Sporcuların yazın güç depoladığı Erzurum, modern tesisleriyle takımları bekliyor
Erzurum

Kışın kayakseverlerin gözdesi olan kent, yazın da Erzurum Büyükşehir Belediyesi ile Gençlik ve Spor İl Müdürlüğünün yüksek irtifada hayata geçirdiği modern tesisleriyle sporcuları cezbediyor.

Palandöken Dağı eteklerindeki Yüksek İrtifa Kamp Merkezi’nde her yıl çok sayıda futbol takımına ev sahipliği yapan kentte, boks, judo, yüzme, atletizm, güreş, tenis, buz pateni gibi birçok branş için modern tesis bulunuyor.

Erzurum Büyükşehir Belediyesi tarafından Olimpiyat Park’ta hizmete alınan yarı olimpik yüzme havuzu, halı saha, mesire alanı, basketbol ile güreş salonları, tenis kortları, golf sahası ve gokart pisti de son yıllarda kente kazandırılan yatırımlar arasında yer alıyor.

Kent, yaz kampı için hazırlanan tüm tesisleriyle yerli ve yabancı sporcuları ağırlamayı bekliyor.

Her spor branşı için tesis bulunuyor

Erzurum Büyükşehir Belediyesi Spor AŞ Genel Müdürü Ahmet Dal, AA muhabirine, kentte 2011 yılında düzenlenen Dünya Üniversiteler Kış Oyunları organizasyonu için birçok spor tesisi yapıldığını anımsattı.

Belediye tarafından kente kazandırılan birçok spor tesisinin de olduğunu ifade eden Dal, “Olimpiyat Parkı içinde 2014 yılından bu yana birçok spor tesisi şehre kazandırıldı. Yarı olimpik yüzme havuzu, basketbol ve güreş salonları, kapalı halı saha, paintball sahası, futbol alanları, gokart pisti, hem golf hem de futgolf oynanabilen sahamız, parkımızın içinde yer alıyor.” dedi.

Dal, söz konusu alana gelenlerin rahat bir ortamda spor ve aktivitelerini yapmaları için çalışmalarını sürdürdüklerini belirterek, hem çok sayıda misafire ev sahipliği yapıp hem de yaz spor okulları etkinliği düzenleyeceklerini söyledi.

Erzurum’un kamp merkezi olduğuna işaret eden Dal, şöyle devam etti:

“Kış sporlarıyla ilgili birçok branşta sporcu gelip kamp yapıyor. Yükseltinin burada çok önemi var. Deniz seviyesi ile burada yapılan antrenmanı karşılaştırdığımız zaman, buranın kalitesi daha fazla. Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanımız Mehmet Sekmen Bey’in talimatlarıyla Olimpiyat Parkı’na kazandırdığımız yüksek irtifa spor salonlarımız, kulüplerinin gelip burada kamp yapmalarına olanak sağlıyor. Çeşitli organizasyonlara katılacak sporcu ve takımlar gelip burada antrenman yaptı.”

Dal, Yüksek İrtifa Kamp Merkezi’nde Türkiye ile çevre ülkelerden 600’ün üzerinde takım ağırladıklarını, hava şartlarının elverişli olması halinde bu yaz golf sahasını da Türkiye Golf Federasyonu ile aktif şekilde kullanabileceklerini sözlerine ekledi.

Öğrencilerin ‘ışkın’ın akciğere faydalarıyla ilgili projesi TÜBİTAK’tan ödül getirdi
Erzurum

Erzurum başta olmak üzere çevre illerindeki dağlarda doğal yetişen “ışkın” bitkisinin faydalarını araştırmak isteyen Prof. Dr. Necmettin Erbakan Fen Lisesi 10. sınıf öğrencileri Muhammet Haktan Kalaoğlu ve Ömer Faruk Korkmaz çalışma başlattı.

Biyoloji öğretmeni Özlem Türkez ile “İn Vitro Akciğer Hasarı Modelinde Çevresel Kirleticilerin Neden Olduğu Biyokimyasal ve Moleküler Toksitiye Karşı Yeni Bir Koruyucu: Rheum Ribes (Işkın)” projesini hazırlayan öğrenciler, laboratuvarda araştırma yaptı.

Öğrenciler, akciğer ve solunum rahatsızlığına karşı “ışkın” bitkisinin faydalarıyla ilgili elde ettikleri sonuçlar ve laboratuvar verileriyle TÜBİTAK yarışmalarına katıldı.

Bölge yarışlarının ardından katıldıkları Türkiye finalinde 27 proje arasından biyoloji alanında ikinci olan öğrenciler, ödüllerini 2 Haziran’da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katıldığı Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’ndeki “53. TÜBİTAK Lise Öğrencileri Araştırma Projeleri Ödül Töreni”nde Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank’tan almanın mutluluğunu yaşıyor.

Öğretmen Özlem Türkez, AA muhabirine, laboratuvar ortamında doku kültürü tekniğiyle çoğaltılan insan hücreleri üzerinde çalışma yapıldığını söyledi.

Hücrelerin çevre kirleticilere maruz bırakılarak hasar düzeyi tespit edilip sonra da ışkın ekstresi muamelesiyle koruyucu potansiyelinin araştırıldığını anlatan Türkez, “Elde ettiğimiz çalışmalar neticesinde ileri farmakolojik çalışmalarla da bu bitkiden ilaç etken maddeleri elde edilebileceği düşündük.” dedi.

Öğrencilerden Muhammet Haktan Kalaoğlu, bölgede yaygın tüketilen ışkın bitkisinin halk arasında kanser ile şeker hastalığına iyi geldiği bilgisi üzerine proje hazırladıklarını anlattı.

Bitkinin özelliklerinin daha fazla olacağını düşünerek çalışma yaptıklarını dile getiren Kalaoğlu, şöyle devam etti:

“Bu bitkiyi akciğere çok benzettik. Bu yüzden ışkının akciğer koruyucu potansiyelini araştırdık. Projemizde ışkının akciğer koruyucu potansiyelini gördük. Bitkinin kök ve gövde kısımlarının sulu ekstre kısımlarını çıkardık ve deneylerimizi yapmaya başladık. Deneylerimizde toplam toksit seviyesine, DNA hasar tayinine ve bazı gen ifade düzeylerine baktık. Işkın bitkisinin akciğerlerimizi koruduğunu gözlemledik.”

Beştepe’de ödülü almanın mutluluğunu yaşadıklarını belirten Kalaoğlu, ödülün ileride yapmak istediği bilim araştırmalarında önemli bir rol model olacağını kaydetti.

“Bu ödül beni bilim adına çalışmaya sevk etti”

Öğrencilerden Ömer Faruk Korkmaz ise Kovid-19 sürecinde akciğerleri korumanın öneminin daha fazla arttığını hatırlattı.

Işkın bitkisinin faydalarını laboratuvarda araştırdıklarını anlatan Korkmaz, “Bu deneylerle şu sonuçlara vardık; ışkın bitkisi azalan hücre canlılığımızı artırmış oldu. Toplam oksidan seviyemizi, DNA hasar düzeyimizi azalttı ve kontrol hücre ölümüne yarayan genleri düzenledi. Yani hücre ölümlerini azaltmış oldu. Bu ödül bana gelecekte yapacağım çalışmalar için ümit verdi, heveslendirdi ve bilim adına çalışmaya sevk etti.” diye konuştu.

Çevreci Tuba öğretmen öğrencileri ve ailelerini ‘iklim elçisi’ yapıyor
Erzurum

Ömer Nasuhi Bilmen Ortaokulunda öğretmenlik yapan Tuba Dumlu Güler, Milli Eğitim Bakanlığınca (MEB), ortaokullarda gelecek yıldan itibaren seçmeli okutulacak “Çevre Eğitimi ve İklim Değişikliği” dersi konusunu 6 ay önce derslerine entegre ederek, öğrencilerde küçük yaşlarda çevre konusunda farkındalık oluşturmayı amaçladı.

Hayata geçirdiği “Minik İklim Elçileri” projesiyle önce iklim değişikliğinin öğrenciler üzerinde etkisini araştıran Güler, bu konuda öğrencilerinin kaygılandığını görünce çalışmalarını hızlandırdı.

Güler daha sonra toplumsal farkındalık oluşturup öğrencilere rehberlik etmek için son zamanlarda meydana gelen müsilaj, orman yangınları, sel ve kuraklık gibi çevre olaylarına ilişkin dijital materyaller, animasyon ve eğitsel videolar hazırlayıp öğrenciler ve velileriyle paylaştı.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca “iklim elçisi” seçilen çevre mühendisi Şahin Korkmaz’ı okula davet edip öğrenci ve velilerine çevre eğitimi verdiren Güler, bu konuda öğrencileriyle birçok afiş, slogan ve kamu spotu hazırladı.

Afişlerde Türkçe ve İngilizce ifadelere yer veren Güler, etkinlik ve eğitimlerle hem çocuklar ve ailelerinin gönüllü iklim elçisi olmasını sağladı hem de çalışmalarını uluslararası Sürdürülebilir Kalkınma Programı olan Global Schools’ta paylaştı.

Çevreci öğretmen Tuba Güler, AA muhabirine, okulda çevre eğitimi ve iklim değişikliği konusunda ocak ayından beri eğitim verdiğini söyledi.

Öğrencilerde gelecekte iklim değişikliğine dair endişe gözlemlediğini anlatan Güler, şöyle devam etti:

“Öğrencilerimin bu kaygılarını dile getirmelerini sağlamak ve seslerini duyurmak için uluslararası çalışmalara katıldık. ‘Minik İklim Elçileri Proje’mizle okul sınırlarını aşıp komşu okullardaki öğrencilere, velilere, yetişkinlere yönelik toplumsal farkındalık oluşturacak çalışmalar yürüttük. 40 dakikalık ders saatinde iklim değişikliği eylemi yapıp 570 velimize ulaştık. Onlardan gelen destek karşısında öğrencilerimin kaygıları azaldı.”

Güler, iklim değişikliği hakkında duyarlı öğrenciler yetiştirip küçük yaşta bu problemlerle nasıl baş edebilecekleri konusunda bilinçli hareket etmelerini sağlamayı hedeflediklerini dile getirdi.

“Doğu Anadolu’dan Global Schools’a üye olan ilk ve tek okuluz”

Çalışma ve etkinlikleri “Global Schools” adı verilen uluslararası platformda paylaştıklarını ifade eden Güler, “Global Schools, Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerini destekleyen ve bütün dünyadaki okullardan öğretmen ve öğrencilerin çalışmalarını takip ederek örnek gösteren platformdur. Doğu Anadolu’dan Global Schools’a üye olan ilk ve tek okuluz. Çalışmalarımızı mail yoluyla gönderdik. Türkiye’de çocuklarımızın toplumsal sorunlara ne kadar duyarlı olduklarını bu şekilde gösteriyoruz.” diye konuştu.

Güler, derslerde çevre kirliliğine sebep olacak konuları da anlattığını belirterek, şunları kaydetti:

“Öğrencilerin, ‘öğretmenim susuzluk başlayacak, hayvanlar yok olacak, başımıza neler gelecek, iklim değişikliği konusunda neler yapabiliriz’ gibi kaygıları olduğunu görünce onların sesi olmak istedim. Bu kaygıları yetişkinlere aktarıp etkinlikler yaptık. Öğrenciler aldıkları eğitim ve yaptığı farkındalık çalışmalarıyla iklim değişikliğiyle nasıl mücadele edeceğini öğrenip birer iklim elçisi oldu.”

Öğretmen Güler, iklim değişikliği ve etkenleriyle mücadelede öğretmenlerden, ailelerden ve öğrencilerden destek istedi.

Okulun 5. sınıf öğrencilerinden Zeynep Elçin Çakan da iklim değişikliğinden dolayı çeşitli kaygılarının olduğunu anlatarak, “Arabaları çok fazla kullanmayalım, çünkü egzoz gazları iklim değişikliğine neden oluyor. Ağaçlarımız da çok önemli, bize oksijen sağlıyor. İklim değişikliğine karşı alarm veren dünyamızı kurtaralım, geleceğimiz tehdit altında.” dedi.

“İklim değişikliğini tamamen durduramayız ama biraz da olsa azaltabiliriz”

Beren Bulut da sürdürülebilir bir hayat için doğanın ve çevrenin korunması gerektiğini belirterek, yakın yerlere yürüyerek ya da bisikletle gidilmesini ve ormanlık alanlarda ateş yakılmamasını istedi.

Gelecekte olabilecek kuraklık tehlikesinden dolayı kaygılandığını ifade eden Bulut, “İklim değişikliğini durduramayız ama biraz da olsa azaltabiliriz. İklim elçisi olarak sınıfımızda, çevremizde, komşu okullarımızda ve ailelerimizle farkındalık etkinlikleri yaptık. İklim değişikliği yüzünden meydana gelen afetleri, selleri ve orman yangınlarını tedbir alarak önleyebiliriz.” diye konuştu.

Ervanur İbişoğlu ise iklim elçisi olmaktan duyduğu mutluluğu dile getirerek, “Aileme ve çevreme iklim değişikliğinin önemini anlattım. Doğayı ve çevreyi korumazsak geleceğimiz de olmayabilir.” diye konuştu.