Buğday fiyatlarında 9 haftanın zirvesi

Buğdayın Chicago borsasında işlem gören vadeli kontratları Ukrayna ihracatının artmasına rağmen küresel arza yönelik endişelerle son 9 haftanın zirvesini gördü.

Soya fasulyesi ve mısır fiyatları da son iki seansta yaşanan düşüşlerin ardından yükseldi.

Chicago borsasında en yüksek işlem hacmine sahip olan buğday vadeli kontratları 8.84 dolar/bushel ile 11 Temmuz’dan bu yana görülen en yüksek seviyeyi gördükten sonra yüzde 1,1 artıda 8.81 dolar/bushel, yani 323.7 dolar/ton seviyesinde işlem gördü .

Soya fasulyesi yüzde 0,6 değer kazanarak 14.63 dolar/bushel yani 537.6 dolar/ton seviyesine yükseldi.

Mısır yüzde 0,2 yükselerek 6,83 dolar/bushel yani 268.9 dolar/ton seviyesine yükseldi.

ABD’de Apple firması çalışanları ilk sendikalaşma hareketine ‘tamam’ dedi
New York

Baltimore’un dışındaki Towson Town Alışveriş Merkezi’nde bulunan Apple mağazasında çalışan yaklaşık 100 işçi sendikalaşmak için sandık başına gitti.

Towson Apple mağazası çalışanları, 33 “hayır” oyuna karşı 65 “evet” oyu ile ülkede sendikayı kabul eden ilk grup oldu.

Sendika Başkanı Robert Martinez Jr, “Towson’daki Apple mağazası çalışanlarının bu tarihi zafere ulaşmak için sergilediği cesareti alkışlıyorum. Ülke genelinde binlerce Apple çalışanının gözleri bu seçimdeydi.” ifadesini kullandı.

Apple firmasından konuya ilişkin bir açıklama yapılmazken, New York ve Atlanta’daki Apple perakende mağazalarının da ileriki günlerde sendikalaşmak için seçime gitmeyi planladığı kaydedildi.

Sürü İnsansız Deniz Aracı Projesinde yeni bir aşamaya geçildi
Ankara

Savunma Sanayii Başkanlığından (SSB) yapılan açıklamaya göre, Başkanlık, sayılı ülkenin üzerinde çalıştığı Sürü İDA projesinde yeni bir aşamaya geçti.

SSB tarafından başlatılan ve ASELSAN ile alt yüklenicisi KOBİ’lerce yürütülen İDA projesinde de çalışmalar sürüyor. ALBATROS-S Sürü İDA’dan sonra “ailenin yeni ve daha büyük üyesi” MİR İDA ASELSAN-Sefine Tersanesi iş birliğinde geliştirildi. İki İDA ilk kez birlikte görev yaptı.

Sürü İnsansız Deniz Aracı Projemizde yeni aşamaya geçtik!

Sürü İDA ailemizin yeni üyesi MİR ile ALBATROS-S birlikte görev icra ettiler. İki farklı boy ve kabiliyete sahip İDA’larımız ile oluşturduğumuz sürü mimarisini, sahada gerçekleştirdik.

➡️ @sefineofficial
➡️ @aselsan pic.twitter.com/z3qiaNMyFN

— Ismail Demir (@IsmailDemirSSB) June 19, 2022

Açıklamada, görüşlerine yer verilen Demir, projeyle insansız deniz araçlarının sürü halinde farklı formasyonlar ve görevlerle kullanılmasını hedeflediklerini belirterek, bu kapsamda Sürü İDA’lara yeni yetenekler kazandırmaya devam ettiklerini bildirdi.

İnsansız deniz araçlarını birkaç ayrı koldan geliştirmeye devam ettiklerini ifade eden Demir, şu bilgileri verdi:

“Tıpkı İnsansız Hava Araçlarında (İHA) yaptığımız gibi, İDA’ların da sürü halinde hareket ettiği projemize de tüm hızımızla devam ediyoruz. Bilindiği üzere daha öncesinde Sürü İDA projemizde ALBATROS-S İDA’larla 4’lü sürü denemesi yapmıştık. Bu sürünün daha da gelişmesi ve daha kompleks kabiliyetleri içermesi için var gücümüzle çalışıyoruz. Sürümüze yeni ve daha büyük güç olarak MİR İDA’yı ekledik. MİR İDA, önemli faydalı yük taşımak ve ülkemiz için önemli bir kabiliyeti sahada göstermek için yürüttüğümüz başka bir proje içinde geliştiriliyor. Sürü projemizde, sürü mimarisine yeni kabiliyet olarak birbirinden farklı İDA’ların sürüye katılabilmesini ekledik. İki farklı boy ve kabiliyette İDA ile sahada denemesini başarılı şekilde gerçekleştirdik. İDA sürümüzü ALBATROS-S ve MİR İDA’lardan oluşturduk. Geliştirilen altyapı, herhangi bir İDA’nın sürü unsuru olarak eklenmesine veya sürüden ayrılmasına imkan sağlıyor.

Çalışmalar kapsamında çevresel farkındalık, seyir ve algılama teknolojileri üzerinde detaylı faaliyetler icra ediliyor. Farklı sensörlerden alınan verilerle otomatik engel/nesne algılanması ve dinamik manevra yapılabiliyor. Geliştirilmiş algoritmalarla hayata geçirilen teknoloji sayesinde İDA’lararası görev paylaşımı icra ediliyor. Sürü kabiliyetli İDA’larımız, yerli ve milli özgün haberleşme sistemi, kontrol sistemi, çoklu ve yedekli haberleşme sistem mimarisi, GNSS karıştırması altında göreve devam edebilme gibi kabiliyetlere sahip. Dünyada sayılı ülkenin üzerinde çalıştığı böylesine bir projede emeği geçen herkesi tebrik ediyorum. İnanıyorum ki İDA’lar, sürü halinde Mavi Vatan’ın korunmasında önemli operasyonel kabiliyetler sunacak. Projede farklı görev ve formasyonların denenmekte olduğu ikinci aşama faaliyetlerine devam edeceğiz.”

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Varank: Desteklenecek 21 proje ile kritik ham maddeler üretilecek
Ankara

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, “Üretimde Yapısal Dönüşüm” çağrısının değerlendirmelerinin tamamlandığını belirterek, “21 projeyi destekleme kararı aldık. Bu projelerin ekonomiye 16 milyar 500 milyon lira katma değer sağlamasını öngörüyoruz.” ifadelerini kullandı.

Varank, yazılı açıklamasında, Türkiye açısından stratejik öneme sahip orta-yüksek ve yüksek teknolojili ürünlerin yerli ve milli imkanlarla üretilmesini amaçlayan, Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi Programı’ndaki “Üretimde Yapısal Dönüşüm” çağrısının değerlendirmelerinin tamamlandığını bildirdi.

Makine sektörünün çağrıya yoğun ilgi gösterdiğini vurgulayan Varank, bağımsız değerlendirme firmaları ile komisyon incelemesi ve komite değerlendirmesi olmak üzere titiz bir sürecin sona erdiğini ifade etti.

Değerlendirmeler sonucunda 21 projeyi destekleme kararı aldıklarını açıklayan Varank, şunları kaydetti:

“Bu 21 projenin, Ar-Ge büyüklüğü 87 milyon 500 bin lira, üretime yönelik yatırım harcaması büyüklüğü 2 milyar 66 milyon lira ve toplam proje büyüklüğü de yaklaşık 2 milyar 700 milyon lira düzeyinde oluştu. Projelerin tamamlanması ile 5 yıl içinde 16 milyar 500 milyon lira düzeyinde ekonomik katma değer sağlanmasını öngörüyoruz. Desteklenecek 21 proje ile pek çok yenilikçi ürünün geliştirilecek ve kritik ham maddeler üretilecek.”

“Türkiye için milli üretim teknolojileri geliştirilecek”

Varank, kritik ve katma değeri yüksek makine ve ham maddelerin, yerli ve milli imkanlarla üretileceğinin altını çizerek, projeler kapsamında geliştirilecek ürünler ile üretim altyapısında dışa bağımlılığın önemli ölçüde azaltılacağına dikkati çekti.

Tüm sektörler açısından hem yatırım bileşenlerinde ithalat bağımlılığının azaltılacağını hem de Türkiye için milli üretim teknolojilerinin geliştirileceğine işaret eden Varank, şu ifadelere yer verdi:

“Destek kapsamında sikloid redüktör, ısı değiştirici eşanjör, CNC işleme tezgahları, sanayi tipi yuvarlak örgü makinesi, soğutma cihazı kompresörü, eksenel fanlar, sınai robotlar, enjeksiyon makinaları, çelikten sürgülü valflar, savunma sanayisine yönelik ürünler, alüminyum, bakır, nikel esaslı çeşitli kritik metal sanayi ürünleri gibi katma değeri yüksek kritik ürün ve teknolojilere yönelik yatırımlar yapılacak.”

Varank, Üretimde Yapısal Dönüşüm çağrısına yoğun ilgi gösteren makine sektörünün reel ekonomi için lokomotif rol üstlendiği belirterek, gıda, tekstil, mobilya, otomotiv, tarım, inşaat, nakliye, kimya, uzay-havacılık ve savunma sanayisi gibi sektörleri doğrudan etkilediğini bildirdi.

Almanya’da milli SİHA Bayraktar TB2’ye övgü
Berlin

Handelsblatt‘ta yer alan haberde, geleceğin savaşının silah şirketlerine yeni beklentiler dayattığı vurgulanarak, Bayraktar TB2 silahlı insansız hava aracı (SİHA) gibi insansız hava araçlarının gelecekteki savaşlara giderek daha fazla hakim olmasının muhtemel olduğu belirtildi.

Haberde, geleceğin silahlarının daha iyi bir ağ yapısına sahip olduğu, yapay zeka ile çalıştığı, daha hassas ve daha ölümcül olduğu kaydedildi.

Söz konusu özelliklerin, Startus Insights’ın savunma teknolojileri alanında faaliyet gösteren binden fazla start-up üzerinde yaptığı bir analizin sonucu olduğu belirtilen haberde, geleceğin silahlarında “bağlanabilirlik, özerklik, hatasızlık ve sürdürülebilirlik” olarak dört eğilimin ortaya çıktığı aktarıldı.

Haberde, Türkiye’den Bayraktar TB2 gibi silahlı insansız hava araçları, hipersonik füzelerle birlikte, geleceğin savunma teknolojisinde yer alacak 5 örnek içinde gösterildi.

“Bayraktar TB2 SİHA aralıksız 27 saat uçabiliyor”

Ukrayna’da Baykar’ın ürettiği silahlı insansız hava araçlarının başarısına vurgu yapılan haberde, “Bayraktar TB2, Temmuz 2019’da ilk kez aralıksız olarak 27 saat boyunca uçtu. Yüksek sıcaklıklara ve kum fırtınalarına dayanıklı olan insansız hava aracı, bu süreçte 8 bin 200 metre irtifaya ulaşan ilk insansız hava aracı oldu. Kanat açıklığı 12 metreyi buluyor ve toplam ağırlığı 65 kilo olan 4 füze taşıyabiliyor. Silah uzmanları, ekipmana bağlı olarak fiyatın 5 milyon dolar olduğu tahmin ediyor.” ifadelerine yer verildi.

Haberde, silahlı insansız hava araçlarının kameralarının 60 kilometrelik bir mesafe boyunca araç plakalarını okuyabildiği ve bu nedenle isabetli olduğunun düşünüldüğü belirtildi.

Bayraktar TB2 SİHA gibi araçların gelecekteki savaşlara giderek daha fazla hakim olmasının muhtemel olduğuna yer verilen haberde, harcanan çaba ve riskin, konvansiyonel birliklerin gönderilmesinden çok daha düşük olduğu vurgulandı.

Haberde, “İnsansız hava araçları ayrıca çok uzaklara uçabilir ve örneğin fark edilmeden iç bölgelerin derinliklerine sızabilir ve ikmal hatlarını yok edebilir. Talep oldukça fazla. Bu arada Baykar, insansız hava aracını Türk ordusu ile Fas ve Azerbaycan gibi en az 13 ülkeye daha sattı. Polonya ve Letonya gibi NATO üyeleri de Türkiye’den otonom savaşçılarla ilgileniyor.” değerlendirmelerine yer verildi.

Malezya ve Türkiye, teknoloji ortaklığı yoluyla iş birliğini güçlendirecek
Kuala Lumpur

Başbakan İsmail Sabri, Türkiye’nin Kuala Lumpur Büyükelçisi Merve Safa Kavakcı, Türk Havacılık ve Uzay Sanayii A.Ş. (TUSAŞ) Genel Müdürü Prof. Dr. Temel Kotil ve Makina ve Kimya Endüstrisi A.Ş. (MKE) Genel Müdürü Yasin Akdere ile bir araya geldi.

İsmail Sabri, Malezya’nın Türkiye’den şirketlerle teknoloji alanındaki iş birliği fırsatlarını değerlendireceğini vurguladı.

Türk şirketlerinin özellikle savunma ve havacılık alanlarında teknoloji paylaşımı fırsatlarıyla ilgilendiğinin altını çizen İsmail, “İnşallah Malezya-Türkiye iş birliğini daha da güçlendireceğiz.” ifadesini kullandı.

Görüşmeye dair AA muhabirine konuşan Büyükelçi Merve Safa Kavakcı, iki ülke arasında pek çok alanda, özellikle teknoloji ve bilgi paylaşımı temelinde güçlenerek artan iş birliğine dikkat çekti.

Kavakcı, “Türkiye ve Malezya arasındaki iş birliğini, Başbakan İsmail Sabri Yakup’un önümüzdeki günlerde ülkemize yapacağı ziyaret ile yeni bir seviyeye çıkarmayı hedefliyoruz. Bölgelerinde saygın birer aktör olan ülkelerimizin farklı alanlarda koordinasyon içinde çalışabilecekleri zeminin devletlerarası ziyaretler ve akdi çerçeve ile kuvvetlendirilmesinin, iki ülke arasındaki insani ilişkileri yakınlaştırmasının yanı sıra, çok taraflı platformlarda iş birliği ile küresel tehdit ve sınamalar karşısında ortak vizyon geliştirilmesi ve aksiyon alınması imkanlarını artırmasını ümit ediyoruz.” dedi.

TUSAŞ Genel Müdürü Prof. Dr. Temel Kotil ise, şunları kaydetti:

“Malezya Başbakanı İsmail Sabri Yakup’a bir nezaket ziyaretinde bulunmaktan mutluluk duyuyoruz. Kendileri ile yerli platformlarımıza ilişkin teknoloji transferi, üretim ve geliştirme konularında iş birliğini daha da geliştirmek için görüşmeler gerçekleştirdik. Akademik alanda daha fazla iş birliği gerçekleştireceğimize inanıyoruz, bu konuları da ziyaretimiz kapsamında ele aldık. Büyükelçi Sayın Dr. Merve Safa Kavakcı ile birlikte Sayın Başbakanı Ankara’da bulunan yarım asırlık deneyimli teknoloji merkezimizi ziyaret etmesi için Türkiye’ye davet ettik.”

TOSFED’in ‘Mobil Eğitim Simülatörü’ yolculuğuna devam ediyor
Ankara

TOSFED’den yapılan açıklamaya göre, 7- 11 yaş arası ilkokul çocuklarının hem otomobil sporları hem de temel trafik güvenliği konularında bilgilendirilmesini hedefleyen proje kapsamında, bugüne kadar Samsun, Amasya, Çorum, Kastamonu, Çankırı, Kırşehir, Kırıkkale, Yozgat ve Tokat’ta 2 bin çocuğa ulaşıldı.

Çocuklar, projenin teknoloji sponsoru Apex Racing tarafından özel olarak tasarlanan simulatörlerle TOSFED Körfez Pisti’nde karting deneyimi yaşıyor.

Uluslararası Otomobil Sporları Federasyonu (FIA) üyesi 146 ülke tarafından sunulan 850 proje arasından destek programı içerisine alınan 10 projeden biri olan “Mobil Eğitim Simülatörü”nün, kasım ayına kadar 40 farklı şehirde 10 bini aşkın ulaşması hedefleniyor.

Proje sonunda belirlenecek yetenekli sporcu adaylarına, üst seviye simülatörler ile yarış eğitimi verilecek. Bunların dijital turnuvalarda yarıştırılması ve belirlenecek en başarılı isimlerden de karting branşı için bir takım oluşturulması planlanıyor.

Yazılım eğitimi alan 900 bin genç, Türkiye’nin dijital dönüşümüne katkı sağlayacak
Şanlıurfa

Taşkın, Düzenleme Komitesi Başkanı olduğu “Urfa 4.0 Zirvesi” kapsamında geldiği Şanlıurfa’da AA muhabirine, 2 yıl önce Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından duyurulan “1 Milyon Yazılımcı İstihdamı Projesi”nde gelinen son duruma ilişkin açıklamada bulundu.

Hazine ve Maliye Bakanlığı himayesinde yürütülen projenin Milli Eğitim, Çalışma ve Sosyal Güvenlik, Gençlik ve Spor, Sanayi ve Teknoloji bakanlıklarıyla yürütüldüğünü aktaran Taşkın, Türkiye’nin dijital dönüşümüne gençlerin enerjisi ve sinerjisiyle katkı sunmak istediklerini dile getirdi.

Taşkın, her kurum ve kuruluşun bilgi güvenliğini sağlamak için siber güvenlik uzmanlarına ihtiyacının kaçınılmaz hale geldiğini ifade etti.

Bilgi teknolojilerinde özellikle kodlama yapan kişilerin bulunmasında zorlanıldığını vurgulayan Taşkın, yazılım geliştirme, veri yönetimi, altyapı yönetimi, siber güvenlik, bilgi teknolojileri yönetişimi ve dijital teknoloji uzmanlığı alanında eğitimler verdiklerini anlattı.

“İstihdam talebine göre eğitim veriliyor”

Türkiye’de şu anda 150 bine yakın yazılımcı bulunduğunu ancak ihtiyacın çok daha fazla olduğunu belirten Taşkın, şöyle devam etti:

“1 milyon yazılımcı projemize şu ana kadar 900 bin gencimiz kayıt yaptırdı ve eğitim alıyor. Bu çok değerli bir proje, hedefimiz 1 milyon gençtir. 2 yıl önce Cumhurbaşkanı’mız Recep Tayyip Erdoğan’ın anonsu ile projemizi başlatmıştık. Gençlerimiz hangi meslek grubunda olursa olsun yazılım öğrenmeye başladı. 6 ana dalda 26 kategoride eğitim alıyorlar. Bu programları oluştururken 40 sivil toplum kuruluşu ile bir araya geldik, ihtiyaçları belirledik. 100’den fazla büyük şirket ile oturup hangi alanlarda ihtiyaçları olduğunu konuştuk. Şirketlerimizden gelen taleplere göre eğitim programını oluşturduk. Oluşturduğumuz kariyer alanları şu an Türkiye’de ihtiyaç duyulan branşlardır.

Gençlerimiz hiç endişe etmesin. Farklı alanlarda mesleği olabilir ya da hiçbir işi, lise, üniversite eğitimi olmayabilir, bu fark etmez, yeter ki istekli olup öğrenmeye açık olsunlar. 900 bin gençten 350 bini eğitimlerini tamamlayarak CV’lerini oluşturdu. Devlet aslında şu anda özel şirketlerdeki kariyer CV’si gibi gencine bir kariyer hizmeti sunuyor, bu da bir ilk. Çünkü bizim platformumuzda artık işverenlerimiz de var. İşverenler ile protokoller imzaladık.”

Taşkın, verdikleri eğitimlerden faydalanan 200 bini aşkın kişinin de istihdam aşamasına geldiğine dikkati çekti.

“Gençler uzaktan istihdam edilecek”

Cebrail Taşkın, özellikle salgın sürecinde birçok sektörün yazılımcıya ve uzaktan çalışma programlarının yönetimini sağlayacak uzmanlara ihtiyaç duyduğunun çok net bir şekilde anlaşıldığını dile getirdi.

Proje kapsamında ilk defa Şanlıurfa’dan 80 gencin uzaktan istihdam edilmesinin planlandığını, proje kapsamında 3 bin 500 gencin kentte eğitim aldığını aktaran Taşkın “Bu arkadaşlarımızın Şanlıurfa’da evlerinde yaşayarak İstanbul ve Ankara şirketlerinde işe yerleştirilmesini sağlayacağız. Bu sayede kent ekonomisine de katkı sunmuş olacağız.” diye konuştu.

Taşkın, çevrim içi gerçekleştirilen eğitimlerin ortalama 3 ay sürdüğünü, gençlerin projeye ilişkin detayları “1milyonistihdam.hmb.gov.tr” adresinden öğrenebileceğini kaydetti.

Gençler avantajlı buluyor

Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi Akıllı Şehircilik ve İnovasyon Şube Müdürü Osman Ali Polat da projeyle ilgili iş birliği yaptıklarını, yazılım ve robotik kodlama konularında bir yılda yaklaşık 4 bin gence çeşitli kurslarda eğitim vererek teknolojik altyapı oluşturduklarını vurguladı.

Kursiyerlerden Ramazan Aydın ise 2 aydır belediye bünyesinde robotik kodlama eğitimi aldığını belirterek, “Bir milyon istihdamın parçası olduğumuz için çok gururlu ve mutluyuz. İyi işler başaracağımıza eminim. Öğrendiklerimizin çok daha ilerisine gideceğimizi düşünüyoruz. Bunun için Bakanlığımıza çok teşekkür ediyoruz.” dedi.

Şehriban Özpınar, geleceğin mesleğini öğrendiğine işaret ederek, “Bize verilen eğitimi daha ileri seviyelere ulaştırmak ve kendi projelerimi oluşturmak istiyorum. Bir avantaj olduğunu düşünüyorum. Heyecanlıyım, inşallah bu bölümde seçilenlerden biri olurum.” ifadesini kullandı.

Sabri Yılmaz da istihdam garantili eğitime katıldığı için mutlu olduğunu dile getirdi.

Cellular modelleriyle Apple Watch Türkiye’de

Giyilebilir teknolojiler alanında her geçen gün yeni gelişmeler yaşanırken, Turkcell de bu konuda küresel devlerle önemli iş birliklerine gidiyor. Apple’ın giyilebilir teknolojiler kategorisindeki popüler ürünleri Apple Watch Series 7 ve Apple Watch SE’nin ‘Cellular’ modeli, Türkiye pazarına operatörün desteğiyle giriş yapıyor. Söz konusu modelleri satın alan müşteriler, iPhone’larındaki Watch uygulamasından ve operatörün mağazalarından Cellular aktivasyonunu gerçekleştirebilecek.

Özellikleriyle öne çıkıyorlar

Yapılan açıklamaya göre, operatörün yeni nesil fiziki mağazalarının yanı sıra Pasaj’da da kullanıcılarla buluşacak olan Apple Watch Series 7 ve Apple Watch SE’nin Cellular modelleri, telefondan uzaklaşıldığında dahi herhangi bir kopma yaşamadan arama ve mesajlaşma hizmeti sağlayabiliyor. Güçlü yönlerinin yanı sıra hücresel bağlantı özelliğiyle de telefon kullanıcının yanında olmasa bile aileyle, arkadaşlarla, müziklerle, bildirimlerle, fotoğraflarla ve çok daha fazlasıyla bağlantıda kalma özgürlüğü yaşatıyor. Daha büyük ekranı, toza, suya ve çatlamaya karşı daha güçlü ön kristaliyle şimdiye kadarki en dayanıklı Apple Watch olan Apple Watch Series 7, alüminyum kasa seçeneğinde 5 renk ile sunuluyor.

Apple Watch Series 7 Cellular, aynı zamanda EKG ve Kanda Oksijen gibi en gelişmiş sağlık özelliklerini de bulunduruyor. Apple Watch SE Cellular da bağlantıda kalmaya, aktif olmaya, sağlıklı ve güvende hissetmeye yardımcı olan güçlü özellikleriyle tüm hareketleri takip etmeyi ve favori antrenmanları ölçmeyi sağlayan gelişmiş sensörlere sahip. Söz konusu modellerin ön satışı 17 Haziran, lansmanı ise 24 Haziran’da olacak.

 

 

 

Elon Musk ilk defa Twitter çalışanlarıyla çevrim içi toplantı gerçekleştirdi
New York

Musk, New Yor Times’ın tanıklık ettiği çevrim içi toplantıda, Twitter çalışanları ile ilk kez toplantı yaparak kendine yöneltilen soruları cevaplarken, “Twitter’ın gerçekliğin doğasını daha iyi anladığımız, uzun ömürlü bir medeniyete katkıda bulunmasını istiyorum.” dedi.

ABD’li iş insanı Musk, Twitter’ın Baş Pazarlama Sorumlusu Leslie Berland tarafından yönetilen sohbette, sosyal medya platformunun üye sayısını, mevcut sayısının yaklaşık 4 katı olan 1 milyarın üzerine çıkarmak istediğine değindi.

Şirketin 8 bin civarındaki çalışanına açık olan görüşmede, “Twitter’in sahibi olacakmış gibi davranan” Musk, ifade özgürlüğü, işten çıkarma koşulları ve şirketle ilgili planları hakkındaki soruları yanıtladı.

Dünyanın en zengin iş insanları arasında bulunan Musk, sosyal medya platformuyla daha önce vardığı ön anlaşmayı tamamlayıp tamamlamayacağı konusuna değinmezken, Twitter’a hizmet için büyük planları olduğundan bahsetti.

Twitter’da 98 milyondan fazla takipçisi olan Musk, uzun zamandır şirketin potansiyelinin yeterince kullanılmadığına inandığını söyledi.

Twitter’ın Musk’a satılma süreci

İş insanı Elon Musk, 13 Mayıs’ta sosyal medya şirketi Twitter’ı yaklaşık 44 milyar dolara satın alma anlaşmasının “spam ve sahte hesapların toplam kullanıcıların yüzde 5’inden azını oluşturduğu hesaplamasına dair beklenen detaylar nedeniyle” geçici olarak askıya alındığını duyurmuştu.

Daha önce Twitter’da yüzde 9,2’lik hisse satın alan Musk, 14 Nisan’da SEC’e yaptığı bildirimde, Twitter’ın tamamı için hisse başına 54,2 dolarlık teklifte bulunmuştu.

Twitter’dan 25 Nisan’da yapılan açıklamada, şirketin hisse başına 54,2 dolara Musk’a satılmasına yönelik anlaşmanın sağlandığı bildirilmişti.

Musk, Twitter’ı satın almaktan vazgeçmesi durumunda, daha önce varılan anlaşma gereği 1 milyar dolar ödemek zorunda kalacak.