Ramsoy Yönetim Kurul Başkanı Oğuzhan Aydın Anlatıyor Ramsoy Strafor Duvar Panelleri ve Söve

Ramsoy Yönetim Kurulu Başkanı Oğuzhan Aydın  Günümüzde, iç mekan tasarımı ve dekorasyonu, estetikle birlikte kullanışlılık ve uygun maliyeti birleştirmeyi amaçlar.

İşte bu noktada, Ramsoy Strafor Duvar Panelleri ve Söve, kendin yap sistemine uygun, herkesin kolaylıkla uygulayabileceği çözümler sunuyor.

Ramsoy Strafor Duvar Panelleri ve Söve, İstanbul-Kartal’dan 21 ülkeye ihracat yapan Oğuzhan Aydın’ın liderliğindeki bir şirketin ürünüdür. Oğuzhan Aydın, Bilkent Üniversitesi İşletme Bölümü mezunu olarak, strafor duvar panellerindeki becerisini ve bilgisini, uluslararası pazarda başarıya dönüştürmüştür.

Ramsoy Yönetim Kurulu Başkanı Oğuzhan Aydın  Türkiye’nin en büyük strafor duvar paneli ve söve üreticilerinden biri olan Ramsoy; zamana meydan okuyan, pek çok farklı dekoratif strafor duvar paneli seçeneği sunmakta; gerçekçi ve modern ortamlara dakikalar içerisinde hiçbir yeri kirletmeden ve yüksek ücretler ödemenize gerek kalmadan ulaşmanıza olanak vermektedir.

İhracat faaliyetleriyle Ramsoy Strafor Duvar Panelleri ve Söve, 21 ülkeye ulaşarak küresel ölçekte beğeni kazanmıştır. Bu ürünler, estetik ve pratikliği bir araya getirerek iç mekanlarda baş döndürücü değişiklikler yapmanıza yardımcı olacaktır.

Üstün teknolojimizle üretmekte olduğumuz hafif, ultra sert ve uygulama kolaylığı sağlayan Ramsoy Strafor Duvar Panellerimizi, tuğla ile taşın unutulmayan ve hiç eskimeyecek modası ile harmanlayarak beğeninize sunmaktan mutluluk duyuyoruz., bu ürünlerle ilgili daha fazla bilgi edinmek için Ramsoy’a göz atabilirsiniz.

Lezzetin İzinde Betül Yüksel’in Toronto Çiğ Köfte Serüveni ve Başarı Hikayesi

Betül Yüksel’in yönetimindeki Toronto Çiğ Köfte, damak tadınıza unutulmaz bir lezzet sunuyor. Betül Yüksel Aslen Sivaslıdır ve 3 Çocuk Annesi Olarak Toronto çiğköfte bakkalın sahibidir.

Sadece bir çiğköfte  değil, aynı zamanda bir tutku ve emek örneği olan bu lezzet, organik içeriği ve özenle hazırlanmasıyla fark yaratıyor.

Betül Yüksel’in çiğ köfteye olan sevgisi, işini başarıyla büyütmesindeki temel faktörlerden biri. Organik malzemeler seçerek ve titizlikle hazırlayarak, müşterilere lezzetin yanı sıra sağlıklı bir deneyim sunuyor. Bu özen ve kalite, müşteri memnuniyetini artırmakla kalmıyor, aynı zamanda Toronto Çiğ Köfte’nin sadık bir müşteri kitlesi oluşturmasına da yardımcı oluyor.

İşte bu tutku ve profesyonellikle, Betül Yüksel yönetimindeki Toronto Çiğ Köfte, Kanada’nın gastronomi sahnesinde kendine sağlam bir yer edinmiş durumda. Yerel basında ve restoran eleştirmenlerinden gelen olumlu değerlendirmeler, bu lezzet durağının ne denli başarılı olduğunun bir kanıtı.

Betül Yüksel’in gelecekteki hedefleri arasında daha fazla şube açmak ve organik lezzetleri geniş kitlelere ulaştırmak var. Toronto Çiğköfte Ürünlerimiz 13 Market’de yer almaktadır.Bu hedef doğrultusunda, Toronto Çiğ Köfte’nin sadece bir bakkal olmanın ötesinde bir lezzet markası haline gelmesi bekleniyor.


İletişim: https://instagram.com/torontocigkofte

( 416 ) 630-3053

Diyabetin Köklerine İnen Prof. Dr. Alper Çelik: Tedavi Yaklaşımları ve Önerileri

Prof. Dr. Alper Çelik Şeker hastalığı (diyabet), dünya genelinde milyonlarca insanı etkileyen, kan şekeri düzeylerinin düzenlenemediği bir metabolik bozukluktur.

Kronik bir rahatsızlık olan diyabet, uzun vadeli sağlık komplikasyonlarına neden olabilen bir durumdur. Bu makalede, diyabet tipleri, nedenleri, belirtileri ve etkili tedavi yaklaşımları ele alınacaktır.

Diyabetin Çeşitli Tipleri

Diyabet, temelde üç ana tip altında sınıflandırılır: Tip 1 diyabet, Tip 2 diyabet ve gestasyonel diyabet.

Prof. Dr. Alper Çelik Tip 1 Diyabet: Bağışıklık sisteminin vücudun insülin üreten hücrelerine saldırması sonucu oluşan Tip 1 diyabet, genellikle çocukluk veya gençlik döneminde başlar. Bu tip diyabet, insülin enjeksiyonları ile yönetilir.

Tip 2 Diyabet: Vücudun insülini etkili bir şekilde kullanamadığı veya yeterli miktarda üretemediği Tip 2 diyabet, genetik yatkınlık, yaşam tarzı faktörleri ve obezite ile ilişkilidir. Diyet değişiklikleri, egzersiz ve gerektiğinde ilaçlar, bu tip diyabetin yönetiminde rol oynar.

Gestasyonel Diyabet: Gebelik sırasında ortaya çıkan gestasyonel diyabet, hamile kadınların kan şekeri düzeylerinin yükselmesi ile karakterizedir. Genellikle doğumdan sonra geriler, ancak ileride Tip 2 diyabete dönüşme riskini artırabilir.

Diyabetin Nedenleri

Prof. Dr. Alper Çelik Diyabetin temel nedenleri genellikle tipine göre farklılık gösterir. Tip 1 diyabet, genetik yatkınlığa ve çevresel faktörlere bağlı olarak gelişirken, Tip 2 diyabetin arkasında genetik yatkınlık, obezite, fiziksel aktivitenin eksikliği ve yaşam tarzı faktörleri yer alır. Gestasyonel diyabet ise hamilelik sırasında hormonal değişikliklerden kaynaklanabilir.

Diyabetin Belirtileri

Diyabetin belirtileri şiddet ve tiplere göre değişebilir. Yaygın belirtiler arasında sık idrara çıkma, aşırı susama, aşırı açlık, yorgunluk ve kilo kaybı yer alır. Ayrıca, uzun vadeli komplikasyonlar da ortaya çıkabilir; bu komplikasyonlar arasında yara iyileşmesinde gecikme, bulanık görme ve uyuşma gibi sorunlar bulunur.

Etkili Diyabet Yönetimi ve Tedavisi

Diyabetin etkili bir şekilde yönetilmesi, sağlıklı bir yaşam tarzını benimsemeyi, düzenli egzersiz yapmayı ve dengeli beslenmeyi içerir. Tip 1 diyabeti olanlar, günlük insülin enjeksiyonları veya insülin pompaları ile kan şekerini düzenler. Tip 2 diyabet için yaşam tarzı değişiklikleri, oral antidiyabetik ilaçlar ve gerektiğinde insülin kullanımı etkili tedavi yaklaşımlarıdır. Gestasyonel diyabeti olan hamileler ise beslenme düzeni ve aktiviteyi düzenleyerek kan şekeri düzeylerini kontrol altında tutabilirler.

Sonuç

Diyabet, küresel bir sağlık sorunu olarak öne çıkmaktadır ve yaşam boyu süren bir hastalık olabilir. Ancak, erken teşhis, sağlıklı yaşam tarzı seçimleri ve etkili tedavi yaklaşımları ile diyabetin etkileri önemli ölçüde azaltılabilir. Özellikle obezite ve hareketsiz yaşam tarzının arttığı bir dönemde, bilinçli tercihler yapmak ve sağlık profesyonelleri ile işbirliği yapmak, diyabet riskini minimize etmek ve daha sağlıklı bir gelecek inşa etmek adına

Altan Alkan Ve Eda Alkan İle Kader İkizler Yeni Projelerin Aranan Yüzü Olacak!

Altan Alkan Ve Eda Alkan İle Kader İkizler Yeni Projelerin Aranan Yüzü Olacak!

Tanınmak, bilinir olmak ve göz önünde bulunmak için çaba sarf edilmesi, PR çalışması yapılması gerekir. Şuan için tanınmış ve ünlü kişi olarak gördüğümüz kimseler zamanında çok fazla çaba harcayıp çeşitli danışmanlık destekleri almıştır. Ancak eskisi ile kıyaslandığında şimdi tanınmak ve ünlü olmak çok da zor değil. Kendi çabanızla bunu yapamayacağınız ortada olup bu durumda çeşitli ajanslarla anlaşma yapmanız gerekiyor. İçerik üretmenize katkı sunacak ve menajerlik çalışmaları ile size proje ayarlayacak ajanslar ile çalışırsanız bunu gerçekleştirebilirsiniz.

Helal El Diyar’ın sahipleri Altan Alkan ve Eda Alkan kendi alanlarında hizmet verirken büyümeyi hedefliyor. Büyümeyi daha da ilerletmek adına çeşitli iş birliği anlaşmaları ve proje çalışmaları yapıyor. Bu çalışmalardan yeteri kadar verim almak içinse genelde iyilerle anlaşıyor. Kader İkizler ise menajerlik, organizatörlük ve PR çalışması yapıyor. Birçok ünlü kişi ile şirketlerle çalışmış ve çalışmaya da devam ediyor. Bunu yaparken de çeşitli danışmanlık destekleri alıyor. Ancak bulunduğu konumdan daha da ileriye gitmek adına ajans desteğine ihtiyaç duyuyor. Bu yüzden de birbiri ile daha da güçlenecek bu iki şirket projelerini birlikte yürütme kararı alıyor. İki tarafın da ihtiyaç duyduğunda destek alacağı ve çalışmalarını geliştireceği yasal bir zemin kuruldu. Artık Kader İkizler ve Helal El Diyar resmen proje ortağı olarak çalışacak. Bu ortaklığın birbirlerine zaman içinde nasıl ve ne şekilde katkı sunacağı da görülmüş olacak. Şu ana kadar ayrı ayrı yaptıkları iş birliklerinden başarı ile çıktılar. Yürütecekleri bu projelerde de başarı sağlayacakları düşünülüyor.

Helal El Diyar’ın organizasyonların ve kişilerin tanıtımlarında başarılı olduğu biliniyor. Kader İkizler’in çalıştığı yetenekli kişiler ise bu çalışmalarla daha da ünlenecektir. Çeşitli programlarda ve showlarda yer alırken tanınılırlıkları daha da artacaktır. Kader İkizler ve Helal El Diyar, kişi veya markaların göz önünde olması için çabalayan iki farklı ajans. Lakin aralarındaki en büyük fark birinin menajerlik, PR çalışması yapması diğerinin ise dijital ortamda tanınmayı sağlayacak çok sayıda hizmet vermesidir. Sadece tanınmak değil içerik üretmeden, teknik destek hizmetlerine kadar çok fazla danışmanlığı var. Aslında bu açıdan bakıldığında Helal El Diyar ve Kader İkizler birbirlerini tamamlayacak çalışmalar yapıyor. Bu da başarılı olmalarını ve bulundukları konumdan daha da ileriye gitmelerini etkileyecektir.

Helal El Diyar’ın iş birliği yaptığı bazı markalar ile de çalışmalarını sürdürecek olan Kader İkizler, organizasyonlarında daha da başarılı olacaktır. Çünkü Helal El Diyar iyi ve profesyonel kişilerle, firmalarla çalışıyor. Onları bulundukları konumdan daha da ileriye taşıyacak projeler hazırlıyor. Bu ikilinin de birbirlerine büyük ölçüde fayda sağlayacağı kesin olmakla birlikte kısa zamanda başarıları ile konuşulacaklardır.    

Haber dünyasına yön veren isimlerin güçlerini birleştirmesiyle günden güne daha fazla projeler duymaya devam edeceğimizden eminiz. İşte o projelerden bir tanesi.

KADINA ŞİDDETE HAYIR TEMALI ÖDÜLLERİNİ FİLENİN SULTANLARI’NA HEDİYE ETTİ

Helal El Diyar Grup ve Elit Medya Group tarafından düzenlenen ‘Yılın Uluslararası Marka Ödülleri’, önceki akşam Sarıyer Event Garden’da  sahiplerini buldu. Ev sahipliğini Kader İkizler ve Mustafa Calban’ın yaptığı ‘Kadına Şiddete Hayır ’ temalı geceye yaklaşık 300 davetli katıldı. Sunuculuğunu Özge Ulusoy’un yaptığı gecede Pınar Bent gelinlik ise ünlü modeller ile 2024 yılı gelinlik modellerini mini bir defile ile tanıttı. Demet Akalın’ın sahne aldığı gecede Yılın En İyi Cover Şarkısı Ödülünün sahibi Ömür Gedik olurken, Yılın En İyi Çıkış Yapan Şarkısı ile ‘Yansın İstanbul’ ile İsmail Özkan, Yılın En İyi Pop Kadın Sanatçısı Demet Akalın, Yılın En İyi Pop Erkek Sanatçısı Gökhan Keser, Yılın İnfluencer çifti ise Mert Öcal ile Sude Burcu oldu. ”Kadına Şiddete Hayır ” temalı ödül töreninde ‘En İyi Pop Erkek Sanatçısı’ seçilen Gökhan Keser ödülünü Avrupa Şampiyonu olan Kadın Voleybol Milli Takımına hediye ederken  ”Cumhuriyetin 100.yılında bizlere  bu mutluluğu yaşattıkları için çok teşekkür etti.”

Adaylar için adayım tv  de farklı projelerde yer alacağını açıkladı.

Boris Volfman: “Türk tarımı ihracatta rekora koşuyor”

Türkiye her geçen yıl ihracatta yeni bir rekorlar elde ederken, dikkatleri üzerine çeken sektörlerden biri de tarım oluyor. Tarımsal ürünlerin ihracatından elde edilen gelir son yıllarda artış gösteriyor. Dünyaya ihraç edilen tarım ürünlerinde aslan payını stratejik öneme sahip olan fındık, kurutulmuş üzüm, incir gibi ürünler alıyor.


Türkiye, özellikle son on yıldır ihracat odaklı bir ekonomi modeli inşa etme hedefiyle yoğun çalışmalar yürütüyor. Bu çabaların sonucu olarak da her geçen yıl ihracatta tatmin edici büyüme rakamlarına ulaşılıyor. Birçok sektörde büyüme devam etse de tarımsal ürün ihracatındaki artış dikkat çekici seviyelere geldi. Pandemiyle birlikte tarımsal ürünlerin önemini daha çok kavranırken, bu durum her geçen yıl kazancını artıran Türk ihracatçılarının da yüzünü güldürüyor.

Mandalina ihracatından elde edilen gelir yaklaşık 60 milyon dolar arttı”

Tarımsal ürün ihracatında yaşanan gelişmeleri ve sektörün yarınını değerlendiren Royal Innovative Kurucusu Boris Volfman, “Tarım herkes için olmazsa olmaz bir sektör, sadece ihracatçılar değil, devletler için de stratejik öneme sahip. Hükümetin desteği ve Türkiye’den dünyanın farklı yerlerine tarım ürünleri ihraç eden bizim gibi sektör oyuncularının çabasıyla her geçen yıl tarımsal ürün ihracatında önemli ilerleme kaydediliyor. Mevcut durumu daha somut örneklerle aktarmak gerekirse, TÜİK verilerine göre 2022 yılının ilk 6 ayında mandalina ihracatından elde edilen gelir 167,7milyon dolar olarak gerçekleşti. Bu yılın aynı dönemindeyse yaklaşık 60 milyon dolar artarak 226,9 milyon dolara ulaştı. Rusya ve Ukrayna, mandalina ihracatımızda en büyük müşteri konumunda yer alırken, onları Polonya, Romanya, Bulgaristan ve Almanya gibi Avrupa ülkeleri izliyor” dedi.

“İncir ihracatında artış %10 civarı”

Türkiye’nin stratejik tarım ürünlerinden biri olan incire de değinen Boris Volfman, “İncir, Türkiye’nin en çok gelir elde ettiği ihraç ürünlerinden biri. Bu bereketli ürün 2022 yılının ilk altı ayında ihracatçılara neredeyse 104 milyon dolar gelir elde etme fırsatı sundu. 2023’ün aynı döneminde ise %10 civarı artış göstererek 114 milyon doları aştı. TÜİK rakamlarına göre, Türk incirinin en büyük müşterisi ABD, onu Avrupa ekonomisinin bel kemiği Fransa ve Almanya takip ediyor. Fakat Avrupa pazarı incir açısından hâlâ birçok potansiyel barındırıyor. Önümüzdeki dönemde üretimde artış ve markalaşma hamleleri ile Avrupa pazarında çok daha büyük bir yer elde edeceğimizi öngörüyoruz” şeklinde bilgiler verdi.

Fındık ihracatında yüksek büyüme için markalaşma şart”

Dünya fındık dikim alanlarının %75’ine sahip olan ülkemizin fındık ihracatından elde ettiği gelire yönelik değerlendirmelerde bulunan Royal Innovative Kurucusu Boris Volfman, “Türkiye, fındıkta üretim anlamında oldukça avantajlı bir konumda. Elde edilen ihracat geliri de bunu doğruluyor. 2022 yılının ilk altı ayında Türkiye fındık ihracatından 452 milyon dolar gelir elde etmiş. Bu yılın aynı döneminde de 457 milyon dolara yaklaşmış. Türkiye eğer fındıktan daha yüksek gelir elde etmek istiyorsa, markalaşma ve katma değerli ürün üretimine yönelmek zorunda. Aksi takdirde üretimi artırarak gelebileceğimiz yer belli” dedi.

“Avrupa pazarı bizim için biçilmiş kaftan”

Türk tarımsal ürün ihracatçısının Avrupa’daki durumuna dair görüşlerini aktaran Boris Volfman, “Türkiye hem coğrafi konumu, hem bereketli toprakları ve üretim kapasitesiyle Avrupa için vazgeçilmez bir ortak. Örneğin fındık ihracatımızın 119 milyon dolarlık kısmını İtalya’ya, 92 milyon dolarlık kısmını Almanya ve 50 milyon dolarlık kısmını da Fransa’ya gerçekleştirdik. Bu rakamlar, ülkemizin Avrupa pazarına olan hakimiyetinin somut delili. Ancak Türk ihracatçısı hem daha fazla Avrupa ülkesine açılmalı hem de mevcut pazarlarda lider olmak için çaba göstermeli. Bu potansiyele sahibiz” diyerek sözlerini noktaladı.

Boris Volfman Kimdir?

Boris Volfman gıda üretimi ve uluslararası gıda ticareti alanında yazılar kaleme alıyor. Yazılarında çiftçiler için yeni teknikler, ürünler bazında pazar araştırmaları ve gıda ihracatındaki gelişmelerle ilgili sektörel bilgilendirmeler yapıyor. Kendisi de bir gıda ihracatçısı olan Boris Volfman, özellikle Rusya, Ukrayna ve İsrail’e meyve – sebze ihracatı yapıyor. Ayrıca şirketi halihazırda demir, soğutma, tek kullanımlık yemek takımı, sofra takımı, maden suyu, kömür, manganez ve yağ ihracatı da yapıyor. İhracat alanındaki çeşitlilik Boris Volfman ve şirketini küresel piyasalar hakkında daha fazla bilgi sahibi olmaya sürükledi.

Metin Akay İnanılmaz Değişimler ile sizlerin yanında

Metin Akay ve ekibi İnanılmaz Değişimler programı ile sizlere yardımcı olmaya hazırlanıyor. 
Metin Akay uzun zamandır ülkemiz için birçok alanda hizmet veriyor.

Özellikle de güzellik alanında birçok işte ilklere imza atan Metin Akay şimdilerde yeni bir projede kendini gösterecek. Oldukça büyük ve işlerinde başarılı olan bir ekip ile çalışan Metin Akay bu konuda birçok alanda çalışıyor ve en iyisini sunuyor. Programda da insanlara yardım etmek isteyen Metin Akay ekibine bu konuda çok güveniyor. Güzellik alanında kişilerin ihtiyaçlarını en kaliteli ve en güvenilir şekilde yapan ekibi ile sizler de Metin Akay ve ekibine sonsuz güvenebilirsiniz. 

Yaptığı işi tamamen kendi karşılayan ve bunu gönülden yapan Metin Akay bu konuda programda da açıklamalarda bulundu. Metin Akay, “İnsanlara iyilik yapmayı seviyorum. Bu konuda yardımcı olmak, insanların hayatlarına dokunmak ve onların değişimlerini görmek beni çok motive ediyor. Bu yüzden de bu program öncülüğünde çok iyi şeyler yapacağımızı düşünüyorum. Bu konuda hem kendime hem de ekibime çok güveniyorum.”diyerek düşüncelerini paylaştı. Gelecekte de birçok alanda iş yapacağını duyuran Metin Akay şimdilerde kendini bu konuya vermiş ve bu konuda yoğun olarak çalışmaktadır.

Factory Atletic Spor Salonunun Sahibi Uğur Çetin Aralıklı Oruç Nedir ?

Aralıklı oruç (İngilizce: intermittent fasting), belirli bir süre boyunca yemek yemenin sınırlı olduğu bir beslenme programıdır. Bu diyet programında, yemek yemek için belirli bir zaman aralığı sınırlandırılır ve genellikle açlık periyodunda sadece su, yeşil çay veya kahve içilir.

Aralıklı oruç, 24 saat veya daha uzun süreli oruçtan farklı olarak, genellikle belirli bir süre boyunca günlük beslenme programını değiştirmeyi içerir. Bu program, farklı oruç döngüleri arasında değişebilir. Örneğin, günün yarısında yemek yiyip, diğer yarısında aç kalınabilir. Bu diyet, 16/8 veya 18/6 gibi popüler oruç döngüleri olarak da bilinir.
Aralıklı oruç, birçok insanın kilo vermek ve yağ kaybetmek için kullandığı bir diyet programıdır. Aynı zamanda, kan şekeri kontrolü, insülin duyarlılığı, kalp sağlığı ve beyin fonksiyonlarını iyileştirmede de etkili olduğu öne sürülmüştür. Ancak, bu diyet programının uzun vadeli etkileri hakkında daha fazla araştırma yapılması gerekmektedir.
Aralıklı oruç diyeti, herkes için uygun olmayabilir. Hamilelik, emzirme dönemi, diyabet veya diğer kronik sağlık sorunları olan kişiler için önerilmez. Ayrıca, herhangi bir diyet programına başlamadan önce bir doktora danışmak önemlidir.

GRAND MODEL OF TÜRKİYE YARI FİNALİ MUHTEŞEM BİR TÖRENLE GERÇEKLEŞTİ

Grand Model of Türkiye yarı finali 28 Ağustos günü Grand Model kurucusu Duygu Yazıcı önderliğinde Dedeman İstanbul roofunda yer alan Efrouz Bosphorus’ ta muhteşem bir törenle gerçekleşti.

Yarışmanın yanı final elemelerinde 200 yarışmacı finalist olmak için podyuma çıktılar. Jüri üyeleri 20 kadın 20 erkek yarışmacıyı seçmek için zorlu bir oylama yaptı.

Grand Model of Türkiye yarı finalinde sanat moda ve basın camiasından oluşan jüriler oylarını kullandılar. Evrim Yaşlak, Evren Yaşlak, Asil Çağıl, İlker Uzunalan, Muammer Kapucuoğlu, Emir Şenkül, Taner Uğan, Mehmet Karakıs, Şeyma Özen, Hakan Solaker, Serkan Çılgın, Melek Doğan, Mustafa Bozkurt, Banu Saadet, Ayla Kaymak, Aylin Yılmaz, Toygar Köse, Özgür Deniz Yılmazer, Burak Terzibaşoğlu, Orhan Alan, Zafer Sönmez, Emrah Kayıhan, Neslihan Hacıoğlu, Zeki Çelik oylarını kullanarak 20 kız ve 20 erkek seçerek finalistleri belirlediler. Oylama sonucu finalist olmaya hak kazanan yarışmacılar Ekim ayında yapılacak olan finalde Grand Model olmak için yarışacaklar.

Niziplioğlu Kıymetli Madenler yönetim kurulu üyesi Faruk Alp Niziplioğlu ve NzpGold’un hikayesi

Niziplioğlu Kıymetli Madenler yönetim kurulu üyesi Faruk Alp Niziplioğlu ve NzpGold’un hikayesi

Niziplioğlu Kıymetli Madenler yönetim kurulu üyesi Faruk Alp Niziplioğlu, marka hikayelerini hedeflerini ve yatırımlarını anlattı.

Niziplioğlu Kıymetli Madenler, dedem Hüseyin Niziplioğlu’nun İskenderun’da kuyumculuğa başlaması ile ilk ışığı yaktığını, esnaflığın temeli olan güven duygusunun hızla yayılmasından sonra İskenderun, Kilis, Gaziantep’te devam ettirmesinin ardından, 70’li yılların sonuna doğru Babam Ömer Niziplioğlu ve amcam Murat Niziplioğlu’nun da aktif rol oynamasıyla birlikte Kapalıçarşı’ya gelmeleri ile başlamış bir hikayedir. Kuyumculuktan üreticiliğe geçerken o dönem, “yapamazsınız, ne gerek var” sözlerine asla aldırış etmeden, çok da zorlu yollardan geçerek, büyük fedakarlıklar ve emeklerle kurmuşlar burayı. Dönemin ve ülkenin şartlarına göre, çok iyi bir strateji de oluşturarak, sağlam temelli bir marka kurmayı başarmışlar. Öngörülü adım atmayı ve değerlerine sahip çıkmayı başarmışlar. Bizlere de öğrettikleri ve benimsettikleri ilk şey, değerlerimiz oldu. Belki de başarının sırrı da buradan geliyor. Bizlerde eğitimlerimizi tamamladıktan sonra, uzmanlık alanlarımıza göre şirketimizde aktif olarak üretmeye başladık. Ben ve kuzenlerim, Niziplioğlu adını bugün çok daha büyük ve uluslararası bilinirliğe sahip noktaya ulaşması için çok çalışıyoruz.
Önceliğimiz çağın gerisinde kalmamak, sürekli üretmek, hedef kitleyi genişletmek, dijital’in kendi dünyası içinde de yer edinebilmek ve elbette doğru yatırımlarla ulaşmak istenen noktayı sağlamlaştırmak görevimiz haline geldi. Bugün ülkemizde oluşturduğumuz güven hız ve üretim üçgenini dünyaya yaymak ve uluslararası bilinirlik için büyük çalışmalara da imza atmaya devam ediyoruz. Ülkemizin dört bir yanında NZP GOLD markasını görebilirsiniz. İstanbul, İzmir, Kapalıçarşı ve Şanlıurfa’da aktif olarak faaliyetlerimize devam ederken, Almanya’da NZP GOLD GMBH olarak da yerimizi aldık. NZP GOLD Almanya GMBH bizlerin yeni gözdesi. Oldukça büyük bir yatırım söz konusu orada. Derin Arge ve Ürge çalışmalarından sonra 10 milyon Euro’luk bir yatırım yaptık. Bu rakam azımsanamayacak kadar büyük ve sağlam temel üzerine kuruldu. Ciddi çalışmalar ve operasyonel süreçler tamamladıktan sonra bugün geldiğimiz noktada rafinasyon için 5 milyon eurodan fazla yatırım yaptığımızı söyleyebilirim. Almanya GMBH markası için hem istihdam hem üretim adına ciddi projeler üzerinde çalışmaya devam ediyoruz. Çünkü bizler için yatırımların başarısı sürdürülebilir olmasıyla eşdeğerdir. Almanya’da kurduğumuz fabrika için ise 4 milyondan fazla yatırım yaptığımızı rahatlıkla söyleyebilirim. Yaklaşık 30 çalışan ile çıktığımız Almanya yolculuğu, planlı hedefler ve projelerle çok yakın zamanda daha artacaktır.
Niziplioğlu Holding olarak, atalarımızdan aldığımız bayrağı gururla ve azimle en yukarıya taşımak için çalışmaya, gelişmeye ve büyümeye devam edeceğiz.

Özel Etiler Hastanesi Medikal Direktörü Prof. Dr. Alper Çelik; Organik Tarımın Sağlık Üzerindeki ve Şeker Hastalığının Tedavi Sürecindeki Olumlu Etkilerini Anlattı

Prof Dr Alper Çelik Şeker hastalığı (diyabet) gibi kronik sağlık sorunları, Dünya genelinde artan hızla önemli bir sağlık tehdidi haline gelmiştir. Diyabet, kan şekeri düzeylerinin düzenlenemediği bir durumu ifade eder ve uzun vadede ciddi sağlık komplikasyonlarına yol açabilir. Organik tarım ise, kimyasal gübreler ve sentetik böcek ilaçları kullanılmadan doğal yöntemlerle üretilen gıdaların yetiştirildiği bir tarım şeklidir. Organik tarımın, şeker hastalığının yönetiminde ve önlenmesinde oynayabileceği rol giderek daha fazla ilgi çekmektedir. Bu makalede, organik tarımın şeker hastalığı üzerindeki etkileri ve sağlık açısından sunduğu avantajlar ele alınacaktır.

Organik Tarımın Sağlık Yararları

Organik tarımın sağlık açısından bir dizi olumlu etkisi vardır. Prof Dr Alper Çelik Özellikle kronik hastalıkların önlenmesi ve yönetilmesi gibi konularda organik ürünlerin tüketiminin sağladığı avantajlar önem taşır. Organik tarımın sağlık yararları şunlar olabilir:

Kimyasal Kalıntıların Azalması: Organik tarımda kimyasal gübreler ve pestisitler yerine doğal yöntemler tercih edilir. Bu nedenle organik ürünlerin kimyasal kalıntıları daha düşüktür, bu da uzun vadede sağlık üzerinde olumlu etkilere yol açabilir.

Besin Değerinin Artması: Organik ürünler, kimyasal madde kullanımı olmadan yetiştirildiği için daha yavaş büyür ve besin maddelerini daha iyi emebilir. Bu da organik ürünlerin genellikle daha yüksek besin değerine sahip olmasını sağlar.

Prof Dr Alper Çelik Toksik Maddelerin Azalması: Organik tarımda doğal böcek ilaçları ve yöntemler kullanıldığı için gıdalardaki toksik madde maruziyeti düşer. Bu, sağlığa zarar veren maddelerin tüketiminin azaltılmasına yardımcı olabilir.

Organik Tarımın Şeker Hastalığı Üzerindeki Etkileri

Organik tarımın şeker hastalığı üzerindeki etkileri de dikkat çekicidir. Organik tarımda yetiştirilen gıdaların şeker hastaları için sunduğu avantajlar şunlar olabilir:

Düşük Glisemik İndeks: Organik ürünlerin genellikle düşük glisemik indekse sahip olduğu gözlemlenmiştir. Bu, kan şekeri seviyelerinin daha istikrarlı bir şekilde kontrol edilmesine yardımcı olabilir.

Besin Değerinin Yüksek Olması: Organik ürünler daha yüksek besin değeri taşıdığı için şeker hastalarının ihtiyaç duyduğu vitamin ve mineralleri daha iyi sağlama potansiyeline sahiptir.

Toksik Madde Maruziyetinin Azalması: Organik ürünlerin kimyasal ilaçlara maruz kalmaması, şeker hastalarının toksik madde maruziyetini azaltabilir ve sağlık durumunu iyileştirebilir.

Sonuç olarak, organik tarımın şeker hastalığı üzerindeki olumlu etkileri dikkate değerdir. Doğal ve sağlıklı gıdalar tüketmek, şeker hastalarının sağlık durumunu desteklemeye ve kan şekeri seviyelerini daha iyi kontrol etmeye yardımcı olabilir. Ancak, herhangi bir sağlık tedbiri gibi, organik tarımın da sağlık uzmanlarının önerileri ve rehberliği ile uygulanması önemlidir.