parlamento İlişkilerinden Sorumlu Bakan Olivier Veran milletvekili seçildi.

Aşırı sağcı lider Marine Le Pen’in, milletvekili koltuğu için yarıştığı Pas-de-Calais vilayetinin 11. seçim bölgesinde galip geldiği kaydediliyor.

Fransa’da genel seçimin ilk turunda bir adayın salt çoğunluğu sağlayamadığı sandalyeler için ikinci tur yapılıyor. İlk turda yüzde 12,5 ve üzeri oy alan adaylar, ikinci tura kalıyor. Bu turda en fazla oyu alan aday milletvekili seçiliyor.

Ülkede yaklaşık 48,7 milyon seçmen bulunuyor.

Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un Ensemble ittifakı Ulusal Meclis’te salt çoğunluğu sağlayamı
Paris

Fransa‘da 577 sandalyeli Ulusal Mecliste görev yapacak milletvekillerinin belirleneceği genel seçimin ikinci turu için oy verme işlemi tamamlandı.

Fransa’nın ana kara topraklarında, yerel saatle 08.00’de başlayan oy verme işlemi, büyük kentlerdeki vatandaşların da oy kullanmasıyla yerel saatle 20.00’de sona erdi.

Fransa Dışişleri Bakanlığı, yerel saatle 17.00’de seçime katılım oranının, ülke genelinde yüzde 38,11 olduğunu açıkladı. Bu oran 2017’de aynı saatte yüzde 35,33 olarak bildirilmişti.

Fransa’da genel seçimin ilk turunda bir adayın salt çoğunluğu sağlayamadığı sandalyeler için ikinci tur yapılıyor. İlk turda yüzde 12,5 ve üzeri oy alan adaylar, ikinci tura kalıyor. Bu turda en fazla oyu alan aday milletvekili seçiliyor.

Buna göre, 5 milletvekili adayı seçimin ilk turunda Ulusal Meclise girmeye hak kazandı.

Ülkede yaklaşık 48,7 milyon seçmen bulunuyor.

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron Touquet kentinde, aşırı solcu Fransa Boyun Eğmeyen Partili (LFI) Jean-Luc Melenchon Marsilya’da, aşırı sağcı Ulusal Birlik Partili (RN) Marine Le Pen Henin-Beaumont’da oyunu kullandı.

Macron’un Ensemble ittifakı Ulusal Meclis’te salt çoğunluğu sağlayamıyor

Sandık çıkışı anketlerine göre Cumhurbaşkanı Macron’un Ensemble (Birlikte) ittifakı Ulusal Meclis’te salt çoğunluğu sağlayamıyor.

Genel seçimlerde öne çıkan iki ittifak

Melenchon’un girişimiyle LFI, Yeşiller Partisi (EEVL), Sosyalist Parti (PS) ve Komünist Partiyi (PCF) kapsayan “Sosyal ve Ekolojik Yeni Halk Birliği” (Nupes) ittifakı kuruldu.

Nupes ittifakı, mecliste salt çoğunluk olan 289 sandalyeyi alarak, Melenchon’un başbakan olarak atanmasını hedefliyor.

Macron’un partisi Cumhuriyet Yürüyüşü (LREM) etrafında da Horizons (Ufuklar) ve Demokrasi Hareketi (MoDem) partilerinden oluşan “Birlikte” (Ensemble) adı verilen konfederasyon oluşturuldu.

Macron’un vaatlerini yerine getirebilmesi için, genel seçimlerde mecliste salt çoğunluğu sağlayabilmesi ve hükümeti kurabilmesi büyük önem taşıyor.

Öte yandan seçimin ikinci turuna kalan Fransa Başbakanı Elisabeth Borne’un yanı sıra aday olan 14 bakandan, milletvekili seçilemeyenlerin kabineden istifa edecekleri daha önce belirtilmişti.

İHH İnsani Yardım Vakfı Genel Başkanı Yıldırım, Lübnan’da Filistin kampını ziyaret etti
Beyrut

Bülent Yıldırım, Lübnan’ın kuzeyindeki Trablusşam kenti yakınında bulunan Bedavi Filistin Kampı’nda, Filistin Demokratik Halk Kurtuluş Cephesi, Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ), Hamas, İslami Cihad ve Filistin Halk Kurtuluş Cephesi gibi siyasi parti ve hareketlerin temsilcileri tarafından karşılandı.

Yıldırım, burada yaptığı konuşmada, İHH’nın kuruluş esasları arasında Filistinlilere hem kendi toprakları üzerinde hem de diasporada destek vermenin bulunduğunu söyledi.

Bu hedef doğrultusunda İHH’nın birçok insani yardım projesini hayata geçirdiğini hatırlatan Yıldırım, lojistik birçok engele rağmen Filistin kamplarına herhangi bir ayrım gözetmeksizin yardım sağlamaya ve insani yardım projeleri geliştirmeye devam edeceklerini belirtti.

Yıldırım, İHH’nın ve şahsının hiçbir şekilde İsrail ile normalleşmeden yana olmadığını ifade ederek, Filistin halkının, başkenti Kudüs olacak şekilde bağımsız bir devlet inşa edilene kadar işgale karşı her şekilde direnmesi gerektiğini vurguladı.

İHH heyeti, kamp ziyaretinden sonra 1975’te Lübnan’da Filistinli grupların safında silahlı mücadeleye katılıp hayatını kaybeden Türk vatandaşlarının mezarlarını ziyaret etti.

İslam alimi ve siyasetçi Yeken’in ölüm yıl dönümü

İHH Genel Başkanı Yıldırım ve beraberindeki heyet daha sonra Sünni alim ve siyasetçi Fethi Yeken’in 13’üncü ölüm yıl dönümü dolayısıyla Trablusşam kentinde düzenlenen konferansa katıldı.

Lübnan’da Müslüman Kardeşler Teşkilatının kurucuları arasında yer alan Yeken’in Kudüs’e bakış açısına dikkati çeken Yıldırım, şunları kaydetti:

“İslam dünyası üç şeyle mücadele ediyor; Şii-Sünni çatışması, Selefi-Sünni çatışması ve etnik çatışma. Bu sorunlar bitmeden Kudüs özgür olamaz. Bu çatışmaları yaşayarak kendimizi zayıflatıyoruz. Bizler bu durumda Kudüs’ü özgürleştirebilir miyiz? Sanmıyorum. Çünkü herkes kendi düşüncesine göre hareket ediyor. Filistin’i özgürleştirmeye giderken karşımıza bir kadın çığlığı çıkıyor görmezden mi geleceğiz, sonra bir çocuk ağlaması geliyor susturmayacak mıyız? Bu çığlıklar, ağlamalar nereden geliyor. Suriye’de cezaevinden geliyor. Kadınlar ve çocuklar savaşlarda malzeme olarak kullanılmamalı. Kadın ve çocukları bu şekilde kullanarak, adaletli olmayarak Allah’tan nasıl zafer bekleriz. Rahmetli Fethi Yeken’den ben bunu öğrendim.”

Konferans sonrası tüm katılımcılara plaket sunuldu.

Fransa’da halk genel seçimin ikinci turu için sandık başına gitti
Paris

Yaklaşık 48,7 milyon seçmenin bulunduğu ülkede halk, 577 sandalyeli Ulusal Mecliste görev yapacak milletvekillerini belirlemek için sandık başına gitti.

Oy kullanma işlemi Fransa’nın ana kara topraklarında, yerel saatle 08.00’de başladı, 18.00’de sona erecek. Büyük kentlerde ise saat 20.00’ye kadar oy kullanılabilecek. Oy verme işlemi saatleri deniz aşırı topraklarda ise farklılık gösterecek.

Fransa’da genel seçimin ilk turunda bir adayın salt çoğunluğu sağlayamadığı sandalyeler için ikinci tur yapılıyor. İlk turda yüzde 12,5 ve üzeri oy alan adaylar, ikinci tura kalıyor. Bu turda en fazla oyu alan aday milletvekili seçiliyor.

Buna göre, 5 milletvekili adayı seçimin ilk turunda Ulusal Meclis’e girmeye hak kazandı.

Araştırma şirketleri, sandıkların kapanmasından itibaren seçimin tahmini sonuçlarını vermeye başlayabilecek.

Genel seçimlerde öne çıkan iki ittifak

Fransa Boyun Eğmeyen Partili (LFİ) aşırı solcu Jean-Luc Melenchon’un girişimiyle LFİ, Yeşiller Partisi (EEVL), Sosyalist Partisi (PS) ve Komünist Partisi’ni (PCF) kapsayan “Sosyal ve Ekolojik Yeni Halk Birliği” (Nupes) ittifakı kuruldu.

Nupes ittifakı, Meclis’te salt çoğunluğu (289 sandalye) alarak, Melenchon’un başbakan olarak atanmasını hedefliyor.

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un partisi Cumhuriyet Yürüyüşü (LREM) etrafında da Horizons (Ufuklar) ve Demokrasi Hareketi (MoDem) partilerinden oluşan Ensemble adında bir konfederasyon oluşturuldu.

Macron’un vaatlerini yerine getirebilmesi için, genel seçimlerde mecliste salt çoğunluğu sağlayabilmesi ve hükümeti kurabilmesi büyük önem taşıyor.

– Macron, mecliste salt çoğunluğu elde edemeyebilir

Macron’un liderliğindeki ittifakın milletvekili seçiminde çoğunluğu sağlayıp sağlayamayacağı tartışılırken, seçimin ilk turundan sonra verilen sandık çıkış anketleri ve son günlerdeki kamuoyu yoklamalarına göre Ensemble ittifakı Meclis’te çoğunluğu kazanamayabilir.

İfop-Fiducial şirketlerinin 14-15 Haziran’da yaptığı seçim anketlerine göre, genel seçimde Ensemble ittifakı, Meclis’te 265 ila 300 milletvekili elde edecek.

Nupes’ün 180 ila 210 sandalye, “merkez sağdaki LR, Bağımsızlar, Demokratlar Birliği (UDI) ve merkez partisi Les Centristes’in toplam 40 ila 65 sandalye alması öngörülüyor.

Le Pen’in de aday olduğu ve ikinci tura yüksek bir oy oranıyla kaldığı genel seçimlerde, Le Pen’in partisi RN’nin 20 ila 40 milletvekili çıkaracağı tahmininde bulunuluyor.

– Seçimin tartışmalı ilk tur sonuçları

İçişleri Bakanlığı verilerine göre, ilk turda Ensemble ittifakı oyların yaklaşık yüzde 25,75’ini almıştı. Nupes ittifakı yüzde 25,66 ile Ensemble’yi yakından takip ediyor. Aşırı sağcı RN’nin oy oranı yüzde 18,68’i bulurken, Merkez sağdaki LR yüzde 10,42’de kalmıştı.

İlk turda sandığa gitmeyenlerin oranı yüzde 52,49 olmuştu.

Nupes milletvekili adaylarından birçok isim İçişleri Bakanlığının yayımladığı seçim sonuçlarında bazı Nupes adaylarının oylarının ittifak bünyesinde sayılmadığını ileri sürmüştü.

– Genel seçimde başarısız olan bakanlar istifa edecek

Seçimin ikinci turuna kalan Fransa Başbakanı Elisabeth Borne’un yanı sıra kabinede milletvekili adayı olan 14 bakandan, milletvekili seçilemeyenlerin kabineden istifa edecekleri daha önce belirtilmişti.

Tarım ve Orman Bakanlığından çiftçilere destek açıklaması
Ankara

Açıklamada, CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun İzmir’de çiftçilerle buluşmasında söz alan ilk konuşmacının, 1 yıl önce işletmesinde 20 hayvan bulunurken, şu anda 25 hayvan bulunduğu bildirildi. Geçen yıl 4 bin 620 lira, bu yıl ise 655 lira olmak üzere toplam 5 bin 275 lira çiğ süt desteği aldığı belirtilen ilk konuşmacının yine geçen yıl 3 bin 109 lira, bu yıl ise 630 lira olmak üzere toplam 3 bin 739 lira buzağı desteği aldığı vurgulandı. İlk konuşmacı olan kadın çiftçiye, geçen yıl ve bu yıl toplam 9 bin 14 lira hayvancılık destekleme ödemesi yapıldığı kaydedildi.

Çiftçi buluşmasında söz alan ikinci konuşmacının, işletmesinin 2017 yılında 5 büyükbaş hayvan ile faaliyete geçtiği ve şu anda 37 büyükbaş hayvan bulunduğu aktarıldı. Geçen yıl 12 bin 761 lira, bu yıl ise bin 442 lira olmak üzere toplam 14 bin 203 lira çiğ süt desteği alan ikinci konuşmacının, yine geçen yıl 7 bin 89 lira, bu yıl ise 2 bin 449 lira olmak üzere toplam 9 bin 538 lira buzağı desteği aldığı bildirildi. Öte yandan açıklamada, ikinci konuşmacıya geçen yıl ve bu yıl toplam 23 bin 741 lira hayvancılık destekleme ödemesi yapıldığına işaret edildi.

Etkinlikteki üçüncü konuşmacının, işletmesinin geçen yılın 10. ayında 28 küçükbaş hayvanla faaliyete geçtiği, şu anda ise 53 küçükbaş hayvan bulunduğu belirtildi. İşletme 10 aylık olduğu için destekleme almadığı, ancak neredeyse 2 kat büyüme gösterdiğine dikkat çekildi.

Ayrıca 1 Eylül 2021’den-18 Haziran 2022 arası 10 aylık sürede et üretimin maliyetinin 120 lira değil, 94,67 lira olduğuna değinilen açıklamada, Ulusal Süt Konseyi’nin 5 Mayıs’ta çiğ süt tavsiye fiyatını, 15 Mayıs’tan geçerli olmak üzere kilogram başına 5,7 lira iken yüzde 32 artışla kilogram başına 7,5 liraya çıkarttığı ve bu fiyatın maliyetin üzerinde olduğu vurgulandı.

Büro Memur-Sen Genel Başkanı Yazgan’dan 3600 ek gösterge açıklaması

Memur-Sen Genel Başkanı Yusuf Yazgan, 3600 ek gösterge düzenlemesinin geliştirilmesi gerektiğini belirtti. Yazgan, “3600 üstünde bir ek göstergeye çıkıldığı zaman bin 234 Türk lirası artış söz konusu oluyor. Ancak büro hizmet kolunda ve genel idare hizmet kolunda 3600 ek gösterge hiçbir unvana verilmedi” dedi.

Oğuzhan Halil Özbek

AK Parti’li Kurtulmuş: Türkiye toprakları hep barışın, kardeşliğin, esenliğin, selametin adası
İstanbul

Beykoz Belediyesi ile Polonya Cumhuriyeti İstanbul Başkonsolosluğu tarafından düzenlenen Polonezköy Kiraz Festivali’nin açılışında konuşan Kurtulmuş, festivalin, Polonya milletiyle Türk milleti arasındaki dostluğu pekiştirmek amacıyla gerçekleştirildiğini kaydetti.

Polonezköy’ün, sadece Türkiye’deki Polonyalılarla ve onların üzerinden Polonya’yla Türkiye arasındaki dostluğu gösteren örnek bir köy olmasının ötesinde anlamlar taşıdığını anlatan Kurtulmuş, “180 sene evvel Polonya halkının bağımsızlık mücadelesi maalesef başarısızlıkla sonuçlandı. Polonya’nın Rusya, Avusturya ve Prusya arasında paylaştırılması sonrasında ortaya çıkan olaylardan sonra çok sayıda Polonyalı ülkesini terk etmek zorunda kaldı. Onlardan bir grubu da Türkiye’ye geldi.” şeklinde konuştu.

Çaykovski, Türkçe adıyla Çayka Paşa önderliğinde Polonezköy’de küçük bir Polonya topluluğunun kurulmuş olduğunu dile getiren Kurtulmuş, bu durumun Türkiye’nin, Polonyalıların sığındıkları bir güvenli liman ve Türkiye-Polonya dostluğunu gösteren bir nişane olmanın ötesinde bir anlamının bulunduğunu belirtti.

Kurtulmuş, şöyle devam etti:

“Hep söylüyoruz ya tarih boyunca bu topraklar, Türkiye toprakları, insanlığın esenlik adasıydı, barış adasıydı. Nerede kimin başı sıkıştıysa bir şekilde gelip aman dilediği yer burasıydı. Bundan yaklaşık 500 sene evvel İspanya’dan kaçan Musevilerin gelip sığındığı yer bizim topraklarımızdı. Balkanlar’a geldiler, o zamanki Osmanlı’ya sığındılar. Yine aynı şekilde dünyanın dört bir tarafında başı sıkışan, bir şekilde zor durumda kalanlar, buraya geldi. Hitler Almanyası’ndan kaçan Museviler buraya geldiler. Balkan Savaşları’ndan kaçan Balkan halkları buraya geldiler. Kırım’dan kaçanlar gene buraya geldiler. Kafkaslar’dan gelenler buraya geldiler. Anadolu toprakları, o zamanki Osmanlı toprakları, bugünkü topraklar, Türkiye toprakları, hep barışın, kardeşliğin, esenliğin, selametin adası oldu.”

Hatta insaflı tarihçilerin, Türkiye’nin topraklarının “son esenlik adası, son selamet yurdu” olduğunu söylediğini anlatan Kurtulmuş, 180 yıl önce olanlara benzer şekilde bugün Ukrayna’dan maalesef göç etmek zorunda kalan çok sayıda sivilin, Avrupa ülkelerine gittiği gibi Türkiye’ye de geldiğini kaydetti.

“Barışın temini için tüm gücümüzü ortaya koymaya gayret ediyoruz”

Ukraynalılara da kucak açıldığını ve ev sahipliği yapıldığını dile getiren Kurtulmuş, şunları söyledi:

“Tarihten bu yana kimin başı dara düşerse, kim ‘Ben yardım eli istiyorum.’ diyerek elini uzatırsa elini tutmuş olan bir milletiz. Böyle bir milletin çocuğu olmaktan dolayı, fertleri olmaktan dolayı iftihar ediyoruz. Anadolu topraklarının bütün insanlığın esenlik yurdu olduğunu bir kere daha gösteren bugünkü olayları da gerçekten ibretle izliyoruz. Bu vesileyle dünyanın gözü önünde cereyan eden Rusya’nın Ukrayna’yı işgaliyle birlikte başlayan amansız ve insanlık dışı bu saldırıların bir an evvel sona ermesi, Rusya ve Ukrayna arasında barışın temin edilmesi için bütün gücümüzü ortaya koymaya gayret ediyoruz.”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın önderliğinde Türkiye’nin yoğun bir diplomasi sarf ettiğini belirten Kurtulmuş, “Arzu ederiz ki inşallah yarın Ukrayna’yla Rusya arasında tam manasıyla bir ateşkes ortaya çıksın ve daha fazla savaşın acıları sürüp gitmesin. Ama biz insani olarak bu savaşı durdurmak için gayret sarf ederken bazı ülkelerin savaşın devam etmesinden de bir şekilde faydalanmak istediğini, bu anlamda da bu savaşın sürmesini istediklerini görüyoruz. Ümit ve temenni ederiz, başta Ukrayna’da yaşanan kriz olmak üzere bu savaş bir an evvel biter, yeryüzünün birçok yerinde yurtlarını terk etmek zorunda kalan göçmenlerin meselesi çözülür. Bir sürü insanın yaşadığı, çoğu ailenin yaşadığı o ızdırap dolu hikayeler son bulur ve yeryüzünün her tarafı esenlik ve barış yurdu haline gelir.” diye konuştu.

“Kültürel bir aktivite olarak her zaman önemini koruyacak”

Polonya Cumhuriyeti İstanbul Başkonsolosu Witold Lesniak da Türkçe yaptığı konuşmada, senelerdir Polonezköy ile ilişkilendirilen kiraz festivalinin, Polonya-Türkiye dostluğunun simgesi haline geldiğini söyledi.

Üç gün sürecek festivalde ilgi çekici birçok etkinlik ve aktivite yapılacağını anlatan Lesniak, programda Polonyalı halk dans grubunun gösterisi ve Polonyalı sanatçıların konserlerinin de yer aldığını kaydetti.

Lesniak, şöyle konuştu:

“Polonezköy, neredeyse 200 yıldır Polonya ve Türk kimliklerinin uyumlu bir şekilde bir arada yaşamasının görünen bir işareti olarak küresel ölçekte bir fenomen olarak kaldı. Bu nedenle festival bu yıl bizim için ayrıca önem içermektedir. Geleneksel Polonezköy Kiraz Festivali, Polonya ile Türkiye arasındaki bağları kuvvetlendiriyor. Bu festival, kültürel bir aktivite olarak her zaman önemini koruyacak, dostluğumuzun göstergesi olarak yıllar boyunca devam edecektir. Ukrayna’daki tüm dostlarıma da selam vermek istiyorum. Ülkenizde barış ve huzur olmasını diliyorum. Polonya’nın desteği konusunda sizi temin ederim.”

Festival açılışında katılımcılara kiraz dağıtıldı.

Fransa’da genel seçimin ikinci turu pazar günü yapılacak
Paris

Basının İçişleri Bakanlığının verilerine dayandırdığı bilgilere göre, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un liderliğinde kurulan Ensemble ittifakının 417 milletvekili adayı, aşırı solcu Jean-Luc Melenchon’un girişimiyle kurulan Nupes ittifakın 380 adayı, Ulusal Birlik’in (RN) 208 adayı ve Cumhuriyetçiler partisinin (LR) 71 adayı seçimin ikinci turunda yarışacak.

276 seçim bölgesinde Ensemble ve Nupes adaylarını ikinci turda karşı karşıya geldiği seçimde, bu iki ittifak arasında Meclis’te salt çoğunluğu sağlayabilmek için kıyasıya rekabet yaşanıyor.

Fransa’da genel seçimin ilk turunda bir adayın salt çoğunluğu sağlayamadığı sandalyeler için ikinci tur yapılıyor. İlk turda yüzde 12,5 ve üzeri oy alan adaylar, ikinci tura kalıyor. Bu turda en fazla oyu alan aday milletvekili seçiliyor.

Buna göre, ilk turda Nupes’ten 4, Ensemble’den 1 milletvekili adayı ilk turda seçilerek, Ulusal Meclis’e girmeye hak kazandı.

Genel seçimdeki ittifaklar

Geleneksel sağ ve sol partilerin etkisini kaybettiği bir dönemden geçen ülkede, bu yılki genel seçimde iki ittifak öne çıkıyor.

Fransa Boyun Eğmeyen Partili (LFİ) Melenchon’un girişimiyle, “tarihi adım” olarak nitelendirilen LFİ, Yeşiller Partisi (EEVL), Sosyalist Partisi (PS) ve Komünist Partisi’ni (PCF) kapsayan “Sosyal ve Ekolojik Yeni Halk Birliği” (Nupes) ittifakı kuruldu.

Nupes ittifakı, Meclis’te salt çoğunluğu (289 sandalye) alarak, Melenchon’un başbakan olarak atanmasını hedefliyor.

Macron ve mevcut hükümet kanadının ise bu ihtimale sıcak bakmadığı görülüyor.

Nupes’in programında, asgari ücretin 1500 avroya yükseltilmesi, oy kullanma yaşının 16’ya düşürülmesi, 2030’a kadar karbon gazı salınımının yüzde 65 azaltılması hedefleri bulunuyor.

Macron’un partisi Cumhuriyet Yürüyüşü (LREM) etrafında da Horizons (Ufuklar) ve Demokrasi Hareketi (MoDem) partilerinden oluşan Ensemble adı verilen bir konfederasyon oluşturuldu.

Macron’un siyaseti için önemli seçim

İkinci kez cumhurbaşkanı seçilen Macron’un vaatlerini yerine getirebilmesi için, genel seçimde Meclis’te salt çoğunluğu sağlayabilmesi ve hükümeti kurabilmesi büyük önem taşıyor. Ensemble ittifakı, Macron’un bu hedefe ulaşabilmesi açısından önem taşıyor.

Bazı uzmanlar, genel seçimi, iki turlu cumhurbaşkanı seçiminin üçüncü turu olarak da değerlendiriyor.

Macron, Meclis’te salt çoğunluğu elde edemeyebilir

Macron’un liderliğindeki ittifakın milletvekili seçiminde çoğunluğu sağlayıp sağlayamayacağı tartışılırken, seçimin ilk turundan sonra verilen sandık çıkış anketleri yanı sıra son günlerdeki kamuoyu yoklamalarına göre Ensemble ittifakı Meclis’te çoğunluğu kazanamayabilir.

İfop-Fiducial şirketlerinin 14-15 Haziran’da yaptığı seçim anketlerine göre, genel seçimde Ensemble ittifakı, Meclis’te 265 ila 300 milletvekili elde edecek.

Nupes’ün 180 ila 210 sandalye, “merkez sağdaki LR, Bağımsızlar, Demokratlar Birliği (UDI) ve merkez partisi Les Centristes’in toplam 40 ila 65 sandalye alması öngörülüyor.

Le Pen’in de aday olduğu ve ikinci tura yüksek bir oy oranıyla kaldığı genel seçimlerde, Le Pen’in partisi RN’nin 20 ila 40 milletvekili çıkaracağı tahmininde bulunuyor.

Seçimin tartışmalı ilk tur sonuçları

Meclis çoğunluğunun 289 milletvekili ile sağlandığı ülkede, İçişleri Bakanlığı verilerine göre, ilk turda Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un etrafında toplanan Ensemble ittifakı oyların yaklaşık yüzde 25,75’ini (5 milyon 857 bin 561) almıştı.

Melenchon’un girişimiyle Boyun Eğmeyen Fransa (LFİ), Yeşiller Partisi (EEVL), Sosyalist Partisi (PS) ve Komünist Partisi’ni (PCF) kapsayan “Sosyal ve Ekolojik Yeni Halk Birliği” (Nupes) ittifakının yüzde 25,66 (5 milyon 836 bin 202 oy) ile Ensemble’yi yakından takip ediyor. Ensemble ile Nupes arasında yaklaşık 20 bin oy farkı bulunuyordu.

Aşırı sağcı RN’nin oy oranı yüzde 18,68’i bulurken, Merkez sağdaki LR yüzde 10,42’de kalmıştı.

Sandığa gitmeyenlerin oranı yüzde 52,49 ile milletvekili genel seçiminin ilk turunda 5. Cumhuriyet döneminde sandığa gitmeyen seçmen bakımından en yüksek oran olarak kayda geçmişti.

Özellikle 18-34 yaş genç kesimin sandığı ilk turda çoğunlukla boykot ettiği seçimin ikinci turunda, bu seçmenin sandığa gitmesi Nupes ittifakına katkı sağlayabileceği şeklinde değerlendiriliyor.

Nupes milletvekili adaylarından birçok isim İçişleri Bakanlığının yayımladığı seçim sonuçlarında bazı Nupes adaylarının oylarının ittifak bünyesinde sayılmadığını ileri sürmüşdü. Bazı medya kuruluşları haberlerinde Nupes ve Ensemble aldığı oy oranını, İçişleri Bakanlığından farklı paylaşıyor.

Genel seçimde başarısız olan bakanlar istifa edecek

Fransa Başbakanı Elisabeth Borne’un yanı sıra kabinede milletvekili adayı olan 14 bakan genel seçimin ikinci turuna kaldı.

Milletvekili seçilemeyen başbakan da dahil bakanların kabineden istifa edecekleri daha öncesinde belirtilmişti.

Seçime ilk turda veda eden adaylar arasında aşırı sağcı Eric Zemmour, eski Başbakan Manuel Valls ile eski Eğitim Bakanı Jean-Michel Blanquer de yer almıştı.

Muhalif bir başbakan atanacak mı?

Yarı başkanlık sistemiyle yönetilen Fransa’da cumhurbaşkanı, istediği ismi başbakan seçebiliyor.

Ancak Ensemble ittifakının Meclis’te salt çoğunluğu sağlayamaması ve muhalefetin çoğunluğa sahip olması durumunda, Cumhurbaşkanı Macron’un muhalefetin temsilcisini başbakan olarak atamaya karar vermesi halinde “kohabitasyon” olarak anılan “birlikte yaşama” dönemi başlamış olacak.

5. Cumhuriyet tarihinde 3 kez Meclis’te partisi salt çoğunluğu sağlayamayan eski Fransa cumhurbaşkanları, Meclis’in hükümete güvenoyunu vermesi için muhalefetten bir ismi başbakan olarak atamıştı.

“Kohabitasyon”un önüne geçmek için 2000’de referandumla anayasada değişikliğe gidildi ve cumhurbaşkanlığı görev süresi 7 yıldan 5’e indirilerek milletvekillerininkiyle eşitlendi.

Seçimin ilk tur sonuçlarını, Nupes cephesi kohabitasyon hedeflerine yaklaştıkları şeklinde yorumlarken, Ensemble cephesi ise “kurumsal kriz” olasılığı argümanıyla vatandaşlardan Macron’a Meclis’te muteber çoğunluk sağlamaları çağrısında bulunuyor.

Yazılım eğitimi alan 900 bin genç, Türkiye’nin dijital dönüşümüne katkı sağlayacak
Şanlıurfa

Taşkın, Düzenleme Komitesi Başkanı olduğu “Urfa 4.0 Zirvesi” kapsamında geldiği Şanlıurfa’da AA muhabirine, 2 yıl önce Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından duyurulan “1 Milyon Yazılımcı İstihdamı Projesi”nde gelinen son duruma ilişkin açıklamada bulundu.

Hazine ve Maliye Bakanlığı himayesinde yürütülen projenin Milli Eğitim, Çalışma ve Sosyal Güvenlik, Gençlik ve Spor, Sanayi ve Teknoloji bakanlıklarıyla yürütüldüğünü aktaran Taşkın, Türkiye’nin dijital dönüşümüne gençlerin enerjisi ve sinerjisiyle katkı sunmak istediklerini dile getirdi.

Taşkın, her kurum ve kuruluşun bilgi güvenliğini sağlamak için siber güvenlik uzmanlarına ihtiyacının kaçınılmaz hale geldiğini ifade etti.

Bilgi teknolojilerinde özellikle kodlama yapan kişilerin bulunmasında zorlanıldığını vurgulayan Taşkın, yazılım geliştirme, veri yönetimi, altyapı yönetimi, siber güvenlik, bilgi teknolojileri yönetişimi ve dijital teknoloji uzmanlığı alanında eğitimler verdiklerini anlattı.

“İstihdam talebine göre eğitim veriliyor”

Türkiye’de şu anda 150 bine yakın yazılımcı bulunduğunu ancak ihtiyacın çok daha fazla olduğunu belirten Taşkın, şöyle devam etti:

“1 milyon yazılımcı projemize şu ana kadar 900 bin gencimiz kayıt yaptırdı ve eğitim alıyor. Bu çok değerli bir proje, hedefimiz 1 milyon gençtir. 2 yıl önce Cumhurbaşkanı’mız Recep Tayyip Erdoğan’ın anonsu ile projemizi başlatmıştık. Gençlerimiz hangi meslek grubunda olursa olsun yazılım öğrenmeye başladı. 6 ana dalda 26 kategoride eğitim alıyorlar. Bu programları oluştururken 40 sivil toplum kuruluşu ile bir araya geldik, ihtiyaçları belirledik. 100’den fazla büyük şirket ile oturup hangi alanlarda ihtiyaçları olduğunu konuştuk. Şirketlerimizden gelen taleplere göre eğitim programını oluşturduk. Oluşturduğumuz kariyer alanları şu an Türkiye’de ihtiyaç duyulan branşlardır.

Gençlerimiz hiç endişe etmesin. Farklı alanlarda mesleği olabilir ya da hiçbir işi, lise, üniversite eğitimi olmayabilir, bu fark etmez, yeter ki istekli olup öğrenmeye açık olsunlar. 900 bin gençten 350 bini eğitimlerini tamamlayarak CV’lerini oluşturdu. Devlet aslında şu anda özel şirketlerdeki kariyer CV’si gibi gencine bir kariyer hizmeti sunuyor, bu da bir ilk. Çünkü bizim platformumuzda artık işverenlerimiz de var. İşverenler ile protokoller imzaladık.”

Taşkın, verdikleri eğitimlerden faydalanan 200 bini aşkın kişinin de istihdam aşamasına geldiğine dikkati çekti.

“Gençler uzaktan istihdam edilecek”

Cebrail Taşkın, özellikle salgın sürecinde birçok sektörün yazılımcıya ve uzaktan çalışma programlarının yönetimini sağlayacak uzmanlara ihtiyaç duyduğunun çok net bir şekilde anlaşıldığını dile getirdi.

Proje kapsamında ilk defa Şanlıurfa’dan 80 gencin uzaktan istihdam edilmesinin planlandığını, proje kapsamında 3 bin 500 gencin kentte eğitim aldığını aktaran Taşkın “Bu arkadaşlarımızın Şanlıurfa’da evlerinde yaşayarak İstanbul ve Ankara şirketlerinde işe yerleştirilmesini sağlayacağız. Bu sayede kent ekonomisine de katkı sunmuş olacağız.” diye konuştu.

Taşkın, çevrim içi gerçekleştirilen eğitimlerin ortalama 3 ay sürdüğünü, gençlerin projeye ilişkin detayları “1milyonistihdam.hmb.gov.tr” adresinden öğrenebileceğini kaydetti.

Gençler avantajlı buluyor

Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi Akıllı Şehircilik ve İnovasyon Şube Müdürü Osman Ali Polat da projeyle ilgili iş birliği yaptıklarını, yazılım ve robotik kodlama konularında bir yılda yaklaşık 4 bin gence çeşitli kurslarda eğitim vererek teknolojik altyapı oluşturduklarını vurguladı.

Kursiyerlerden Ramazan Aydın ise 2 aydır belediye bünyesinde robotik kodlama eğitimi aldığını belirterek, “Bir milyon istihdamın parçası olduğumuz için çok gururlu ve mutluyuz. İyi işler başaracağımıza eminim. Öğrendiklerimizin çok daha ilerisine gideceğimizi düşünüyoruz. Bunun için Bakanlığımıza çok teşekkür ediyoruz.” dedi.

Şehriban Özpınar, geleceğin mesleğini öğrendiğine işaret ederek, “Bize verilen eğitimi daha ileri seviyelere ulaştırmak ve kendi projelerimi oluşturmak istiyorum. Bir avantaj olduğunu düşünüyorum. Heyecanlıyım, inşallah bu bölümde seçilenlerden biri olurum.” ifadesini kullandı.

Sabri Yılmaz da istihdam garantili eğitime katıldığı için mutlu olduğunu dile getirdi.

Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Geylan: ‘2022 yılında en az 70 bin atama yapılmalıdır’

Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan, eğitim-öğretim yılının sona ermesi nedeniyle basın açıklaması düzenledi. Milli Eğitim Bakanlığının gerekli tedbirleri almasının eğitim hayatı için önemli olduğunu söyleyen Geylan, “2021-2022 eğitim-öğretim yılı yarın sona eriyor. Öncelikle bir yıl boyunca yoğun bir eğitim hayatı geçiren tüm öğretmenlerimizi ve öğrencilerimizi tebrik ediyor, iyi tatiller diliyoruz. Öte yandan okullarımızın 2022-2023 eğitim-öğretim yılına hazır olması için yaz tatilinin iyi değerlendirilmesi, Milli Eğitim Bakanlığının okulların ihtiyaçlarını tek tek tespit ederek gerekli tedbirleri alması eğitim hayatımız için çok önemlidir” dedi.

“Ek bütçe tahsisi yapılmalıdır”

Geylan şöyle konuştu:

”Eğitim-öğretime ayrılan payın büyük kısmının personel giderlerine ayrıldığı düşünüldüğünde MEB bütçesinin istenen ölçüde yeterli olmadığı görülecektir. Şöyle ki, 2021 yılında 146 milyar 920 milyon Türk lirası olan MEB bütçesi, 2022 yılında 189 milyar 10 milyon Türk lirası oldu. Buna rağmen MEB bütçesinin 132 milyar 28 milyon 643 bin Türk lirası personel giderlerine ayrıldı. MEB bütçesinin merkezi yönetim bütçesine oranı ise 2022 yılında yüzde 10.79 olarak belirlendi. Bu rakam 2020 yılında yüzde 11.45’ti. Görüldüğü üzere 2022 yılı için ayrılan MEB bütçesi ne eğitimin ihtiyaçlarını karşılamaya ne eğitimin kalitesini, verimliliğini artırmaya ne de salgın döneminin ağır koşullarının yol açtığı başta öğrenme kayıpları olmak üzere birçok sorunu ortadan kaldırmayı sağlamayacaktır. Okulların yaşadıkları finansman sorunu Okul Aile Birliği üzerinden çözmeye çalışması, ihtiyaçlar noktasında yalnız bırakılması, bu yönüyle veliye yüklenilmesi önemli bir sorundur. Hükümet, yapılması gereken yatırımlar, okullara ayrılması gereken ödenekleri de göz önüne alarak MEB’e yeni eğitim-öğretim dönemi başlamadan ek bütçe tahsis etmelidir.”

“MEB, yardımcı personel istihdamını artırmalıdır”

Geylan, ”Yardımcı hizmetli personel eksiği okulların yaşadığı en büyük sorunlardan biridir. Ağır bir pandemi geçiren ülkemizde okullarda yeni salgınlar yaşanmaması, hijyen tedbirlerinin artırılması, temizlik malzemelerinin eksiksiz olarak sağlanması, okulların temizlik yönünden yeni eğitim-öğretim yılına hazır olması çok önemlidir. Bu nedenle ilk yapılması gereken husus, okullarımızdaki hijyen tedbirlerini yürütecek yeterli sayıda yardımcı hizmetli personel alımı yapılmasıdır. Okullarımızda ne yazık ki yardımcı personel sayısı ihtiyacın çok altındadır. Hatta okullar bu ihtiyacı İş-Kur üzerinden alım yaparak gidermeye çalışmaktadır. MEB’in bu şekilde alım yapmak yerine hizmet personelini kendi bünyesine alması gerekmektedir. Ayrıca en ücra yerlerdeki okullar dahil tüm okullardaki hijyen malzemelerinin eksiksiz olarak temin edilmesi yeni salgın hastalıklarının önüne geçilmesinde önemli bir katkı sağlayacaktır” diye konuştu.

Bölgeler arası, iller arası, ilçeler arası, hatta mahalleler arası eğitim eşitsizliklerinin giderilmesi gerektiğini ifade eden Geylan, şöyle devam etti:

“Öte yandan eğitimin olmazsa olmazlarından birisi tüm çocukların eşit eğitim imkânından faydalanmasıdır. Eğitimde yaşadıkları sorunları asgariye indiren, reformist, PISA, TIMSS gibi sınavlarda rüştünü ispatlamış çocukların okuma, anlama, yorumlama, eleştirel düşünme, problem çözme becerilerinin üst düzey olduğu ülkelere baktığımızda tüm çocuklara aynı imkânları sağlayabildiklerini görüyoruz. Bu noktada uygulayıcılar sorunu temelde çözmeli, yani bölgeler arası, iller arası, ilçeler arası hatta mahalleler arası eğitim eşitsizlikleri gidermelidir. Ayrıca mesleki eğitimin güçlendirilmesi, meslek liselerinin kalitesinin artırılarak, başarılı öğrencilerin de bu okulları tercih etmesinin sağlanması, meslek liselerinin teşvik edilmesi ülkemiz ekonomisinin kalkınmasının da anahtarıdır. Dolayısıyla mesleki okulların devlet ve yatırımcılar tarafından desteklenmesini çok kıymetli buluyoruz. Bunun yanı sıra okulların derslik ihtiyacı karşılanmalı, yüksek mevcuda sahip okullarda ek derslikler ilave edilmeli, atıl kullanılan alanlar derslik olarak hizmet vermelidir.”

“2022 yılında en az 70 bin atama yapılmalıdır”

Bu yıl en az 70 bin atama yapılması gerektiğini vurgulayan Geylan, “Öğretmen açığı sorununun giderilmesi noktasında Türkiye’nin dört bir yanında öğretmen seferberliği başlatılmalıdır. Öğretmen açığı 86 bin ücretli öğretmen eliyle giderilmeye çalışılırken, 121 binin üzerinde norm kadro açığı varken, bunun yanında atama sayısı 20 bin civarındadır. Bu noktada yapılması gereken; hükümet, MEB ve Maliye Bakanlığının bir araya gelerek, her türlü imkanı seferber ederek, 2022 yılında en az 70 bin atama yapılmasının sağlanmasıdır. 2022 yılının başında yapılan atamanın aslında 2021 yılı ataması olduğu göz önüne alınmalıdır. Bilindiği gibi Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, öğretmen atamalarının yeni eğitim-öğretim yılına yetişeceğini duyurdu. Takvimin 2022 KPSS sonrasında açıklanması ve başvuruların alınması durumunda bu kez 2021 yılında KPSS’ye girecek adaylar mağdur olacaktır. Bu nedenle yapılması gereken yeni atamanın bir an önce 2021 KPSS sonuçlarına göre yapılmasıdır” dedi.

“Öğretmenlik Meslek Kanunu ne yazık ki beklentileri ve ihtiyaçları karşılamaktan çok uzak kaldı”

Yargıya taşıdıkları Öğretmenlik Meslek Kanunu ile ilgili gerekli düzenlemelerin de yapılması gerektiğini belirten Geylan, şunları söyledi:

“Öğretmenlerin yıllardır beklediği Öğretmenlik Meslek Kanunu ne yazık ki beklentileri ve ihtiyaçları karşılamaktan çok uzak kaldı. Özellikle sınav ve eğitim programı şartı aranmadan 10 yılını dolduran her öğretmene uzman, 20 yılını dolduran her öğretmene başöğretmen unvanı verilmesi gerektiğini ısrarla yineleyen sendikamızın bu talebinin görmezden gelinmesi kabul edilemezdi. Bu nedenle Öğretmen Meslek Kanunu, başta kariyer basamaklarında sınav şartı olmak üzere öğretmenlerimizin yararına olmayan hususları bakımından sendikamız tarafından yargıya taşındı. Öte yandan ödül sisteminin adil bir şekilde uygulanması, yönetici atamalarında ve ilk atamalarda mülakatın kaldırılarak sadece yazılı sınav esasına göre atamaların yapılması, liyakati sağlayan bir yönetici atama sisteminin ihdas edilmesi, proje okullarına yönetici görevlendirmelerinin MEB yönetici atama yönetmeliğine bağlı hale getirilmesi ve bu şekilde okullardaki öğretmen ve yönetici atamalarındaki keyfiyete son verilmesi, öğretmenlerin muhatap olduğu mevzuat ve süreçlerin tek bir çatı altında toplanması gibi hususların yer aldığı bir meslek kanunu talep eden sendikamız, bundan sonraki süreçte kanunla ilgili TBMM ve MEB nezdinde her türlü girişimde bulunacaktır.”

“Tüm öğretmenler kadrolu olarak atanmalıdır”

Öğretmenlerin arasındaki sözleşmeli ile kadrolu ayrımının kaldırılması gerektiğini, tüm öğretmenlerin kadrolu olarak atanması gerektiğini vurgulayan Geylan, “Sözleşmeli öğretmenler ile kadrolu öğretmenler arasındaki ayrımın kaldırılması ve tüm öğretmenlerin sadece kadrolu olarak istihdam edilmesi gerektiğini yıllardır söylüyoruz. Son olarak Cumhurbaşkanı Erdoğan meslek kanunuyla sözleşmeli ve kadrolu öğretmenler arasındaki ayrımı ortadan kaldıracaklarını bildirmişti. Ancak meslek kanununda buna ilişkin hiçbir hususun olmaması, Cumhurbaşkanı’nın sözünün yerine getirilmemesi bizleri sükut-u hayale uğrattı. Yapılması gereken 2011 ve 2013 yıllarında olduğu gibi, sözleşmeli öğretmenlerin kadroya geçirilmesi ve bundan sonraki alımların tamamının kadrolu olarak yapılması, bu hususun da meslek kanunuyla güvence altına alınmasıdır. Yeni eğitim-öğretim yılında bu talebimizi her fırsatta hatırlatmaya devam edeceğiz” ifadelerine yer verdi.

Ahmet Furkan Gülap