Bingöl’de çıkan orman yangını söndürüldü

Yangın, merkeze bağlı Kardeşler köyü ormanlık alanında çıktı. Alınan bilgilere göre, ormandan dumanlar yükseldiği gören köydeki vatandaşlar durumu jandarma ve Orman İşletme İl Müdürlüğü ekiplerine bildirdi.
Bölgeye 5 personel ve 1 arazöz sevk edilirken, çıkan yangın jandarma ve vatandaşların desteğiyle kontrol altına alındı. Ormanlık alandaki yangın kısa sürede söndürüldü.

Sinan Atan
 

Bingöl’de doğa lavantalarla renklendi
Bingöl

İlçenin Döşengi Mahallesi’ndeki birçok tarla mor lavantalarla renklendi.

Lavantalarla görsel güzelliğe kavuşan tarlalar, doğa ve fotoğraf tutkunlarını ağırlıyor.

Ziyaretçiler bu güzel manzarayı objektiflere yansıtıyor.

Ziyaretçilerden Ömer Faruk Sedal, AA muhabirine, Yedisu’da birçok doğal güzellik olduğunu belirterek, “Lavanta tarlasında da çok güzel fotoğraf ve görüntü ortaya çıkıyor.” dedi.

Bingöllü baba ömrünü engelli 3 çocuğu ve hasta eşine adadı
Bingöl

Bingöl’ün Solhan ilçesinde yaşayan 66 yaşındaki Şefik Ayceman, zihinsel engelli 3 çocuğu ile kısmi felçli ve konuşamayan eşine özenle bakıyor.

Halime Pınar Mahallesi’nde ikamet eden Şefik Ayceman, kalp, şeker ve KOAH rahatsızlığı olan eşi Fehmiye Ayceman’ın zihinsel engelli üç çocuğuna bakamaması nedeniyle 1993 yılında 20 yıllık değirmencilik mesleğini bırakmak zorunda kaldı.

Yaşamını çocukları ve eşinin mutluluğuna adayan Ayceman, 29 yıldır evlerinde büyüğü 41 diğerleri 39 ve 32 yaşındaki zihinsel engelli çocukları ve hasta eşinin bütün ihtiyaçlarıyla tek başına ilgileniyor.

Yıllardır yaşamı hastane ve ev arasında geçen Ayceman, çocukları Ferhat, Fatih ve Yusuf ile eşinin tüm gereksinimlerinin sağlanması için çaba sarf ediyor.

Çocuklarına sabır ve şefkatle bakan Ayceman, evde yemek hazırlıyor, temizlik yapıyor, bulaşıkları yıkıyor.

Yaşına rağmen enerjisiyle bütün işlerin üstesinden gelmeyi başaran Şefik Ayceman, çocuklarını ve eşini hiç yalnız bırakmıyor.

Yaşadığı sıkıntılara rağmen yüzündeki tebessümü kaybetmeyen Ayceman, ailesine gösterdiği özenle herkese örnek oluyor.

Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü Şehit Seyithan Özdemir Sosyal Hizmet Merkezi Müdürlüğü ekipleri de aileyi düzenli olarak ziyaret ediyor ve onlara desteklerini sunuyor.

Eşini ve çocuklarını yalnız bırakmıyor

Şefik Ayceman, AA muhabirine, mesleğini bıraktıktan sonra yaşamının sadece ailesi ve evi olduğunu anlatarak, “Sürekli evdeyim, yemek ve temizlikle günüm geçiyor. Bir gün evdeyim, bir gün hastanedeyim. Bulaşıkları yıkıyorum, duşlarını aldırıyorum. Eşimi, çocuklarımı yalnız bırakmam mümkün değil.” ifadelerini kullandı.

“İsyan etmedim”

Eşi ve çocuklarının hastalıklarından dolayı 20 yıldır sürekli hastanelerde olduğunu ifade eden Ayceman, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Eşim ayağa kalktığı zaman düşebilir, eli, ayağı kırılabilir. Eşimin ve çocuklarımın bütün ihtiyaçlarını ben karşılıyorum. Rızkı veren Allah’tır. Eşim tek başına ihtiyaçlarını gideremiyor, ben de zorlanıyorum. İsyan etmedim, Allah’tan gelen bir şeydir. Çocuklarımızdan Ferhat çok fedakarlık yapıyor. Hastanede bu durumda bir kadını gördüm ve ben de ona ağladım. Çocuklarım dışarıda sakin, şimdiye kadar kimseden bir şikayet gelmedi. Bizden beterleri var. Ama ne olursa olsun analar ve babalar fedakarlık yapsın isyan etmesin. Allah kaderi nasıl yazmışsa öyledir. Allah herkese şefkat ve merhamet versin. Anne ve babaların içerisine bu şefkati atsın da çocuklarına iyice baksın.”

“Gerçekten fedakar bir baba”

Solhan Şehit Seyithan Özdemir Sosyal Hizmetler Merkezi Müdürü Seyfettin Özdemir de engelli ve yaşlı vatandaşları sürekli ziyaret ettiklerini anlattı.

Özdemir, “Biz de kendilerine destek veriyoruz. Babalar Günü dolayısıyla da Şefik amcamızı ziyaret ettik. Gerçekten fedakar bir babadır. ” diye konuştu.

Yıllar sonra girdiği üniversiteden birincilikle mezun oldu
Bingöl

Bingöl’de yaşayan 45 yaşındaki Murat Yıldırım, Bingöl Üniversitesi Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulundan birincilikle mezun oldu.

Küçük yaşlarda babasını kaybeden Yıldırım, 1997 yılında endüstri meslek lisesinde torna bölümünden mezun olduktan sonra iş hayatına atılması, evlenmesi ve bir dönem Avrupa’da yaşaması nedeniyle üniversite okuma hayalini gerçekleştiremedi.

Aradan yıllar geçmesine ve bir kamu kurumunda devlet memuru olarak çalışmasına rağmen üniversite okuma hayali aklından çıkmayan Yıldırım, Bingöl Üniversitesinde Makine ve Metal Teknolojileri Bölümünün açıldığını öğrenince 2020 yılında üniversite sınavına girdi.

Aldığı puanla bu bölüme yerleşen Yıldırım, iş ve aile yaşamının yanında derslerine iyi bir şekilde hazırlanarak Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulundan 150 öğrenci arasından birincilikle mezun oldu.

Yıldırım’ın mezuniyet törenine oğlunun ve kendisinin ilkokul öğretmeni Melik Turhan, çocukları Halid Meşal ve Emir Hattab Yıldırım katıldı.

Cübbe giydiği törende birincilik belgesi verilen Yıldırım, salonda alkışlandı. Yıldırım, sınıf arkadaşlarıyla kep attı.

Murat Yıldırım, AA muhabirine, İl Milli Eğitim Müdürlüğünde teknisyen olarak çalıştığını söyledi.

Hayat şartları nedeniyle hayallerinin biraz sekteye uğradığını dile getiren Yıldırım, Bingöl Üniversitesinde Makine ve Metal Teknolojileri Bölümünün açıldığını duyunca çok sevindiğini belirtti.

“Makine mühendisliği okumak istiyorum”

Yıldırım, şöyle devam etti:

“Bu bölümü okurken hayallerimi gerçekleştirmekle beraber, çocuklarımın bundan örnek almasını ve bunu devam ettirmesini istedim. Bunun için de biraz daha gayret ettim. Bu gayretim de güzel bir şekilde neticelendi, mutluyum. Arkadaşlarımız ve hocalarımız çok şaşırdı. Dikey Geçiş Sınavına da girerek makine mühendisliği okumak istiyorum. Sevgililer sevgilisi Peygamberimizin de ‘Beşikten mezara kadar ilim tahsil ediniz.’ hadisi var.”

Makine ve Metal Teknolojileri Bölümü Başkanı Doç. Dr. İhsan Kırık da çok azimli olan Murat Yıldırım’ın diğer öğrencilere örnek olduğunu belirtti.

“Babamın bu başarısı bize büyük ışık oldu”

Yıldırım’ın oğlu Halid Meşal Yıldırım, babasını sahnede cübbeyle görünce çok mutlu olduğunu dile getirerek, “Babamın bu başarısı bize büyük ışık oldu, gözümüzü yüksekte tutmamızı sağladı.” ifadelerini kullandı.

İlkokul öğretmeni Melik Turhan da eğitimin temelinin her zaman ilkokul olduğunu vurgulayarak, “Murat eskiden beri başarılıydı, oğlu da aynı şekilde. Onunla gurur duyuyorum. Belli bir yaştan sonra zoru başarmak önemli.” diye konuştu.